İttifak ve ortak mücadelenin muhalefet açısından kader olduğunu dile getiren ilahiyatçı İhsan Eliaçık, 3 maddelik bir program üzerinden oluşacak olan söz konusu ittifaka muhafazakar kesimden de katılım olacağını söyledi.
Türkiye’de ittifak ve ortak mücadele meselesi tartışılıyor. Türkiye’nin kutuplaşmaları ve toplumsal bölünmeleri üzerinden mi tartışılıyor? AKP’nin tabanı dışında kalanlar mı olası bir ittifakın tabanını oluşturuyor? Bu konuda özellikle muhafazakar ve mütedeyyin kesimlerin tutumları merak konusu.
İLGİLİ ÇEVRELER İTTİFAKA MECBUR
O camiayı yakından tanıyan ilahiyatçı-yazar İhsan Eliaçık, kesin bir tavırla, “İttifak ve ortak mücadeleye taraflar mecbur” olduğunu dile getirdi. İlgili çevreleri, “Eğer birlikte hareket etmezlerse, 2019 adaylık seçiminde bir çatı adayı üzerinde anlaşamazlarsa kaybedecekler” sözleri üzerinden uyaran Eliaçık, ittifakların gerekliliğini şu sözlerle dile getirdi:
İTTİFAK ARTIK BİR KADERDİR
“Parçalanmak kimsenin işine gelmez. Siyaset sonuç itibariyle rasyonel iştir. Akıl mantık ve rasyonelite ortak mücadeleyi ve ittifakı gerektiriyor. Özellikle genel seçimler ve neticede 2019 değişen sistemin seçilecek olan bir kişi var, bir parti yok. Muhalefet burada çatı adayı çıkarmak ve bunun üzerinde anlaşmak zorunda. Böyle olursa iktidar yenilgiye uğratılabilir. Eğer bunu yapmazlarsa yenilgi ve seçimi kaybetmek kader haline gelir, ama bunu değiştirmek istiyorlarsa artık ortak mücadele bir kaderdir.
3 ADIMDA GELECEK PROGRAMI
En önemli olan seçim olduğu için bunu söyledim. Ama Türkiye’nin normalleşmesi için muhalefetin ortak bir mücadele içerisinde olması ve sadece mevcut iktidardan kurtulmak için değil, ondan sonrası için hesap yapması lazım. Türkiye’nin normalle dönmesi için yapılması gereken bir kaç mesele var. Önce geçici bir aday olmalı. O aday bir süre sonra, örneğin bir yıl sonra ben bu işi bırakacağım taahhüdünde bulunmalı. Bu aday seçildikten sonra bir iktidar programı üzerinde anlaşılması. Bu 3 madde olabilir. 1) OHAL kaldırılmalıdır 2) KHK bütün sonuçları ile birlikte iptal edilmelidir. 3) Öldürmek, çalmak, iftira, taciz, tecavüz hariç genel af çıkarılmalı.
DEMOKRATİK CUMHURİYET ANAYASASI OLUŞTURULMALI
Birde kurucu meclis kurulmalı ve bu meclis 6 ay içerisinde bir anayasa hazırlamalıdır. Bu meclise herkes çağrılmalı, şahıslar, ideolojik gruplar, farklı kesimler, mecliste temsil edilsin ya da edilmesin… 6 ay boyunca bir demokratik cumhuriyet anayasası ortaya çıkmalıdır. O anayasa referanduma sunulmalı. Kabul edildikten sonra seçilen kişi görevini bırakarak yeni sistem işlemeye başlamalıdır. Türkiye ancak bu şekilde normalle dönebilir. Bunu yapacak bir ittifak ve normalleşme perspektifi üzerinde muhalefet hareket etmelidir.”
Zorluklarına rağmen böyle bir ittifakın “ihtimal” dahilinde olduğunu belirten ve bunu, “partilerin yöneticileri ve tepesindeki isimlerin küçük olsun benim olsun” anlayışı ile engellediğini vurgulayan Eliaçık, “Ben gerek CHP ve gerekse HDP tabanını çok iyi tanıyorum. Yıllardır beni tabanlardan çağırıyorlar, tabanda muazzam bir istek ve arzu var. İnsanlar bir araya gelebilirler yöneticiler buna engel olmamalı teşvik etmelidir” dedi.
ZIT KUTUPLAR BİR ARAYA GELEBİLİR
Zıt kutupların bir araya geleceğini de belirten Eliaçık, şunları dile getirdi: “MHP’den ayrılan Meral Akşener ve arkadaşlarının beli bir oy grubun da beli bir oy potansiyeli oluşuyor. Bunlarla konuşulmalıdır. Ülke bölünmeden Türkiye’nin demokratikleşmesi üzerinde, asker ölümlerine hep birlikte karşı çıkarak, Türkiye’nin bir arada, bölünmeden, özgürlüğü, demokrasiyi ve barışı sağlayabileceği inancı üzerinden bir araya gelebilirler. Türkiye’nin bölünmesini istemiyoruz dedikten sonra MHP-HDP ile neden bir araya gelmesin ki… Biz Biz cumhuriyetin demokratikleşmesi, özgürlükçü laiklik olmasını, parlamenter sistemde bütün güçlerin meclise yansımasını istiyoruz Türkiye’nin yerel yönetimlerinin güçlendirilmesi yoluyla yerele daha fazla hak verilmesini istiyoruz CHP neden HDP’den kaçsın ki. Bu konudaki teminatları zaten veriyorlar. Ama hükümet araya fitne sokuyor öbürünü terörist ilan ediyor, yanına yaklaşırsan seni de terörist ilan ederim korku yayıyor. Bazıları bu korkudan dolayı bu işe yanaşmak istemiyor. Cesaretli bir şekilde Türkiye’nin demokratikleşmesi, bölünmeden bir arada yaşaması, barış ve adaletin gerçekleşmesi yolunda bu partiler ittifak sağlayabilirler. Bir iktidar perspektifi oluşturabilirler. Bunu sağlamak dışında da zaten şansları yok. Aksi taktirde hepsi birden kaybedecek.”
RAHATSIZ OLAN ŞEHİRLİ MUHAFAZAKARLAR İTTİFAKTA YER ALIR
Eliaçık, muhafazakarlar içerisinde ciddi bir rahatsızlığın olduğunu, ve bu kesiminde oluşabilecek bir “ittifakta” yer alabileceğini belirterek durumu şöyle değerlendirdi: “Muhafazakar içerisinde en son referandumun da gördük en az 13’lük bir kesim rahatsız. Bunlar şehirli mütedeyyin kesimlerdir. Ben Üsküdar ve Fatih de yani iki mütedeyyin ve muhafazakar olarak kabul edilen semtte yaşıyorum. Buralarda bir Hayır patlaması yaşandı. Şehirli mütedeyyin muhafazakarlar rahatsız. AKP eski AKP değil: Doğu Perinçek, Ergenekoncular, 90’lı yılların derin güçleri ve devletin içindeki çetelere teslim olmuş durumdalar. Onlarla işi götürüyor. Yapılan haksızlıklar adaletsizlikler, kayyım atamalar, vekillerin tutuklanması, tek tip elbiselerden tutun, coca cola açma uygulamalarına kadar bundan rahatsız olan ve bunu dillendiremeyen bunu dillendirecek bir yer bulamayan, dillendirdiğinde linç edilme tehdidi altında olan şehirli muhafazakar dindarlar var. Bunlarda bu ittifakın içerisinde yer alabilirler. Hayır oyu bunun bir örneğiydi. Bizler anti kapitalistler olarak HAK ve Adalet Platformu çatısı altında hayır çalışmalarına aktif olarak katıldık. Çok geniş ve örgütlü olmasa da rahatsız bir kesim var. Bunlarda ittifakın bir ucunda olacaklardır ve etkileri de olacaktır.
İTTİFAK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPARIM
Bir iktidar perspektifi olmalıdır. İttifakın temel amacı Türkiye’yi AKP’nin Türkiye’si olmaktan çıkarıp herkesin Türkiye’si haline getirmelidir. Amacı bu olan bir iktidar perspektifi üzerinde buluşabilir. Bu hususta siyasi partiler niyetli olurlarsa, ben politikacı değilim ama bu ittifakın gelişmesi için elimden geleni yaparım.
ADALET ARAYIŞLARINDA İSTEK VAR
Adalet Yürüyüşü’ne katıldık. Vicdan ve Adalet nöbetine katılık. Buralarda istek var, arzu var, aynı kaygı var. Bir araya gelinmezse bittik düşüncesi hakim. Bunların sağdan soldan kışkırtma, fitne-fesat olacak bunlara aldırış etmemek lazım. Hükümet boş durmayacak, bu kesimleri bir birine düşürecek. Risk üstlenmek lazım. Hükümet boş durmayacak, kim kimle yan yana gelirse araya fitne sokmaya sokacak. Ülke demokratikleşecek, Türkİye bölünmeyecek, adalet barış olacak dedikten ve buna inandıktan olsun söylenenlere aldırış etmemek lazım.”
Kenan Kırkaya – dihaber