İngiliz hukukçu: AKP Kürtlere soykırım uyguluyor

Hitler faşizmini yaşamış İngiliz hukukçu 85 yaşındaki Margaret Owen, Demirtaş ve Yüksekdağ’ın davasını takip etmek üzere geldiği Türkiye’de yaşadıkları karşısında şok olduğunu söyledi. Owen, ‘AKP ve Erdoğan’ın Kürtlere karşı bir soykırım uyguladığını, ülkesi dahil batının tutumunu ‘utanç verici’ olarak nitelendirdi

Margaret Owen, takip ettiği duruşma ve gündemdeki konulara ilişkin Mezopotamya Ajansı’nda Kenan Kırkaya ve Selman Güzelyüz’ün sorularını yanıtladı.

Owen’ın konuşması şu şekilde:

“Her şeyden önce ömrüm boyunca bugün gördüğüm, burada yaşadıklarım, yani bu adil olmayan dava açısından görebileceğim en çarpıcı örnekti. Çünkü son yıllarda özellikle son iki yılda, Türkiye’deki siyasi davaları izliyoru ve bu davalar siyasi olduğu için hiçbir şekilde hukuk kurallarına uyulmuyor. Keyfiyete dayalı olan davalardır. İnsanlar duruşmaya getirilmeden önce aylar, hatta yıllar boyunca tutuklu olmaları, yargılanmadan tutuklu kalmaları, kesinlikle kabul edilecek bir durum değildir. Son zamanlarda özellikle şunu fark ettik. Suçlamalar, iddialar gayri ciddi temellere dayanıyor. Halbuki ciddi savunmalar olmalı ki, sanık avukatları da ciddi savunmalar hazırlasın. 30’ların başlarında Hitlerin Yahudilere karşı ırkçı yaklaşımlarından ötürü biz (Avrupalılar) Hitler’e açıkça yaptıklarına karşı tutum almadık. Onu idare etmeye çalıştık. AKP ve Erdoğan’ın Kürtlere karşı bir soykırım uyguladığını görüyorum.

İngiltere adına utanç içindeyim

Bugün sırf mahkemenin içerisine girmeden yaşadıklarımızdan yola çıkarak Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş’ı adil bir şekilde yargılayacaklarına dair şüphelerim var. Bana kendi ülkemin ve diğer ülkelerin bu durum için neler yapabileceğini ve neler yaptıklarını soruyorlar. Ben aslında sadece kendi ülkem için konuşabilirim. Utanç içindeyim. Avrupa Birliği’ndeki ülkeler içinde İngiltere, Erdoğan’ın söylediklerini itaat etmeye en yakın ülkedir. Burada hapiste olan sadece akademisyenler, sadece siyasetçiler, sadece sendikacılar, sadece yazarlar aydınlar değil, binden fazla öğrenci de hapiste. Ve şu anda Erdoğan’a karşı bir söz söyleyen kişi kendisini hapiste buluyor. Konuşma özgürlüğü kalmadı. Türkiye’de tüm dünyada olmadığı kadar, büyük bir sayıda olan gazeteciler kendilerini hapiste buldular. İnsanlar keyfi şekilde tutuklu olarak yargılanıyorlar. Yargılanıyorlar derken, ilk mahkemeleri ve duruşmaları için yıllarca beklemek zorunda kalıyorlar. Ve bu çok kalabalık olan bir ortamdaki olan hapishane koşullarında işkenceye maruz kalmak ile eş değerdir.

Öcalan’ın yazdıklarına hürmet ediyorum

PKK’nin terörist listesinde çıkartılması için mücadele ediyoruz. Abdullah Öcalan’ın hapisten çıkması için, 20 yıllık tecritten çıkartılması için mücadele ediyoruz. Mesela Belçika’daki üst mahkeme bu konuda çok ümit verici bir karar aldı geçen hafta. PKK’nin konumu ile ilgili. Onu artık terörist grup olarak görmediklerini beyan ettiler. Bizde aynı yöne gitmek için mücadele ediyoruz. Ben Öcalan ile hiç tanışmadım. Ama onun kitaplarını okudum. Yazdıklarına çok saygı duyuyorum, çok hürmet ediyorum. Özellikle feminist olduğum için, kadın ve erkekler arasındaki eşitlik ile ilgili yazdıkları ve aynı zamanda kadının toplumun içindeki yeri ile ilgili söyledikleri, çoklu kültürlülükle ilgili belirlemeleri, inanç özgürlükleri ile ilgili yazdıklarına çok saygı duyuyorum. Eskiden Rojava’ya gidiyordum. Maalesef artık gidemiyorum. Orada artık sınırlar kapandı. Ama orada öncü toplum modeli var.

Avrupa’da sesimizi yükselteceğiz

Bu sabah başımıza gelen olaylar bizim için alışılmışın dışında yaşanan olaylardı. Hepimiz dehşet içinde kaldık. Ama bunun güzel tarafı var. Bizi yıldırmak yerine bu 10 farklı ülkeden gelen milletvekilleri ve avukatlar olarak o kadar şaşırdık, şok olduk ki… Sindirilmek yerine büyük bir öfke ile dolduk. Ve biz bu öfke ile Avrupa’ya döndüğümüzde sesimiz olabildiğince yükseltip, Türkiye’deki olup bitenleri olabildiğince doğru bir şekilde aktarmak için gerçekten elimizden gelen her şeyi yapacağız. Biz Erdoğan ile AKP’nin, bu yaptıkları ile ilgili olarak hesap verene kadar, soykırım teşebbüsü ve yaptığı tüm bu insan hak ihlalleri için hesabını vermesini sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız.”

EN SON EKLENENLER