Osmanlı tarihi diziden öğrenilmez

 

Geçen yıl şubat ayında TRT’de başlayan “Payitaht: Abdülhamid” dizisi, üzerinden bir yıl bile geçmeden tartışmaları da beraberinde getirdi. II. Abdülhamid’i konu alan dizide, devamlı yabancı devlet adamlarına “haddini bildiren” bir padişah görüntüsü çizilirken, aynı zamanda bilimsel gerçeklerle çelişen misyonlar yükleniyor. “Payitaht: Abdülhamid”, en son Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Düzce’deki mitinginde gençlere, “Neydik ne olduk, bunu bilmek için ‘Payitaht’ dizisini izleyin” demesiyle gündeme geldi. Recep Tayyip Erdoğan, tarihi iyi bilmenin önemini anlattığı konuşmasında, “Şunu unutmayın gençler; biz 18 bin kilometrekarelik bir vatandan 780 bin kilometrekareye geldik. Neydik ne olduk, bunu da bilelim, tarihimizi de bilelim. Payitaht’ı izliyorsunuz değil mi, orada görüyorsunuz” demişti. Geçmişte, tarihi dizilerin gerçeği yansıtmadığı başta tarihçiler olmak üzere birçok kesim tarafından dile getirilirken, Beştepe’nin favori yönetmenlerinden Semih Kaplanoğlu bile “Payitaht: Abdülhamid” dizisini hedef almıştı. Biz de tarihçi yazarlara ve akademisyenlere Erdoğan’ın konuşmasını sorduk. “Payitaht: Abdülhamid” dizisinin bilimsel gerçekliğiyle ilgili de dizinin yönetmeni Serdar Akar’dan görüş aldık.

Dizinin yönetmeni Akar: Kitap okusunlar

“Payitaht: Abdülhamid”in ünlü yönetmeni Serdar Akar, diziyi çekerken bilimsel gerçeklerle örtüşmesi gibi bir ilkelerinin olmadığını dile getirirken, tarihi dizilerle ilgili tartışmalara yönelik “Tarihin diziden öğrenilmemesi lazım. Kitap okusunlar” dedi. Akar, “Payitaht”ın yapımı sırasında nelere dikkat edildiği hakkında da “Dönem dizisi olduğu için bulunduğu yılların şartları dikkate alınıyor. Ama onunla daha çok senaristler ilgileniyor tabii. Senaristler ne kadar uyuyorsa” diye konuştu. Boğaziçi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi Enstitüsü’nün kurucu başkanı, tarihçi, yazar ve akademisyen Prof. Dr. Zafer Toprak, konuyla ilgili olarak, “Tarih öğrenmenin yeri diziler değildir” derken, “Diziler bilimsel çalışmalar olarak algılanmamalıdır. Altını çizerek söylüyorum, kurgu olarak almak gerekir. Dizilerin yapımcıları ortaya bir kurgu koymaktalar” diye konuştu. Zafer Toprak, tarihi dizilerin ancak insanların tarihe merak salmalarına neden olabileceğinden bahsederken, “İnsanların geçmişle olan bağlarını kurabilir. Ancak bunları bir tarihsel, belgesel film olarak algılamamak gerekir” dedi.

‘İktidara benzetmek istiyorlar’

Tarihçi, araştırmacı, gazeteci Orhan Koloğlu da, “Abdülhamit’i bir başka türlü sunmak istiyorlar. Abdülhamit’i bir acayip şekilde ön plana çıkarmak istiyorlar, bugünkü iktidara benzetmek istiyorlar. Hiç alakası yok” diye konuştu.

Kaplanoğlu yerden yere vurmuştu

Son filmi “Buğday”ın galasını Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Saray’ında yaparak gündeme gelen yönetmen Semih Kaplanoğlu, Mart 2017’deki 3. Milli Kültür Şûrası’nda “Payitaht” dizisini yerden yere vurmuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılan İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki şûrada Kaplanoğlu, “Sinema, Radyo ve Televizyon” oturumuna katılmış ve yaptığı konuşmada “Payitaht” dizisini şu sözlerle eleştirmişti: “Dizide Abdülhamit çok yanlış aktarılıyor. Yok böyle bir tarih, yok böyle bir Abdülhamit, yok böyle bir saray… Reyting uğruna Abdülhamit’ten televizyon yıldızı çıkaramazsınız.”

‘Absürt beklenti’

“Payitaht” dizisinde Mehmed Paşa’yı canlandıran oyuncu Mehmet Bozdoğan ise geçen nisan ayında verdiği bir röportajında, “Son dönemlerde diziler üzerinden tarihimizi öğrenme beklentisi doğdu” diyerek, “Şahsım adına böyle bir beklentiyi biraz absürt buluyorum. Bizler yaptığımız işte düşlerimizden ve hayal dünyamızdan bir kesit sunarız. Yüzde yüz gerçeğe sadık kalma gibi bir mecburiyetimizin olmadığını düşünüyorum. Bu durumda ortaya çıkan ise doğru ya da yanlış demek yerine beğendim ya da beğenmedim anlamında yaklaşmayı tercih ediyorum. Tarih diziden öğrenilmez, tarih kitaplardan öğrenilir” yorumunu yapmıştı.

EN SON EKLENENLER