Düzgün Baba’yı ve Hızır’ı hiç mi tanımadın, a şaşkın?          

Seçimler yaklaştıkça AKP’nin Alevilere yönelik asimilasyoncu oy isteme atakları da yükseldi.

Birkaç gün önce AKP Dersim teşkilatının hazırladığı pankart basına yansımış ve tepki almıştı. Pankartta Erdoğan’ın devasa fotoğrafının yanına “Ali rehberin olsun, Hızır yardımcın olsun, Düzgün Baba yoldaşın olsun, yolun açık olsun cumhurun reisi” yazıyordu.

Haliyle çok tepki aldı pankart.

Aynı günlerde İstanbul’da Şahkulu Sultan Dergâhı Ramazan Bayramı cemi yaptı. Alevilik inancında böyle bir cem olmadığı için Aleviler buna karşı çıktı, tepkilerini belirtti.

Hemen ardından bu kez Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz kısa süre evvel Aleviler için seçim vaadi olarak Erdoğan’ın sunduğu cemevlerinin siyasi statüye kavuşturulması teklifini yineledi. Ancak tabii ki cemevleri demedi. İrfan merkezleri tabirini kullandı.

AKP’nin ilime, irfana nasıl tutkun olduğunu bildiğimizden, neden cemevi değil, irfan merkezi dediğini pek tabi anlıyoruz.

Seçim öncesi tam kadro Alevileri kuşatmayı hedeflediklerinden bir haber de başbakandan geldi.

Başbakan Binali Yıldırım Alevileri bayram yemeğine davet etti. Davete tepki duyup katılmayan çeşitli örgüt temsilcileri olduğu gibi katılanlar da oldu. İstanbul Sarıgazi, Kartal, Halkalı, Adalar cemevileri başkanları davete katılanlar.

Başbakan yemekte Dersim katliamını ve idam edilirken 17 yaşında olan ama yaşı büyütülen Seyit Rıza’nın oğlundan bahsetmiş. Bunlar hep CHP zamanında oldu demeye getirmiş. Devletin yanlış yapabileceğini de eklemiş.

Madımak katliamı dava sürecinden, davanın kendileri zamanında zaman aşımı ile düşürülmesi hukuksuzluğunun ardından Erdoğan’ın “Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun” açıklamasına hiç değinmemiş.

Nasılsa hata yapma lüksleri var. Hatasız devlet olmaz.

Olmazdı da o zaman neden CHP iktidarı dönemindeki Alevilere yönelik katliamları anımsatıyordu?

Seçim öncesi aba altında sopa göstererek biz size bunları yapmadık demeye mi getiriyor?

Oysa Alevler biliyor ki CHP paradigmasına sahip devlet de, AKP paradigmasına sahip devlet de söz konusu Alevilik ve Aleviler olunca birbirlerinden farklı değiller.

Bugün AKP’nin Alevilere yönelik sürdürdüğü politikaların bir kısmı CHP politikalarının devamı. Ve evet bir kısmı da AKP’nin Alevilere karşı ürettiği kendi politikaları. Yoksa neden 16 yıldır tek başına iktidar olan AKP Alevilerin temel taleplerinden birini gerçekleştirmedi? Üstüne yeni asimilasyon ve saldırı dalgaları geliştirdi?

Aleviler bunları bildikleri için bu seçimlerde CHP ve İnce’nin ne dediğine bakıyorlar. CHP’de tık yok. Hatta bu seçimlerde Alevilerin CHP’deki görünürlüğü bile sorunlu. Nispeten İnce’nin ayrımcılığı karşısına alan, inançların eşitliğini savunan açıklamaları var. Onları da ne kadar yapabilecek, hep beraber takip edeceğiz.

Toplumun diğer kesimleri gibi Alevilerin de bu seçimde tek adam rejimine karşı oy kullanacağı aşikar.

Bu gerçeklerin yanı sıra ve bunların da ötesinde Aleviler açısından tüm bu partilerden daha ileri ve şeffaf olan HDP var. Bu nedenden dolayıdır ki HDP bu seçimlerde Alevi temsilcileri olan biricik parti. HDP’den aday olan Alevi hareketinden canların yanı sıra, HDP içinde yer alan sosyalist hareketten –üstelik kadın- çok sayıda Alevi aday arkadaşımız, yoldaşlarımız var.

Toparlarsak; Alevlerin bu seçimlerde iki hedefi var: Siyasal İslamcı AKP’den kurtulmak ve Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığı yarışında elemek.

Bu hedefler mevcut şartlarda iki aşama ile gerçekleşecek.

İlk turda HDP’ye oy verip, HDP’nin en az 70-80 milletvekili ile mecliste temsil edilmesini sağlayarak AKP’nin meclisteki temsilini en düşük seviyeye indirmek.

Ve…

İkinci turda İnce’yi desteklemekle olacak.

Buradan bakınca Dersim’de açılan pankarta arkadaşların tepkisine katılmakla beraber bir de eklemem olacak.

Düzgün Baba yoldaşı kim diye bakmaz mı? Hızır kendisinden “yardım” isteyen kim diye bakmaz mı?

Bence bakar.

Ve kendisini uçurumun kenarına getirene “Buyur, yolun açık olsun” der.

Belki de demiştir.

 

EN SON EKLENENLER