Müftülüklere nikah kıyma yetkisini de içeren yasa tasarısına tepki gösteren Diyarbakırlı yurttaşlar, çocuk yaşta evliliğin ve cinsel istismar olaylarının üzerinin örtülmesinden ve meşrulaştırılmasından kaygı duyduklarını dile getirdi.
AKP tarafından Meclis Başkanlığı’na sunulan ve müftülüklere nikah kıyma yetkisini de içinde barındıran “Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı”ya kadınların tepkisi dinmiyor. Tasarı evlendirme yetkisi bulunan görevlilere il ve ilçe müftülerinin eklenmesini öngörürken, kadınlar, müftülüklere nikah izninin verilmesi ile çocuk yaşta evliliğin önünün açılacağına ve çocuğa yönelik cinsel istismar olaylarının artacağına dikkat çekiyor. Yine doğum kaydı oluşturulurken sözlü beyanın yeterli kabul edilecek olması da çocuğa dönük cinsel istismar ile tecavüz vakalarının üstünü örtmesi yönünde kaygılara neden oluyor. Diyarbakırlı kadınlar, tasarıya itirazlarını dile getirdi.
‘TASARI ERİL ZİHNİYERLE HAZIRLANMIŞ KABUL EDİLEMZ’
Meclise sunulan tasarının erkeği koruyan kollayan bir yasa olduğunu vurgulayan 22 yaşındaki Dilan Ayus, bir kadın olarak bunu kabul etmeyeceklerini dile getirdi. Tasarıya kesinlikle karşı olduklarını belirten Ayus, “Tasarı yüzünden bir çocuk istismara uğrayacak, gelenekçi yöntemlerle üstü örtülmek istenecek. Yasa bunu görmezden gelecek. Buna nasıl tamam diyebilirim. Bu kabul edilecek bir şey değil” dedi.
‘HÜKÜMET TEK YOL İZLİYOR KADIN YOK DİYOR’
Bütün kadınların buna karşı durması gerektiğini dile getiren Ayus, “Hükümetin kadına reva gördüğü anlayış köleliktir. Erkekler istediği gibi nikâh kıyabilir. Her istediğini yapabilir. Tamamen ataerkil bir sistemi oluşturmak istiyorlar. Bir kadın psikolojik ve fiziksel olarak istismara uğrayacak ama susacak, boyun eğecek ve tamamen geri planda duracak. Gelişmiş ülkelerde kadınlar bir adım öndedir. Ama bizim ülkemizde kadınlar sürekli geri planda tutuluyor. Türkiye’de hükümetin kadınlara ait bir politikası olduğunu düşünmüyorum. Kadınlarla ilgili yasalar çıkarılıyor ama kadınlara soran yok. Hükümet tek bir yol izliyor. Kadınlar yok diyor” diye tepki gösterdi.
‘CİNSEL İSTİSMARDA BULUNANLARI KORUYOR’
Üniversite öğrencisi Duçem Güler de, tasarının kadın haklarının kısıtlanması anlamına geldiğini ve cinsel istismarda bulunan kişilerin rahat hareket etmesine neden olabileceği yönünde kaygıları olduğunu dile getirdi. Tasarının tamamen kadını erkek egemenliği altına almaya dönük olduğunu ifade eden Güler, “Müftülüklerin nikah kıyması, imam nikahlarının önünü açabilir. Çok eşlilik artar. Kadın açısından birçok olumsuzluklara gebe olduğunu düşünüyorum. Kadının özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik bir girişimdir. Tıpkı eski çağlardaki gibi kadını tamamen erkeğin iradesine bırakmak istiyorlar. Kadın evde otursun, çalışmasın, erkeğe hizmet etsin, erkek de istediği kadını alsın, yaşı durumu hiç önemli değil. Sonuç itibariyle erkeğe hizmet eden bir tasarı ve kesinlikle kabul etmiyoruz” tepkisinde bulundu.
ERKEKLER DE KARŞI
Tasarıya sadece kadınlar değil, erkekler de tepki gösteriyor. İbrahim Canpolat adlı yurttaş, devlet aklının kadına bakış açısının hiçbir zaman değişmediğini dile getirdi. Canpolat, “Bu tasarı çok eşliliğin önünü açan, çocuk gelinlerinin önünü açan bir devlet ideolojisidir” dedi.
‘TEK TİP BİR ANLAYIŞI HAKİM KIMAK İSTİYORLAR’
Kafe işletmecisi Mehmet Esen ise, tasarının sadece kadına yönelik bir girişim olmadığını, kadın şahsında bütün toplumu tek bir zihniyetin etkisi altına alıp köleleştirme amacında olduğunu vurguladı. Esen, “Tasarıyla kadın iradesini tamamen ortadan kaldırıp, erkek eliyle yeni tek tip bir anlayışı hakim kılmak istiyorlar. Örneğin iki kişi evlenecek, ama burada kadının bir söz hakkı yok. Söz sahibi yine erkek. Yani ben dini bir kurumun evlilikle ilgi karar sahibi olmasını çok gerekli görmüyorum. Eskisi gibi yine resmi kurumlar nikah kıyabilir. Ben bu ülkenin bir vatandaşı olarak bu tasarıyı kabul etmiyorum” diye konuştu.