ALEVİLİK TANIMI

SEFA ÖZTÜRK DEDE

Hakkında en fazla tanımlama ve yorum yapılan inanç tartışmasız Aleviliktir. İlgili ilgilisiz her kesim, toplum, siyaset kendince bir Alevilik anlatmaktadır. Öyle ki, kimi yorumlar birbirine yüzde yüz tezat oluşturmaktadır.

Elbette benimde bir yorumum var; Alevilik tanımlanamaz. Böyle söylememin temel nedeni ya bütün tanımlamalar doğrudur ya da bütün tanımlamalar yanlıştır. Bu kadar birbirinin zıttı insanlar aynı inançtan olamazlar, ama hepside iddialı bir şekilde asıl Alevi biziz diyorlar.

Doğa da hiç bir varlık olduğu yerde olduğu gibi kalmıyor. Kainatta her varlık büyük bir devinim ve değişim içerisindeler. Toplumlar değişiyor, üretim araçları değişiyor, üretim ilişkileri değişiyor, siyaset değişiyor ve doğal olarak dinler de değişiyor. Hiç bir varlık doğanın dışında değildir ve bu kural değişmez yasadır.

Tarihi bellek, tarih bilinci önemlidir, nerden geldiğiniz nereye gideceğinizin yol rehberidir. Fakat devletsiz toplumlardan başlayarak sayıları, sembolleri ve toplumsal ilişkileri bir şablon gibi algılayıp dogmatizme dönüştürerek bir tanımlama dayatmak doğru değildir. Her varlık ve her toplum değişir . Değişim ve dönüşüm doğanın kesintisiz yasasıdır.

Değişmez dediğimiz semavi dinler de değişiyor. Eğer değişmeselerdi dört kitap olmazdı ve aralarında binlerce yorum farkı olmazdı. Değişik coğrafyalar da sosyal ve siyasal farklılıklar aynı inanç sahiplerinde farklı inançlar oluşturmuştur. Zaman ve mekân kavramları inançların niteliğini belirlemiştir.

Alevilik ,bu koşulları göz önünde bulundurarak kendisini” YOL” olarak ifade etmiştir. Yol demesinin temel nedenlerden bir tanesi statik tanımlamayı engellemek, ikinci neden ise dogmatizme yol vermemektir. Bunu da Hak – evren- insan anlayışıyla formüle etmiştir.

Kimi konular var ki, her biri ayrı ayrı incelenmeli , kısa başlıklarla değineceğim. Örneğin ikrar…Alevilik bir ikrar inancıdır. İkrar vermemiş , ikrarı olmayanlar derya deniz olsalar da Alevi olamazlar. İkrar verebilmek için dört kapı , kırk makamdan geçerek kâmil insan olma yolunda mücadele gerektirir. Ancak kamil insanlar hakkı kendi özünde görebilir. Kâmil insan bilmez din ,dil ,cinsiyet ve ırk ayrımını. Ve ancak kâmil insan kurabilir rıza şehrini.

Alevilik bir hizmet anlayışıdır, hizmeti olmayan nasip alamaz, himmeti de olmaz. Halka hizmet etmek hakkın kendisine hizmet etmektir. Hizmetin derinliğini kavrayamayanlar özbenliği ile mücadele edemezler. Özbenliği mücadele edemeyenler kendi özünde hakkı göremezler. Kendi özünde hakkı göremeyenler çerağ ( ışık) olamazlar. Kendi çerağsını uyandıramayanlar kainat içinde can olamamış ölü varlıklardır. İşte asıl sorun cana gelebilmek , can olmaktır

Ol sebeptendir ki ,Alevilik tanımlanamaz , anlatılamaz, ancak yaşanır.

EN SON EKLENENLER