Sivas’ın ışığını söndürmeyeceğiz!

Bu katilin affedilmesini kabul edemeyiz. 1993 yılında 2 Temmuz günü Madımak Oteli’nde yaşanan katliamın bir numaralı sorumlusu olarak görülmüş ve Ahmet Turan Kılıç o gün mahkeme tarafında suçlu bulunmuş ve işlemiş olduğu suçtan dolayı da idam cezasına mahkum edilmişti.

Fakat Türkiye’de idam cezasının kaldırılmasından dolayı Ahmet Turan Kılıç cezası ağırlaştırılmış müebbet cezasına çevrilmişti. Yasalar önünde ve kamuoyu nezdinde mahkum olan bu kişi almış olduğu cezasını çekmekte iken Türkiye Cumhuriyeti AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sağlık durumu gerekçe gösterilerek affetmesi hukukun eşitlik ilkesini bir kez daha ayaklar altına alınmasına neden oldu.

Cumhurbaşkanı vermiş olduğu bu kararın resmi gazetede yayımlanmasının ardında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış olan Ahmet Turan Kılıç’ın affedildiğini öğrenmiş olduk.

Fakat bu karar kim ve kimler tarafından verildiyse verilsin bu kararın hukuki değil siyasi bir karar olduğu iyi anlaşılması. Bu kararla aynı zamanda hukukta ağır bir darbe almıştır. Çünkü bu karar hukukun eşitlik ilkesine aykırı bir karardır ve insanlık suçlarının affı olmaz!

Uzun zamanda beri cezaevlerinde hasta tutsaklar kendi ihtiyaçlarını tek başına gideremediklerini ancak arkadaşlarının yardımlarıyla yaşamlarına devam edebildiklerini aileleri aracılığıyla kamuoyuyla paylaşmışlar. Fakat yapmış oldukları bu çağrılar Adalet Bakanlığı tarafından hiçbir zaman dikkate alınmadığı gibi onlar için yapılan demokratik eylemlerde keyfi nedenlerden yasaklandı. Sonuç olarak Adalet Bakanlığının bu çağrılara duyarsız kalması eşitlik ilkesinin nasıl ayaklar altına aldığını ve hukukun, adaletin yerinde eşit bir şekilde tecelli ettirmediğinin göstergesidir.

Fakat diğer tarafta ise serbest kalan affedilen bu zat ülkenin sanatçıları yazarları çizerleri ve evren gibi etrafında pervane olup semah dönen çocukları yakılarak katledilmesinden bizzat sorumlu olan biriydi. Madımak davasında zaman aşımı için hayırlı olsun diyenler bir kez daha bizi şaşırtmadı. Ailelerin 27 yıldır sürdürdüğü adalet arayışı devam edecek. Çünkü bu dava sadece Sivas’ta kaybettiğimiz canların değil aynı zamanda milyonlarca mazlumun davasıdır.

Ahmet Turan Kılıç serbest kaldıktan sonra yaşanan bir olay ise insanların tüylerini diken diken eden bir cinstendi. Sivas’ta yayın yapan yerel bir gazete olan Bizim Sivas “Hoş geldin Ahmet Dede” manşetiyle çıkıyor. Bu aslında bir çok şeyin kanıtı ve irdelenmesi gereken bir konu. Öncelikle medyaya yapmadık baskı bırakmayan ve neredeyse Türkiye’de muhalif medyayı yok edenler neden bu manşette sessiz kalıyor? Ülkenin 3. partisinin cezaevinde olan genel başkanın bir tiyatro oyununa bile tahammül edemeyip, bu ülkenin sanatına yıllarca emek vermiş insanları teröristlikle itham edenler neredesiniz? Yoksa Ahmet Turan Kılıç sizin de mi dedeniz? Yoksa Sivas’ta insanları gözünü kırpmadan yakan o cani adam sizin için bir kahraman mı?

Tüm bu sorular bir yana aslında Erdoğan’ı aldığı bu karar topluma verilmiş bir mesajdır. Bu siyasi kararın altında bir tehdit yatıyor. Gazete manşeti de bunun bir göstergesiydi. İktidar güçleri topluma yaymak istedikleri tehdit mesajlarını ve eylemlerini öncelikle Kızılbaşlar üzerinden göndermeyi tercih ediyor. Çünkü Kızılbaşlar daim düşman ve yok edilmesi gerekenler olarak görülüyor.

Bizler bu anlayışı vicdanımızda mahkum ettik vicdanında asla affedilmeyen bu katliamın üstünü örtmeye ve katilleri aklamaya çalışanlar da tarihin karanlık sayfalarında yerlerini çoktan almışlardır.

Dolayısıyla da Madımak Katliamını affetmek hiçbir vicdana sığmayacağı doğru anlaşılmalıdır. Çünkü tarihteki tüm katliamlar da olduğu gibi Madımak katliamı da insanlıktan hukuktan adaletten ve eşitlikten yana olan tüm insanların kırmızı çizgisi olacaktır ve biz bitti demeden bu dava bitmeyecektir.

Madımak,Cumhuriyet tarihinde yapılan en ağır ve en alçak katliamdır. Bu karar ile birlikte 27 yıldır sönmeyen ateş dahada büyütülmüştür.
Bu kararı tanımıyoruz.

Madımak Katliamı bir insanlık suçudur. Bu insanlık suçu insanlık vicdanında kapanmaz ve unutulmaz bir yara açmıştır. O yüzden bu katilin bir oldu bitti ile affedilmesini doğru bir karar olmadığı bilinmelidir.

Fakat ne yazık ki bu ülkede Kızılbaşlara karşı gerçekleştirilen hiçbir suç hukuken karşılığını bulmadı. Tıpkı Dersim, Maraş, Çorum katliamlarında suçlular cezasız kaldığı gibi Sivas Katliamı gerçekleştirenler de bu kararla cezasız kalmışlardır.

İktidar sahipleri her yıl Madımak oteli önünde atılan ‘Sivas’ın ışığı sönmeyecek’ sloganını iyi anlamamış benziyor. Sivas’ın ışığı haksızlığa karşı direnen Pir Sultan ve coğrafyamıza aydınlık olmuş ozanlardır. Sivas’ın ışığı Koçgiri’dir. Sivas’ın ışığı yana yana semaha duranlardır. Sivas’ın ışığı direnlerdir. Siz bu ışığı söndüremeyeceksiniz!

Biz yetkilileri hukukun eşitlik ilkesine bağlı kalmalarına davet ediyoruz ve değerlerimizden, yitirdiklerimizden ellerini çekmeleri istiyoruz!

Saygılarımla…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Yazarın diğer makaleleri