Antep Katliamı’nda kurtulanlar: Erdoğan sözünü tutmadı

Antep Katliamı’nda yaralı kurtulanlar, yaşadıkları travmayı atlatmış değil. Geceleri uyuyamadıklarını, yalnız kalamadıklarını ve kabus gördüklerini anlatan yaralılar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendilerine verdiği “Her şeyinizle ilgileneceğiz” sözünün de unutulduğunu dile getirdi.

Antep’te DAİŞ’in Kürt düğününe yönelik 20 Ağustos 2016’da yaptığı bombalı saldırının 1’inci yıldönümünde konuşan gaziler, psikolojik travmayı atlatamadıklarını söyledi. Çoğu çocuk 56 kişinin can verdiği 69 kişinin ise yaralandığı patlamadan kurtulanlar, devletin ilgisizliğinden yakındı.

‘ERDOĞAN’IN DESTEK SÖZÜ ANTEP’TE KALDI’

Patlamada yaralı kurtulan Nurullah Ayhan (22), devletin kendilerine destek olmadığını ve verilen sözlerin yerine getirilmediğini söyledi. Patlamadan sonra çalışamadığını ve bir yıldır işsiz olduğunu anlatan Ayhan, vücudunda oluşan yanıkların tedavisi için çok para gerektiğini, ancak maddi durumu kötü olduğu için tedaviyi sürdüremediğini belirtti. Patlama sonrası Antep’e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendilerine “her şeyinizle ilgileneceğiz” sözünü hatırlatan Ayhan, “Ancak o gittikten sonra hiçbir şeyle ilgilenmediler. Hiçbir şeyde yapmadılar” dedi.

‘MAAŞ VERMEMEK İÇİN RAPOR VERMİYOR’

Sağlığının psikolojik olarak kötüye gittiğini dile getiren Ayhan, şunları söyledi: “Yalnız uyuyamıyordum. Kâbuslar görüyordum. Sürekli patlama anı gözümün önüne geliyordu. 3 ay boyunca bu sıkıntıları ağır bir şekilde yaşadım. Hala olayın etkisi üzerimden gitmemiş. Yetkililer hiçbir psikolojik destek sunmadılar. Gelip de bunların bir sıkıntıları, derdi var mı diye sormadılar. Benim vücudumda yüzde 45 ile 50 yanık olmasına rağmen, heyete gidiyorum heyet bana yüzde 5 bile rapor vermiyor. Bana maaş bağlanmasın diye rapor verilmiyor.”

‘DEVLET TEDAVİ İÇİN YARDIMCI OLMUYOR’

Saldırıda 7 yerinden yaralanan 13 yaşındaki Selçuk Kalay’ın annesi Firdevs Kalay (30), oğlunun patlamadan sonra geceleri çok korktuğunu, tek başına uyuyamadığını ve içine kapandığını aktardı. Anne Kalay, yanıklar için merhem kullandıklarını ve devletin tedavi noktasında yardımcı olmadığını söyledi. Erdoğan’ın verdiği sözleri hatırlatan Kalay, “Bize sadece 5 bin lira para verdiler. Başka hiçbir konuda yardımcı olmadılar. Oğlum yaralarından dolayı güneşin altında kalamıyor. Okulların açılmasına az kaldı. Oğlumun nasıl eğitimine devam edeceği belli değil, psikolojisi çok kötü, durumumuz olmadığı için psikologa götüremedik” diye konuştu.

‘CUMHURBAŞKANI İÇİN HASTANE DEĞİŞTİRMEK İSTEDİLER’

Düğünde müzisyenlik yapan Mesut Garsi patlamadan önce düğünü bitireceğini, ancak gençlerin ısrarı üzerine devam ettiği sırada patlamanın gerçekleştiğini anımsattı. Yaralı kurtulan Garsi, “Ben 8 gün yoğun bakımda kaldım. Daha sonra servise çıkardılar. O patlamada en az 30 kişi benim arkadaşımdı. Ben ve bir arkadaşım o patlamada sağ kurtulduk. Diğer arkadaşlarım hepsi yaşamını yitirdi” dedi. Servise çıkarıldığı zaman doktorun yanına gelerek Cumhurbaşkanının kendilerini görmek istediğini, bundan kaynaklı başka hastaneye götürüleceğini, ancak buna müsaade etmediğini belirten Garsi, “Doktora hasta olan ben miyim yoksa o mudur? Benim mi onun yanına gitmem gerekiyor, yoksa onun mu yanıma gelmesi gerekiyor? dediğimde; doktor ‘Ben orasını bilemem’ dedi. Bundan kaynaklı gitmeyeceğimi söyledim. Sonra doktor tekrar geldi bana, ‘Sen neyin nesisin, düşüncen nedir’ diye sorunca ben de kızarak ben satanistim, sana ne ben neysem oyumdur dedim” diye konuştu.

13 YERİNDEN YARALANDI ‘HASAR YOK’ DENİLDİ

Birkaç ay kendisine gelemediğini anlatan Garsi, arkadaşlarının maddi ve manevi desteği sonucu toparlandığını ifade ederek şunları söyledi: “O olaydan sonra insanlar düğün yapmaya korkuyor. Bundan kaynaklı biz de artık iş yapamaz duruma geldik. Benim 4 çocuğum var ve evim kiraydı. Bundan kaynaklı zor günler yaşadım. Ne devlet, ne başkası olayın ve sorunlarımızın üzerinde durmadı. Yaşanılan mağduriyetin giderilmesi konusunda yardımcı olmadılar. Ben 13 yerimden yaralandım. Omuzum kırık, şu anda kulağım yüzde 40 duymuyor. Raporda hiçbir şekilde hasar yok deniliyor. Hala vücudumda iyileşmeyen yaralarım var. Bu halimden kaynaklı istesem de gidip hiçbir yerde çalışamam. İş başvurularım kabul edilmedi. Hatta birkaç tanesi kardeş sen rahatsızsın git evinde otur. Bu şekilde çalışamazsın, biz seni çağırıyoruz ancak sen bizi duymuyorsun dediler. Buna rağmen raporlarda yüzde sıfır denilmiş. Bende bu yüzden manevi davada açtım.”

‘ÖLENLER KÜRT OLMASAYDI OLAYIN ÜZERİNDE DURULURDU’

Olaydan sonra açılan davanın üstünün örtülmeye çalışıldığına dikkat çeken Garsi, “Davamız devam ediyor. Bir yandan ben tedirginim. O kadar insan katledildi, ancak 5 ay içinde davanın üstü kapatılmak istendi. Eğer o ölen insanlar Kürt olmasaydı devlet bu olayın üzerinde dururdu. Kim olursa olsun orada ölenler her şeyden önce insanlardı” diye belirtti.

EN SON EKLENENLER