YJŞ içindeki tek Koçolu kadın, Rakka’da Êzidî kadınların izini sürüyor

Rakka savaşında dikkat çeken kızıl saçlı Koçolu Êzidî kızı Berxwedan Tolhildan’ın esareti, YJŞ’ye katılması ve Rakka savaşındaki arayışı bir fermanın özeti niteliğinde. Tolhildan, Rakka sokaklarında hem halasını hem de halası ile aynı kaderi paylaşan Êzidî kadınların izini sürüyor.

Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) Rakka’yı DAİŞ’ten kurtarmak için “Büyük Savaş” adıyla başlattığı yürüyüşte, savaşçılar doğu cephesinde bulunan Reşid mahallesini de kurtardı. Böylelikle kurtarılan mahalle sayısı 15’e çıktı. Mahalle mahalle alınan kentte, Şengal’den gelip savaşa dahil olan Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) de kentin her noktasında direniş izi bıraktı. Operasyonlarda aktif bir şekilde rol alan YJŞ’li savaşçıların, kentte hala esir tutulan Êzidî kadınları arama çabası ise, devam ediyor.

ESARETTEN SAVAŞA

YJŞ’nin Rakka operasyonuna katılan Êzidî kadın savaşçılarının her birinin ayrı bir hikâyesi bulunuyor. Kimi 73’üncü fermanda DAİŞ’e esir düşmüş, kurtulmuş ve daha sonra YJŞ’ye katılarak bir savaşçı olarak Rakka’ya geri dönmüş. Kimi annesinin, kimi babasının, kimi de kardeşinin izinden Rakka’nın yolunu tutmuş. Fermanda esir düşen ve bir tanıdığı sayesinde DAİŞ’in pençesinden kurtulan Berxwedan Tolhildan (20) da onlardan biri.

KOÇO KÖYÜ

Tolhildan, Şengal’in fermanda en ağır bedeli ödeyen Koço köyünden. 73’üncü fermanın en ağır bilançosunu ödeyen bin 700 nüfusluk köy, adeta yerle bir edildi. Esir alınan tüm kadınları köleleştirildi. Çocukları annelerinden koparılarak, müslümanlaştırıldı ve askeri eğitimlere tabi tutularak savaştırıldı. Babalar da aileleri önünde katledildi. DAİŞ’ten kurtarıldıktan sonra Koço’da ortaya çıkan toplu mezarlar, fermanın boyutunu da ortaya koydu. Şengalli savaşçıların sıklıkla kullandığı felişandin (tarumar etmek), bu kırımı özetleyen en çarpıcı kelime. Şengal ve 73’üncü ferman deyince ilk dökülen kelimelerden biri de bu. Toplu mezarları Tolhildan da görmüş ve “Koço halen yasta, halen bir yaşam kıpırtısı bulunmuyor” diyor.

FOTOĞRAFLARLA FERMAN ÖNCESİ

Ferman öncesinde çekilmiş ve hiç yanından ayırmadığı Koço’nun fotoğraf ve görüntülerini gösteriyor. Bazı fotoğraflarda sokak aralarında bulunan insanlar, bazılarında ise Tolhildan’ın yakınlarına ait düğün kareleri. Bir karede annesi bulunuyor. Bir karede arkadaşları ile birlikte halaya duruyor. Diğer bir karede ise esir tutulan ve sonrasında kurtarılan dayısı ve eşi. Anı donduran karede ise, halaya durmuş ve renklere bürünmüş onlarca Êzidî genç kadınlara ait fotoğraf oluyor. Tolhildan bu fotoğrafta duraksayarak, derin bir üzüntü içinde ekliyor: “Bunların çoğu katledildi. Birçoğu yaşamıyor. O gördüğün sarı, kırmızı ve mavi elbiseli kadınların nerede olduğunu kimse bilmiyor. Öldürülenlerin kemikleri halen Koço’nun sokaklarında öylece duruyor.”

Unutmadan Koço köyünün ferman sonrasına ait birkaç fotoğrafını daha gösteriyor Tolhildan. Yanmış yerler, boş sokaklar ve kapısı açık evlerin bulunduğu kareler ile Koço’nun ıssızlığını anlattı.

FERMAN…

Tolhildan, kızıl saçlı ve Koçolu bir Êzidî. En ağır saldırıyı gören Koço’dan kurtulan nadir kişilerden. Anne ve babası dâhil 8 kişilik bir ailesi var. Ferman ile Musul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisiyken tanışıyor. Tolhildan’ın ailesi, Şengal’e doğru gelen felaketten önceden haberdar olduğu için tedbir olarak Şengal Dağı’na sığınıyor. Ferman günü Tolhildan ve 3 arkadaşı Şengal merkeze inerken, kendilerini tanıyan Şengalli Araplar tarafından yakalanarak DAİŞ’e teslim ediliyor. Kendisi gibi esir alınan yüzlerce Êzidî kadın gibi Şengal’de bulunan bir camiye kapatılıyor. Akşama kadar o ve üç arkadaşı Müslümanlaştırılmak için işkenceden geçiriliyor. İki arkadaşı Müslümanlığı kabul etmediği için gözleri önünde katlediliyor. Kendisinden koparılan diğer arkadaşına ne olduğunu ise bilmiyor. Tolhildan, kendilerini DAİŞ’e teslim edenler için de “Onlar ihanetçi” nitelendirmesinde bulunuyor. Tolhildan, o günleri her hatırladığında, her konuştuğunda ağlıyor. Kameralarımıza konuşurken de gözyaşlarını tutamıyor. “Artık bu şekilde yayınlanmak istemiyorum” diyen Tolhildan’ın talebine uyarak, ağladığı görüntüleri yayınlamıyoruz.

İŞKENCE, KESİŞEN BİR TANIŞIKLIK VE KURTULUŞ

Nasıl kurtuldun sorusunu derin bir nefes çekerek cevaplayan Tolhildan, “İşkenceciler arasında tanıdık bir yüz vardı. Onu tanıyordum, hem de çok iyi tanıyordum. Bu, her gün evimize gelen babamın yakın dostu İsel Bedevi’ydi. Şii biriydi. DAİŞ’e zorla katılmıştı. Kimse görmeden yanıma yaklaştı. Kulağıma eğilerek, ‘ben yediğim ekmeğe ihanet etmem’ dedi. Ben onu tanıdığım için ses etmedim. O kadar ki işkenceci beni dövmekten yorulmuş, babamın dostuna gece benimle özel olarak ilgileneceğini söylüyorlardı. Babamın dostu da ‘siz onu bana bırakın ben onu nasıl yola getireceğimi biliyorum’ dedi. Bir şekilde onları ikna etti ve beni ertesi gün oradan çıkardı. Şans mıydı bilemiyorum ama bu gün bu şekilde karşınıza çıktım” diyor.

İSEL BEDEVİ

Tolhildan, babasına öğrenemediği bir miktar para karşılığında veriliyor. Başlarda bunu anlamıyor, fakat sonrasında DAİŞ’in babasının Şii dostu Bedevi’nin çocuklarını da zorla aldığını öğreniyor. Bedevi de Tolhildan için aldığı para ile çocuklarını kurtarıyor. Sonrasında Bedevi’nin ailesi ile daha iyi ilişkiler kurduğunu anlatarak, Bedevi’nin bu şekilde onlarca Êzidî çocuğu kurtardığını belirtiyor.

YJŞ İÇİNDE TEK KOÇOLU KADIN

Sonrasında YJŞ’ye katılan Tolhildan’ın babası ve iki kardeşi de Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) içinde mücadele ediyor. Tolhildan, Koço köyünden YJŞ’ye katılan tek kadın savaşçı. O, bununla hem gurur duyuyor hem de büyük bir üzüntü duyuyor. Çünkü hatırladığı bütün kadınlar ya katledildi, ya da köleleştirilerek, başka şehirlere götürüldü.

RAKKA’YA GELİŞ

Rakka’ya kendi isteği ile gelen Tolhildan, Rakka’ya gelme nedenine dair şunları söyledi: “Fermanda esir düşen halam halen burada tutuluyor. Ailem ile ona ulaşmak için birçok yol denedik. Fakat izine rastlamadık. Hatta bir ara dayım kaçak yollarla Rakka’ya bile geldi. Ama hiçbir haber alamadı. Rakka’da her girdiğimiz evde, sokakta ve mahallede onu da arıyorum. Fakat halen bir şey bulamadım.”

Nazım Daştan – dihaber

EN SON EKLENENLER