Gülmen ve Özakça’nın refakatçi talepleri kabul edildi

160 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın refakatçi talepleri kabul edildi. Semih Özakça’ya annesi Sultan Özakça, Nuriye Gülmen’e kardeşi Beyza Gülmen refakat edecek.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, haftalardır Sincan Ceza İnfaz Kampüs Hastanesi’nde ayrı odalarda yanlarında refakatçi olmadan kalıyor. Sağlık raporlarında yer alan “Tek başlarına refakatçisiz kalamaz” ibaresine rağmen Gülmen ve Özakça tek başlarına tutuluyor. Ailelerin savcılığa başvurması üzerine haftalar sonra refakatçi talepleri kabul edildi.

Refakatçi talebinin kabulüne ilişkin Gazete Şûjin’e konuşan Nuriye Gülmen’in kardeşi Beyza Gülmen, “Nuriye ve Semih AİHM’in kararının ardından Ankara Numune Hastanesi’ne götürüldü, hastane raporunda ise ‘Hayati tehlikesi var tek başına kalamaz’ ibaresine rağmen tecrit altında tutuluyorlar” dedi.

‘NASIL KAÇABİLİRLER?’

Gülmen, “Bu nasıl bir tezatlık? Diyorlar ki ‘Kaçabilir’. Şuradan şuraya gidemiyorlar. Kendi işlerini yapamıyorlar. Nereye kaçabilir bu insanlar? Hepimiz biliyoruz ki tahliyeleri gerekiyor. Ama tahliye etmemek için tutukluluğuna göz yumuyorlar” diye konuştu.

‘ZORLA MÜDAHALE HAZIRLIĞI’

Gülmen ve Özakça’nın cezaevi süreçlerine ilişkin, “Orada önce iyi bakıyormuş gibi yapıyorlar. Havalı yatak veriyorlar. Havalandırmaya rampa koyuyorlar. Bütün bunlar AİHM’in gözünü boyamaya yönelik. AİHM acil tedbir başvurusunu reddettikten sonra bir gecede zorla kaçırıyorlar” diyen Gülmen, şöyle devam etti: “Bu hastane sürecinde daha iyi anladık ki, bu işi bir an önce bitirmek istiyorlar. ‘Nasıl noktalayabiliriz’ diye kafa yoruyorlar. Hastaneye götürülme nedenleri de zorla müdahale etmek.”

‘HASTANE KURALI’

Gülmen ve Özakça’nın hastaneye götürüldükten sonra yaptıkları ilk görüşü anlatan Beyza Gülmen, “Ne dediysek ‘Hastane kuralı böyle’ sözü ile karşılaştık. Bu şekilde açık görüş yapamadık. Görüş hakkımız bir saat olmasına rağmen yarım saat yaptık. Yanımızda gardiyan bizi dinliyordu. Tel örgülerin ardından bir açık görüş yaptık” diye konuştu.

İkinci görüşün ardından hastaneden doktorların Nuriye ve Semih’in sağlık durumları hakkında kendileri ile görüşmek istediklerini söyleyen Gülmen, daha sonra gelişen süreci şöyle anlattı:

‘OYALAMA SÜRECİ’

“Bu arada biz refakatçi için başvurumuzu yaptık. Nuriye ve Semih hastaneye götürüldükten hemen sonra dilekçe verdik. Sonra bugüne kadar hiçbir şekilde savcı ile görüşemedik. Ya savcının kalemi ile ya da vekili ile görüşebildik. Sonra bizden rapor istediler. Numunenin raporunu kabul etmediler. Kampus Hastanesi’nin raporunu istediler. Sonra oradan rapor alındı. Bu seferde Numune ve Kampus hastanesinin doktorları ile bir kurul oluşturacaklarını ve bu durumu görüşeceklerini söylediler. Biz iki hafta bunu bekledik. Bir oyalama süreci ile karşılaştık.”

‘ZORLU MÜDÜHALE EDECEĞİZ’

“Bu hafta gittiğimizde doktorlar aradı. Gittik, konuştuk. Genel konuşma ‘İkna edin, biz zorla müdahale etmek zorunda kalmayalım’ şeklindeydi. Bilinçleri kapanmadan da müdahale edebileceklerini söylediler. Bizi alttan alta tehdit ettiler. Bana ablamın kilosu ile ilgili bilgi verdiler. ‘Kilosu boyuna göre çok az. Bir şey olursa müdahale ederiz’ dediler.”

Yoğun mücadeleler sonucunda refakat talebinin kabul edildiği bilgisini veren Gülmen, Semih Özakça’ya annesi Sultan Özakça’nın, Nuriye Gülmen’e ise kendisinin refakat edeceğini duyurdu.

‘ACUN KARADAĞ’IN EVİNE ÖRGÜT EVİ DEDİLER’

Gülmen, şu bilgileri paylaştı: “Doktorlara, ‘Siz kurul kuracakmışsınız, refakatçinin şartlarına karar verecekmişsiniz’ dedim. Bir şeyden haberleri yoktu, yüzüme baktılar. Savcı ile görüştükten sonra öğrendik ki; Bakanlık bizim hakkımızda istihbarat topluyormuş. Bizim eylemlere katılıp katılmadığımız araştırılıyormuş. Savcı, ‘Açıkça size söyleyeyim, siz örgütün eylemlerine katılmışsınız. Örgüt evinde kalmışsınız’ dedi. ‘Örgüt evi’ dediği de Acun ablanın evi. Böyle saçmalıklar yaşadık. Refakatçi olmak için bile yoğun mücadeleler verdik.”

‘BİRLİKTE GÜZEL VAKİT GEÇİRECEĞİZ’

Refakatçi olabildikleri için mutlu olduklarını ifade eden Gülmen, “Tek başına orada yaşamlarını sürdürmeleri çok zor. Kendi ihtiyaçlarını karşılamıyorlar. Odasını kendi temizlemek zorunda kalıyor. 150 günü geçen açlık grevi için çok zor koşullar. O yüzden mutluyum. Birlikte güzel vakit geçirebileceğimizi düşünüyorum. Hem iyi anlaşıyoruz zaten. Ben ona yardımcı olacağım. Moralinin yüksek olmasını sağlayacağım” şeklinde konuştu.

DİRENİŞ DEVAM EDİYOR

İhraç edilen eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevleri, Sincan Kampüs Hastanesi’nde 160’ncı gününe girdi. Açlık grevlerinin 76’ncı gününde tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne gönderilen Nuriye ve Semih’in direniş alanı olan Yüksel Caddesi’nde ise “İşimizi geri istiyoruz” eylemi 280 gündür kaldığı yerden devam ediyor.

İki eğitimci gözaltına alındıktan sonra kararını açıklayan Esra Özakça’nın açlık grevi ise 85’inci güne girdi. Esra şu an itibarıyla 48 kiloya düşmüş durumda.

EN SON EKLENENLER