Darbe döneminde “tek tip elbise” dayatmasına karşı bedenini açlığa yatıran Fatin Kanat, “tek tip elbise” dayatmasının Nazi mantığıyla aynı olduğunu ve siyasi tutsakların asla bunu kabul etmeyeceklerini söyledi.
12 Eylül uygulaması olan “tek tip elbise” dayatmasına karşı o dönem onlarca gün bedenini açlığa yatıran, aynı zamanda kendisini 12 Eylül’ün “hem tanığı hem de öznesi” olarak tanıtan Fatin Kanat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Guantanamo’yu referans alarak gündeme getirdiği “tek tip elbise” tartışmalarına ilişkin dihaber’e konuştu.
Hükümdarların kudret alanlarından birinin cezaevleri olduğunu söyleyen Kanat, “Hükümdarlar cezaevleri üzerinde kendi kudretlerini sınarlar ve topluma oradan mesajlarını verirler” diye konuştu.
‘BU DAYATMA İSTEDİĞİMİ YAPABİLİRİM MESAJIDIR’
“Tek tip elbise” dayatmasının cezaevlerinde uygulanmaya çalışılan askeri yaptırımlar ile aynı anlama geldiğini kaydeden Kanat, bu dayatmanın, askeri yaptırımlarla politik tutsakları asker sayan, tüm askeri yaptırımlara uymaya zorlayan, talimatları yerine getiren ve boyun eğen bir insan tipi yaratmaya yönelik politikanın parçası olduğunu belirtti.
Kanat, devamında şunları söyledi: “12 Eylül dönemindeki idareciler de işte ‘ne kadar güçlü, ne kadar kudretli’ olduklarını, ‘teröre nasıl boyun eğdirdiklerini’ kanıtlamanın bir vesilesi olarak tek tip elbiseyi uyguladılar. Tabi bu uygulamadaki amaç, iktidarın istediği her şeye uyan bir tutsak profiliydi. Tabi onların her istediğine uyan tutsak profili ile birlikte aynı zamanda istediğimi yaptırabilirim mesajıdır.”
‘NAZİ MANTIĞINDAN FARKSIZ’
12 Eylül’den uzun bir süre sonra “tek tip elbise” dayatmasının gündeme gelmesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kanat, 12 Eylül zihniyeti ile bugünün zihniyeti arasında fark olmadığının altını çizdi. Kanat, “Tek tip elbise dayatmasının bugün gündeme gelmesi, Nazi döneminde Yahudilere giydirilen tek tip elbise mantığından çok farklı değil. Yani düşünün cezaevlerine giren kişiler düşman görüldüğü için de düşman hukuku uygulanıyor. Bu şekilde baktığı için de tek tip elbise onun kudret göstergesi, kudret vesilesi oluyor” şeklinde konuştu.
‘POLİTİK TUTSAKLAR ASLA KABUL ETMEZ’
Kanat, politik tutsakların hiçbir durumda tek tip elbise dayatmasını kabul etmeyeceklerini vurguladı. “Politik tutsakların böyle bir mücadele geleneği var” diyen Kanat, “Dayatma sert olursa, cezaevlerindeki tüm giysileri toplama biçimine dönüşürse eğer, ister istemez politik tutsakların da bedenlerini direnişe koyacakları süreçleri koşullayacağını düşünüyorum. Dilerim bu olmaz” dedi.
‘SANCILI SÜREÇLER GELECEK’
“Onlara zorla bu elbiseleri giydirmeye çalışanlar da bu anlamda başarılı olamayacaklarını günü gelince anlamış olacaklar. Çabaları beyhude olacaktır” ifadelerini kullanan Kanat, söz konusu uygulama ile cezaevlerinde büyük acıların, büyük sarsıntıların yaşanacağı uyarısında bulundu.
‘FETÖ’CÜ OLARAK ADLANDIRDIKLARINA GİYDİREBİLİRLER’
Kanat, “FETÖ’cü olarak adlandırdıkları gruba belki bunları giydirecekler. Onlar üzerinde bir kudret göstergesi olarak bunları topluma gösterecekler. Ama dediğim gibi bu çok büyük acılara yol açacak. Belki yeni ölüm oruçlarına, yeni ölümlere neden olacak” dedi.
‘TÜRKİYE’YE MALİYETİ BÜYÜK OLUR’
Kanat, “Geçmiş deneyimlerimden edindiğim tecrübe itibari ile de şimdiki politik tutsakların da farklı davranış göstereceklerini sanmıyorum” diyen Kanat, olası bir tek tip elbise dayatmasının Türkiye’ye maliyetli olacağına da dikkat çekerek şunları ifade etti: “Pratik anlamda bütün cezaevlerinin alt-üst olacağı bir duruma gelecek Türkiye. Tek tip elbiseyi uyguladığında ya da dayattığında da, yangını her tarafta büyütmüş olacaksın. Ve bu büyüyen yangının nereye varacağını kestirmek zor. Yani dönüp bu uygulamaları başlatanların da başını belaya sokacak bir yangına dönebilir.”