Yeni seçilen PYD Eşbaşkanı: Federasyon için çalışıyoruz; Türkiye ya değişecek ya kaybedecek!

PYD’nin yeni Eşbaşkanı Şahoz Hesen’den önemli mesajlar: ‘Demokratik Suriye için ‘federasyon projesi’ üzerinde çalıştıklarını’ söylerek, Türkiye’yi uyardı, ‘Suriye halkları sizi işgalci olarak görüyor, ya değişirsiniz ya yüzde 100 kaybedersiniz’

Kuzey Suriye Federasyonu Cizîr bölgesi Qamişlo Kantonu’nu Girke Lege ilçesinin Rimelan kasabasında 27 Eylül’de 7’nci olağan kongreye giden Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) eşbaşkanlığına Hêvî Mistefa ile seçilen Şahoz Hesen, bölgedeki gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’ndan Erdoğan Altan’a değerlendirdi.

Federal Suriye için çalışıyoruz…

Suriye’de öncü siyaset yürüten bir parti olduklarını vurgulayan Hesen, federal proje üzerine çalıştıklarını kaydetti. Demokratik Suriye’nin inşası için yapmaları gerekenleri tespit ettiklerini dile getiren Hesen, “Bu çerçevede eski eşbaşkanlarımızın talebi ve merkez karar organımızın onayı ile eşbaşkanlar, tüzük ve program değiştirildi. Bu da demokratik olmanın gereği olarak ele alındı ve örnek teşkil etmesi amaçlandı. Bu değişimlerle söylediklerimizin uygulayıcısı da olduğumuzu ispatladık. Bu çerçevede bize inanıp görev veren arkadaşlarımızın inancını boşa çıkarmayacak, mücadelemizi yükselteceğiz” dedi.

Her karışı direnişle elde ettik…

Kuzey Suriye’de tarihi gelişmelerin yaşandığını, DAİŞ’in başkenti Rakka’nın özgürleştirildiğini, Dêra Zor kırsalında önemli toprakların özgürleştirildiği, bu başarıları dünyada dikkatle izlendiğini vurgulayan Hesen, şöyle devam etti: “Aynı zamanda Rusya, İran, rejim ittifakı ile Türk Ordusu topraklarımıza girdi. Bu önemli bir çelişkidir. Sürekli topraklarımızı taciz ediyor. Bilinmelidir ki direnişle elde ettiğimiz kazanımları bırakmayacak, tehditler karşısında geri adım atmayacağız. Doğru olan Suriye’de siyasi çözümün gerçekleşmesidir. Bu çözümde federal ve demokratik olmazsa Türkiye Devleti’nin amacı Kuzey Suriye topraklarını işgal etmek istiyor. Bu anlamda sahadaki askeri ve siyasi kazanımlar önemlidir. Bunların karşısında saldırganlık ve bozgunculukta var, ancak karşılığında direniş iradesi de var. Önemli olan söz konusu güçlerin Kuzey Suriye topraklarının hangi bedellerle özgürleştiğini görmeleridir. Kuzey Suriye özgürdür ve özgür yönetiliyor. Demokrasi her geçen gün daha da kurumsallaşıyor. Seçimlerin ilk basamağı yapıldı, ikinci basamağın hazırlıkları sürüyor. Herkesin bu demokratik yapılanmaya saygı göstermesi lazım. Aksi durumda halkın iradesini yok sayanlar, bu halkın nasıl direndiğini de görmeli, bilmelidirler.”

Siyasi çözüm olmazsa…

Türkiye siyasetçilerini Kuzey Suriye’ye bakışının düşmanca olduğunu ifade eden Hesen, “Bu düşmanlık ve saldırganlığını sahada gerçekleştirmek için Rusya ve ABD ile ilişkileri var. Biz bunların bir kısmından haberdarız, ancak hepsine hakim değiliz. Minbic’ın ötesinde sahada Ruslar var. Dêra Zor’da uluslararası koalisyon ile devam eden bir operasyon var. Kısa süre sonra tamamlanacaktır. ABD ve Rusya sahanın etkin aktörleridir. Önemli olan Rusya, ABD’nin üsten yaptıkları görüşmeler ile Suriye’ye çözüm aramaları değildir. Doğru olan Suriye sahasındaki güçlerle, Kuzey Suriye de dahil oturarak soruna siyasi çözüm bulmaktır. Bu Cenevre mi olur Astana mı olur neresi olursa olsun siyasi çözümlerin tartışılması gerek. DAİŞ’in Rakka’dan da sökülmesi ile gelinen aşamada bu siyasi çözüm sağlanmaz ise, sahadaki askeri güçlerin karşı karşıya gelme tehlikesi vardır. Biz herkesin bunu gördüğünü biliyoruz, ancak her ne kadar az sayıda açıklamalar yapılsa da artık adım atma zamanının geldiğini söylüyoruz” diye konuştu.

Türkiye ya değişecek ya kaybedecek…

Türkiye’nin yürüttüğü siyasetin bölge halklarına kazandırmadığını ve bu siyasetin değişmesi gerektiğini ifade eden Hesen, şunları söyledi: “Suriye’de ortaya çıkan iradenin sahibi halklar Türkiye’yi işgalci görüyor ve onlara karşı direnecektir. Uluslararası siyasette de Türkiye’nin yürüttüğü mezhepçi siyasetle bir yere varamadı, bundan sonrada sonuç alamaz. Bu sebeple yeni bir akıl ve fikir ile siyasetlerini değiştirmeleri lazım. Yok değişmezlerse de yüzde yüz kaybederler.”

Ulusal birlik şart…

Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki referandum ve sonrasındaki gelişmelere de değinen Hesen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şengal sınır komşumuz ve her şeyden haberdarız. İki temel güç olan KDP ve YNK ayrı ayrı siyaset üretiyor, ittifaklar geliştiriyor. Buda kazandırmıyor. Doğru olanı referandum dahil tüm güçlerin bir araya gelip strateji belirlemesi, ortak hareket formülü bulması gerekiyordu. Halkın iradesini yansıtan referanduma nerede olursa olsun saygı duyarız. Ancak mevcut parçalı hal ve uygulanan yöntem kabul edilemeyecek sonuçlar doğurdu. Biz önerilerimizi yapmıştık. Bundan sonra yapılması gereken tüm güçlerin oturup birlikte karar gücü oluşturmalarıdır. Halka ortak bir izah yapmaları gerekiyor. Bu birliktelik ve ulusal birlik konusunda üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız. İmkan ve olanakları vardır. Kazanımları kaybetmeye başladılar. Bilerek ve birlikte hareket edilmelidir. Irak’la federal bir bağ var. Kazanımların korunması, kaybedilenlerin geri alınması ve Irak ile yeniden çözüm için oturulması için birlikte olmak lazım. Yoksa tek başına bir güç bunu sağlayamaz.”

EN SON EKLENENLER