KESK ve DİSK: Savaş bütçesinin faturası emekçiye sefalet, açlık ve işsizliktir

2018 bütçesini değerlendiren emek örgütlerinden KESK ve DİSK başkanları, toplu iş sözleşme masasında çalışanlara düşük zam veren hükümetin askeri harcamalara bol keseden pay verdiğini belirterek, faturanın çalışan kesimlere çıkarıldığını hatırlattı

Meclis Plan Bütçe Komisyonuna sunulan 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı Meclis’te görüşülmeye başlandı. Tasarıya göre, 2018 yılı bütçesinde, bütçe giderleri 762,8 milyar TL, bütçe gelirleri 696,8 milyar TL, vergi gelirleri 599,4 milyar TL, bütçe açığı ise 65,9 milyar TL olarak planlandı. Bütçenin bu yıl dikkat çeken kısmı ise doğrudan “savunma ve güvenlikten” sorumlu kurumlara 28 Milyar 412 milyon 101 bin TL’lik artışla 64 milyar 306 milyon 50 bin TL’lik bütçe 92 milyar 718 milyon 151 bin TL çıkartılıyor.

Mezopotamya Ajansı’nın (MA) geçtiği haber göre, Milli Savunma Bakanlığına ayrılan pay bu yıl 40 Milyar TL’nin üzerinde olurken Diyanet Başkanlığının başlangıç ödeneği ise 7 milyar 774 milyon 183 bin TL olarak belirlendi. Milli Eğitim Bakanlığı’na bakıldığında ise 92 milyar 528 milyon 652 bin TL ayrıldığı bunun da 63 milyar 503 milyon 243 bin TL’lik bölümü ise personel giderleri oldu. Sağlık Bakanlığı’na ise 37 milyar 571 milyon 386 bin TL başlangıç ödeneği bunun da 16 milyarlık bölümü de personel giderlerine ayrıldı. 2018 bütçe gelirlerinin yüzde 86’sını vergilerden oluşurken krizin faturasının emekçilere çıkarıldığını ifade eden emek örgütleri savaş bütçesi yerine barışçıl bir bütçe istediklerini ifade etti.

‘Cari açığın emekçiye yansıması; sefalet, açlık ve işsizliktir’

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Kani Beko, “her yıl olduğu gibi bu yılda hazırlanan bütçe çalışmalarında işçilerin yok sayıldığına bir kez daha şahitlik ettiklerini” söyledi. Türkiye 2016 yılında 142.6 milyar dolarlık ihracat, 198.6 milyar dolarlık da ithalat gerçekleştirdiğini aradaki farkın bugüne kadar kapatılamadığına dikkat çeken Beko, “cari açığın emekçiler ve işçiler açısından sefalet, açlık, işsizlik olduğunu” belirtti. Hükümetin yanlış politikalarını yaptıkları tüm eylem ve etkinliklerde eleştirdiklerini hatırlatan Beko, “cari açığın bu denli büyük olmasının temel sorumlusunun iktidar olduğunu” vurguladı. 2018 yılı bütçesine bakıldığında Milli Savunma Bakanlığı ve Diyanet’e her zaman ki gibi yüksek payın ayrıldığını vurgulayan Beko “Cari açık kapatılması gerekiyor. Cari açık kapatılmadığı sürece işçiler açısından durum daha da kötü olacaktır. Temel gıda maddeleri başta olmak üzere zamlar yapılarak bu açığı kapatacaklarını düşünüyorum” diye belirtti.

’52 ülke ile ilişkiler kötü’

Savaş harcamalarının lüks olduğunu sözlerine ekleyen Beko, “iktidarın askeri ve siyasi olarak 52 ülke ile ilişkilerin kötü olduğunu ve politikanın değişmediği sürece de faturanın emekçilere çıkarılacağını” söyledi. 2015 yılında Rus Savaş uçağının düşürülmesinden sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Aynı ihlal bugün yapılsa Türkiye yine aynı karşılığı vermek durumunda” sözlerine atıfta bulunan Beko, “Rusya ile savaş halinde olmadığımız dönemde Davutoğlu ve Erdoğan zafer naraları attı. Ardından Antalya başta olmak üzere ekonomi kötüye gitti. Rusya’ya peynirinden sütüne ticaret yapan herkes etkilendi. Kahramanlık sonrası binlerce çiftçi de etkilendi. Biz artık bu topraklarda kendi ayakları üstünde duran bir pozisyona gelmeliyiz” diye konuştu.

‘Savaş bütçesi’

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de, “geçmiş hükümetlerde olduğu gibi 2018 bütçesinde de hazırlanış tekniği açısından bir farklılık olmadığını ve emekçilerin görüş ve önerilerine yer verilmediğine” dikkat çekti. Bütçenin geneline bakıldığında güvenlikçi bir konseptte hazırlandığının açıkça görüldüğünü ifade eden Bozgeyik, 2018 bütçesini “savaş bütçesi” olarak açığa çıktığını söyledi.2017 bütçesinde muhalif kesimlerin eleştirilerin dikkate alınmadığını yineleyen Bozgeyik, “Geçtiğimiz aylarda yandaş konfederasyonlar ile imzalanan Toplu İş Sözleşmesinde ekonominin kısıtlılığından bahseden hükümet aynı tavrı bütçenin harcama kalemlerine bakıldığında da sağlığa ve eğitime pay ayrılmadığını görüyoruz” dedi. Bozgeyik, emekçilerin 2018 bütçesinde yoksulluk ve sefaleti ortaya çıkardığını cari açığın yükünün de vergiler ile emekçilerin sırtına yüklendiğini kaydetti.

Bütçeye tepki çağrısı

OHAL koşullarında yaratılan güvenlikçi politikaların vergileri de emekçilere yüklendiğini söyleyen Bozgeyik, “Mecliste Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) ve Halkların Demokratik Partisi’nin(HDP) buna tepki gösterme görevi vardır. Sendikaları da buna karşı mücadele etmeye davet ediyoruz. Çocuklarımızın geleceğini belirleyecek bir bütçedir bu yüzden her aşamasında Mecliste veya sokakta buna müdahale etmek gerekiyor” diyerek mücadele çağrısında bulundu.

EN SON EKLENENLER