Fakıbaba: arada sağlıksız et olabilir ama, eşim ithal ete onay verdi!

Fakıbaba, bir emlakçı edasıyla Körfez sermayesine Riha ve çevresinde arazi satmaya çalışırken, bu arazilerde hayvancılık yapılacağını da beraberinde açıklıyor. Fakıbaba, halkla dalga geçer gibi, ‘Eşim çok güzel yemek yapar, o bu (ithal) ete onay verdi’ diye konuşabiliyor

AKP hükümetinin bugüne kadar çıkarmış olduğu tarım, mera, enerji, maden vb. kanunlarla tarım üretimlerini ithalata bağladığı gün gibi aşikâr. Bugün banka kredilerini ödeyemediği için canına kıyan tarım tekelleri sahiplerine rastlamıyoruz ancak küçük çiftçilerde durumun hiçte böyle olmadığı bilinmektedir. Üreticiler devlet desteklerinden mahrum bırakılmaya devam edilirken, tarım şirketlerinin ise destekleri her geçen gün büyümektedir. Elektrik borçları nedeniyle çiftçilerin tarımsal destekleri ödenmiyor. Meraların türlü gerekçelerle şirketlerin hizmetine koşulması nedeniyle, hayvan yetiştiricisi çiftçiler suni yeme mahkûm edilirken, yem ithalatı serbest hale getirilip GDO’lu yemler ortalıkta cirit atmaktadır. Yerel tohum ise, eğer patentli değilse ticari üretim yapmak yasaklanırken, tohum şirketlerinin kısır tohumuna üreticiler mahkûm edilmekte ve üründen tohumluk ayırması imkânsızlaştırılmaktadır.

Fakıbaba’nın 3 yıl vurgusu

Türkiye’de, İMF’nin talepleri doğrultusunda tarım kredilerinin uzmanlaşmış bankalar yerine ticari bankalarca verilmesi sağlandı. Tarımsal destekler türlü gerekçelerle kaldırılarak, tarımsal girdi ve üretim araçlarının serbest rekabet koşullarında ‘piyasa’ fiyatından karşılanması getirildi. Tarife dışı korumaların, sübvansiyonların, ithalat yasaklarının kaldırılmasıyla yerli ürünlerin ithallerle aynı koşullarda rekabet etmesi, daha doğrusu edememesi koşulları yaratıldı. Tarım arazilerinin toplulaştırılması ve miras hukukunda değişikliklerle küçük çiftçi hızla üretim dışına itilmekte. Fakıbaba ise, bu koşullarda 3 yıl sonra et ithal edilmeyeceğini açıklıyor. Buna gerek de kalmayacak. Üretimi ele geçirecek olan tarım tekelleri arazileri GDO’lu yem ve bitkilerle harmanladıkları hayvan etlerini bize yedirmeye başlayacaklar. Tüm veriler bunu gösteriyor. Fakıbaba, bir emlakçı edasıyla Körfez sermayesine Riha ve çevresinde arazi satmaya çalışırken, bu arazilerde hayvancılık yapılacağı da beraberinde açıklanıyor.

Fakıbaba halkla dalga geçiyor

Fakıbaba, “Ben gerçekten hayvanın ithal edilmesine karşı bir kardeşinizim. Ama benim arkadaşlarım, vatandaşlarım et yemek zorunda. Bu ithalat geçicidir. Allah’ın izni ile bakın ben kardeşiniz olarak size söz veriyorum. Bu ithalatın geçici olduğunu bilmenizi istiyorum. Göreceksiniz 3 sene sonra biz artık et ithal etmeyeceğiz. Allah’ın izniyle, buna emin olun, kendine yeten bir ülke olacağız” dedi. Kendine yeten yani milli! AKP’nin milli anlayışı, Türkiye’de kimin tarafından üretildiği önemli olmayan ve her türden üretime, yani tekelci üretimlere ‘milli’ yakıştırması yapıldığı biliniyor. Körfez para babaları ya da mera yasası çıktığında, Bakan Eker’e aşkını ilan eden Ethem Sancak gibilerinin bu üretimleri gerçekleştirecek olmasına ‘millilik’ sıfatı yakıştırılıyor. Fakıbaba, tüm bunlara ek olarak halkla dalga geçer gibi, “Eşim çok güzel yemek yapar, o bu (ithal) ete onay verdi” diye konuşabiliyor.

EN SON EKLENENLER