Ankara MİT yöneticilerini mi istedi; PKK ret mi etti?

PKK’nin MİT üyelerini alıkoymasına ilişkin hükümet sessizliği korurken tartışmalar ise gündemdeki sıcaklığını koruyor. Gazeteci Ahmed Dicle, ‘Her iki MİT yöneticisi, bölgede PKK’ye karşı faaliyet yürüten MİT şubelerinin sorumluları. Doğrudan Hakan Fidan’a bağlı çalışıyorlar’ kaydetti

PKK’ye komplo hazırlığında olan MİT üyelerinin PKK tarafından alıkonulmasına dönük tartışmalar devam ederken, akıllarda kalan soru işaretlerine ilişkin gazeteci Ahmed Dicle, bazı değerlendirmelerde bulundu.

Amed Dicle’nin Fırat Haber Ajansı’nda yer alan yazısı şöyle:

MİT yöneticileri, başta Cemil Bayık ve bazı PKK yöneticilerine suikast veya kaçırma girişiminde bulunmak üzere bölgeye gidiyorlar. Bölgedeki yerel MİT birimleriyle de irtibat dahilinde hareket ediyorlar

İki MİT yöneticisinin PKK gerillaları tarafından yakalanması gündemdeki yerini koruyor. MİT yöneticilerinin verdiği ifadelerin ortaya çıkması durumunda, konu daha fazla konuşulacağa benziyor. Aslında bu MİT yöneticilerinin ifadeleri, Erdoğan yönetimindeki Türk devletinin Kürtlere karşı yaşadığı sıkışmışlığı ve düşmanlığını bir kez daha gösterecektir.

KCK yetkilileri konuyu ilişkin sınırlı bazı açıklamalarda bulundular. YNK tarafı ise olayın kendi bölgelerinde yaşanmasından rahatsız. Türkiye, böyle bir saldırıyı YNK bölgesinde gerçekleştirmesiyle Kürtler arası çatışma başlatmayı da amaçlıyor. Konuya ilişkin edindiğimiz bazı bilgileri soru-cevap şeklinde derledik:

Olay ne zaman ve nerede oldu?

Yaklaşık bir ay önce Süleymaniye ve Kandil bölgesi yakınlarındaki Dukan Barajı civarında 2 MİT yöneticisi PKK tarafından alıkonuldu.

Nasıl yakalandılar?

MİT yöneticileri, başta Cemil Bayık ve bazı PKK yöneticilerine suikast veya kaçırma girişiminde bulunmak üzere bölgeye gidiyorlar. Bölgedeki yerel MİT birimleriyle de irtibat dahilinde hareket ediyorlar. Kimlerle nasıl çalıştıkları şimdilik açıklanmıyor. KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Diyar Xerib, ‘başlarına çuval geçirip basına gösterebilirdik’ dedi. Basına yansıtılmadı ama MİT yöneticilerinin yakalandıkları esnada başlarına torba geçirildiği ve film sahnelerine konu olabilecek şekilde alıkonuldukları belirtiliyor.

Yakalanan MİT yöneticileri kimler?Her iki MİT yöneticisi, bölgede PKK’ye karşı faaliyet yürüten MİT şubelerinin sorumluları. Doğrudan Hakan Fidan’a bağlı çalışıyorlar. Kimlikleri hakkında verilen bilgiler şimdilik bu kadar!

Bölgeye nasıl gitmişler?

Bu kişiler Güney Kürdistan’da diplomatik pasaportla geziyorlar. Bir süredir yaptıkları hazırlıkları Hakan Fidan’a sunuyorlar. Fidan, Erdoğan’a ‘PKK yöneticilerine suikast veya kaçırma eylemi yapabiliriz, böyle bir imkan var’ diyor ve onay alıyor. Erdoğan ve Fidan’ın onayı üzerine söz konusu MİT yöneticileri harekete geçiyor. Ancak karşı istihbarat yönlendirilmesiyle tam olarak yakalanacakları yere gidiyorlar.

Yakalanan sadece iki kişi mi?

Güney’de bu yöneticilere bağlı çalışan ve aralarında bazı Kürt unsurlarının da olduğu birimin yakalandığı belirtiliyor.

MİT’e yönelik başka operasyon oldu mu?

İki MİT yöneticisi ve yerel elemanların yakalanmasından birkaç gün sonra (7 Ağustos 2017) Zaxo yakınlarındaki Batufa bölgesinde MİT aracının geçişi sırasında patlama meydana geldi. Araçta bulunan kişilerin yaralandıkları açıklandı. Bu kişilerin, Dukan’da yakalanan şebeke ile çalıştıkları belirtiliyor.

MİT yöneticileri yakalandıktan sonra Ankara-Süleymaniye ve Kandil arasında nasıl bir trafik yaşandı?

3 Ağustos akşamı, Erdoğan ve ekibi PKK’ye yönelik suikast veya kaçırma haberini beklerken MİT yöneticilerinin yakalandıkları bilgisi geldi. Bunun üzerine MİT yetkilileri, bir sonraki gün YNK’nin Ankara Temsilcisi Behroz Gelali ile görüştü. Gelali konuyu YNK yönetimine aktardı. YNK’nin durumdan haberi yoktu. Ankara, iki diplomatın PKK tarafından alıkonulduğunu ve bunların serbest bırakılmasını istediklerini aktardı.

YNK’li yetkililer, Ankara’nın talebini aktarmak için KCK yönetimiyle görüşme talebinde bulundu. Bunun üzerine taraflar Süleymaniye yakınlarında bir görüşme gerçekleştirdi.

Bu görüşmede, PKK tarafı konunun mahiyetini YNK’ye aktardı ve söz konusu kişilerin bırakılmayacağını söyledi. YNK’liler bunların teslim edilmesi için ısrar edince PKK yönetimi bunların “PKK masasına bakan ekip olduğunu ve Sakine Cansızların katliamında rol oynayan kişiler olabileceğini” söylüyor. Bunun üzerine toplantıda bir süre sessizlik hakim oldu ve YNK’liler bir şey demedi. PKK yetkilileri söz konusu toplantıda YNK’ye, “Zaxo’dakileri direkt hedef aldık, bunları öldürmeyişimiz YNK’nin ve Süleymaniye’nin hassasiyetlerini göz önünde bulundurduğumuz içindir” mesajı veriyor.

PKK’nin mesajı aynı gün Ankara’ya ulaştırıldı.

PKK’nin yakalanan MİT yöneticilerini serbest bırakmayacağını anlayan Erdoğan yönetimi, YNK’ye baskı kurarak sonuç alma yöntemini devreye koydu. Aynı paralelde KDP yetkilileri ile de görüşmeler yapıldı. Ancak KDP, olayın YNK bölgesinde geliştiğini söyleyip topu Süleymaniye’ye attı.

Üç hafta içerisinde yapılan çok sayıda görüşmenin ardından sonuç alamayan Erdoğan ve ekibi çareyi YNK’nin Ankara bürosunun kapatılması ve temsilci Behroz Gelali’nin sınır dışı edilmesinde buldu.

Behroz Gelali kim?

Gelali 17 yıldır Ankara’da YNK temsilciliğini yapıyor. Ankara-Kandil ve Celal Talabani arasında geçmiş yıllarda arabuluculuk yapmış ve Türk devleti tarafından yakından tanınan bir diplomat. Özellikle 2006 ateşkesinin sağlandığı PKK-Türkiye görüşmelerinin perde arkası gelişmelerine son derece vakıf biri. Kısacası; geçmiş yıllarda Ankara’nın PKK’ye ulaştırmak istediği birçok mesaj doğrudan Gelali’ye verilmiş…

YNK’nin konuya ilişkin politikası nedir?

YNK, olayın kendi bölgelerinde cereyan etmesinden rahatsız. YNK içerisinde bir eğilim PKK’den söz konusu kişilerin bırakılmasını istiyor. KDP’nin de desteklediği bu eğilim, Ankara ile ilişkilerin iyi olmasından yana. YNK’deki bir diğer eğilim ise, konunun Türkiye ile PKK arasındaki bir mesele olduğunu ve sadece arabuluculuk yapabileceklerini belirtiyor. YNK tabanı ve Süleymaniye halkı ise başarısız MİT operasyonunun böyle sonuçlanmasını memnuniyetle karşılıyor.

PKK’nin elindeki devlet görevlileri sadece bunlar mı?

Daha önce de alıkonulan asker ve polisler var. Aileleri İnsan Hakları Derneği (İHD) aracılığıyla başvuruda bulundu ancak devlet tarafından herhangi bir girişim yok. Yine 2-3 yıl önce MİT bağlantılı bazı kişilerin daha yakalandığı ve halen tutuklu oldukları belirtiliyor. Fakat Ankara yönetimi özellikle Dukan’da yakalanan iki yöneticinin serbest bırakılmasını istiyor.

Ankara neden sessiz?

Çünkü yakalanan kişilerin niteliklerini biliyor. Olası bir açıklamanın hemen yalanlanabileceğinin farkında…

PKK, MİT yöneticilerini serbest bırakır mı?

PKK yönetimi, YNK aracılığıyla, söz konusu kişilerin katiyen bırakılmayacağını deklare etmiş bulunuyor.

Görüntüleri ve ifadeleri yayımlanır mı?

Belki…

AMED DİCLE / ANF

EN SON EKLENENLER