Hakk Yol ve Toplumsallık

Hak Yol-Alevi düşünsel-toplumsal sistemi ve bu düşünsel-toplumsal sistemin çözülüş ve yitimi
bu Yol ve toplumsallıklarının mensupları için ne anlama gelmektedir? Bu soruyu kendimize
sorabilmemiz ve cevabımız toplumsal akıbetimiz açısından önem arz etmektedir.
Tahakkümcü modernist zihniyet ve bu zemin üzerinden gelişen muhalefet anlayış ve
örgütlülükleri meseleyi madde-ruh anlayışı boyutuna indirgeyerek Hak Yol-Alevi
toplumsallıklarını manipüle etmekte; hegemonik yapılanmalar kendi tahakküm biçim ve
alanlarını inşa etmek için çok yönlü bir çözülüşü dayatmakta iken muhalefet anlayış ve
biçimlerini kapitalist modernitenin yarattığı kimliksizleştirilmiş bireyler kalabalığı üzerinden
yükseltmeyi esas alan muhalefet anlayışı da bu çözülüşü onaylamakta ve örgütlenme
biçimleriyle de aynı sonuca yol açmaktadırlar.
Toplumsallık İnsanın Kendini Var Ediş Biçimidir
“İnsanlık” kavramına nasıl bir anlam yüklemekteyiz? Günümüzde yaygın bir anlayış olarak
“bireyler kalabalığı” olarak bilinçlere işlenmiştir. Özellikle yaşadığımız çağda böylesine çarpık
bir bilinç biçiminin akıllarda yer etmesi hegemonik odak ve zihniyetlerin kendini
gerçekleştirebilmesinin zemini için bir gerekliliktir. Yani
toplumsallığın/kollektivitenin/komünalitenin ret ve inkârı için…
Hakikatte ise “insanlık toplumsallıklar toplamıdır”. Toplumsallık, insan dediğimiz varlığın
doğası ve kendini var ediş biçimidir. Tüm insanlık tarihi bu gerçekliğin kanıtıdır. Hegomonik
merkezlerin tarih sahnesine çıkarak cinsiyetçiliği, sınıflaştırmayı gerçekleştirmeleri; giderek
insanlığı atomize ederek düşürmeleri, insanlığın doğasını çiğnemiş olmaları bu hakikatı
değiştiremez.
Toplumsallık; insanın kendini var ediş süreçlerinde barınma, avlanma, üreme, üretim-
tüketim, güvenlik vb. meselelerde söz konusu toplumun ortak kararlaşmaları, bu
kararlaşmalar bağlamında da bireylerini ve çeşitli toplumsal birimlerini karşılıklı olarak
güvenceye alan ikrarlaşmalarıyla vücuda gelir ki bu kararlaşmalara o toplum özelinde ki ahlak
anlayışı diyoruz.
İnsanlığın tarihsel serüvenine baktığımızda klan denilen, birkaç kuşaktan mevcut olan kandaş
oluşumun temel toplumsal birim olarak tarih sahnesinde yer aldığını, bunların genişlemesi ve
bir yandan da avlanma, güvenlik, üretim, üreme vb. nedenlerle farklı klanlarlarla birleşerek
aşiret/kabile gibi toplumsal formlara ulaştıklarını; sonrasında aşiret/kabile federasyon ve
konfederasyonları biçiminde daha büyük oluşumlara dönüştüklerini görebilmekteyiz.
Bu yeni toplumsal formlar ortak ata vb. mitoslarla, sonrasında ise daha sistematik ve
kapsamlı inanç biçimleriyle de desteklenmiş, daha geniş toplumsallaşmaların düşünsel
zeminleri de oluşturulmuştur.

Özellikle vurgulamak gerekir ki yukarıda anılan toplumsal birimler istisnasız tüm insanlığın
tarihsel var oluş biçimleri olarak yaşanmıştır. Bu kendini var ediş biçimleri ise insanlık
tarihinin en uzun aralığını kapsamıştır.
Ve her çağın toplumsallıkları, her toplumsal özelin kemali, kendi özgün koşullarında ortaya
çıkmış, artı ve eksileriyle yaşanmıştır. Hiç biri son nokta değildir, gerek nesnel âlemin oluşlar
sürecinde gerekse toplumsal sistemler boyutunda tekâmül kesintisiz biçimde cereyan
etmektedir.
Hak Yol Var Oluş Biçimimizdir
İnsanın kendini var ediş biçimi olan toplumsal gerçekleşime dair yaptığımız bu kısa
genellemelerden sonra meselenin kabaca madde-ruh meselesine indirgenemeyeceğini
görebilir, Raa/Reya Heq/Alevi toplumsallıklarının bu Yol ve toplumsallıkların mensupları olan
bizler için ne anlama geldiğini daha etraflıca değerlendirebiliriz.
İnsanlığın düşünsel, kültürel, teknik yaratımlarının tamamı son tahlilde toplumsal nitelikte ki
yaratımlardır. Her toplumsal özelde ki ahlak ve erdem anlayışı da. Tüm bu alanlarda ki gelişim
ve sıçramalar ise her alanda ki toplumsal miras üzerinden mümkün olabilmektedir.
Toplumsal özelimizde, tarihsel süreç boyunca kalıtıp getirdiğimiz tüm birikimlerimiz; varlığa
ve varoluşa dair hakikat bilgimiz, toplumsal inşa ve yaşam biçimimiz, duygu ve anlam
dünyamız, insan ve varlıkla ilişkilenme biçimimiz, üretim-tüketim anlayışımız Raa/Reya Heq-
Alevilik sistematiğinde somutlaşmıştır. Rıza yolu, rıza toplumsallığı…
İnsanlık toplumsallıklar toplamıdır ve Raa/Reya Heq-Alevilik, düşünsel-toplumsal boyutlarıyla
bizim insanlık ailesi içinde kendimizi var ediş biçimimizdir. Ve sistematik bir şiddet sarmalında
gasp ve yok edilmek istenen şey ise bizi insan kılan bu gerçekliğin kendisidir.
Toplumsallığından kopuş, insanı insan kılan hakikatinden kopuştur. Toplumsal hakikatimizde
ısrar insan kalmakta ısrardır. Halklar için düşünsel-toplumsal mirasından kopuş toplumsal yok
oluş anlamına geldiği gibi, bu duruma düşen söz konusu halkın bireyleri en büyük
düşkünlüğü, insanlıktan çıkış halini yaşayacak, modernist tahakkümün gönüllü, düşkün
köleleri, toplumsal mühendisliğin nesneleri durumuna düşeceklerdir.
Gelecek yazılarda da toplumsal gerçekliğimizin ve sorunlarımızın çeşitli başlıklarını ele alarak
toplumsal hakikatimizle var olma çabasına katkı sunmaya çalışacağız.
Aşk ile.

EN SON EKLENENLER