Avrupa basını mülteci şantajı ve kirli oyunları yazdı

Erdoğan ve AKP-MHP faşizminin yaşanacak ölümlere aldırmadan mültecileri işbirlikçileri insan kaçakçıları aracılığıyla sınıra sürmesi ve Yunan polisinin geri çevirdiği insanları zorla yönlendirmeye çalışması görüntülere yansımıştı. TRT’de Arapça harita yayınlamaya kadar varan bu kirli politika Avrupa basınının gözünden de kaçmadı.

Le Figaro’ya konuşan bir uzman Erdoğan’ın kirli politikalarına karşı; Avrupa’nın boyun eğmek yerine yaptırımlarını devreye koymasını isterken, Spiegel’de bu politikanın Suriye’de yaşanan yenilgi durumunu gizleme amaçlı olduğu da savunuldu.

Diğer yayın organlarında ise yaşanan mülteci dramlarına dikkat çekildi.

DESUIN: NEO OSMANLICI BÜYÜKLÜK KOMPLEKSİNİN BEDELİ

Fransız Le Figaro gazetesinde ise uluslararası ilişkiler uzmanı ve yazar Hadrien Desuin’le Türkiye’nin Suriye’deki çeteleriyle yürüttüğü işgal ve mülteci politikasına ilişkin yapılan bir mülakata yer verildi.

“Türkiye Beşar Esad’a karşı yürüttüğü iç savaşı kaybetmeyi hiçbir zaman sindiremedi. Türkler bölgeyi yıllardır terörize eden cihatçı milislere (HTŞ, El Kaide’nin kolu) desteklerini gizlemediler” diyen Hadrien Desuin, Türkiye’nin ‘Neo Osmanlıcı büyüklük komplekslerinin’ bedelini ödediğinin altını çizdi. Desuin, İdlib’deki rejim operasyonlarının Ankara’ya büyük kayıplar verdirdiğini ve Türkiye’nin Rusya ve Suriye rejimince küçük düşürüldüğünü vurguladı. 

Türkiye’nin yaşadığı durumdan kurtulmak için ‘daimî günah keçisi’ olarak gördüğü Avrupa’ya yöneldiğini söyleyen Hadrien Desuin, bu meselede Avrupa’nın Türkiye’yi kurtarmaya çalışmasının anlamsızlığını ifade etti. Kuzey Doğu Suriye’ye yönelik işgal döneminde alınan bazı yaptırım kararlarını hatırlatan Desuin, hem Fransa hem de Avrupa’nın Türkiye’nin ‘sadece güçten anlayan Erdoğan’a’ karşı ellerinde çok sayıda yaptırım aracı olduğunu dile getirdi. Desuin, Erdoğan’ın şantaj politikalarına karşılık sınıra gönderilen mültecilerin Türkiye’ye geri gönderilmesi ve yapılan mali yardımların da derhal kesilmesi gerektiğini söyledi.

‘DİKKATLERİ SURİYE’DE YAŞADIĞI SORUNDAN BAŞKA YÖNE ÇEKİYOR’

Almanya’daki haftalık dergilerden Der Spiegel’in online versiyonunda yayınlanan bir yorumda ise, Türk sahil güvenlik güçleri ile sınırlardaki birliklerin mültecilere yol açtıkları ve kimi yerlerde Ege’yi geçecek botlara eşlik ettiklerine dair görüntüler paylaşıldı.

Erdoğan’ın mülteci sayısının ‘yakında bir milyona ulaşacağı’ şeklindeki sözlerine yer verilen yorumda, sınıra gelen mültecilere ilişkin Türk devlet ve medyasının verdiği sayıların açıkça abartılı olduğu vurgulandı. TRT’nin Arapça yol haritaları yayınladığının da hatırlatıldığı yorumda, mülteci şantajına ilişkin tehditlerin 2016 Mülteci Anlaşması’ndan bu yana sık sık Erdoğan tarafından tekrarlandığına işaret edildi.

Sınırların açılmasının onlarca Türk askerinin öldürülmesinden sonra gerçekleştiğine dikkat çekilen yorumda, “Erdoğan bu sayede dikkatleri Suriye’deki probleminden başka yere çekmeye çalışıyor” denildi. Yorumda, Erdoğan’ın ayrıca Avrupalıları İdlib konusunda işbirliğine zorlayabileceğine inandığı belirtildi.

EL PAIS TÜRK POLİSİNİN ZORLA SINIRA YÖNLENDİRME ÇABALARINI YAZDI

İspanya’da yayınlanan El Pais gazetesindeki haberde ise, Iraklı bir mültecinin Türk polisince zorla sınıra yönlendirildiklerine dair ifadeleri paylaşıldı. Zekerya adlı mülteci, Yunanistan güvenlik birimlerinin engellemeleri nedeniyle İstanbul’a dönmeye karar verdiklerini ancak geri dönüş yolunda bu sefer Türk polisinin engel çıkardığını söyledi. Gazetenin görüştüğü mülteci, Türk polisinin Yunanistan sınırına geri dönmeleri için kendilerini zorladığını dile getirdi.

Haberde Iraklı mültecinin “Yunanlılar geçmemize izin vermiyor, Türkler ise geri dönmemize. Böyle olunca da ne yapacağımızı bilemiyoruz. İkisinin arasında bulduk kendimizi” sözleri paylaşıldı.

Yunanistan’da yayınlanan Kathimerini gazetesindeki haberde, uygun hava koşullarının da etkisiyle mülteci göçünün hızlandığına dikkat çekildi. Haberde, Türk tarafında toplanan binlerce mültecinin özellikle adalara geçmek üzere hazırlık yaptığına yer verildi.

ADALARDA CİDDİ BİR PATLAMA YAŞANABİLİR

The Guardian’ın geçtiğimiz günkü sayısında ise, Yunanistan’ın Lesbos adasında görevli polis yetkilisi Panaghiotis Fykias’ın görüşlerine yer verildi. 2015 benzeri bir mülteci krizine geri dönülmesinden endişeli olduğunu söyleyen polis yetkilisi, havaların düzelmesiyle birlikte Türkiye’den gelecek mültecilerin sayısının artabileceğini kaydetti. Polis yetkilisi, hali hazırda sayıları 27 bini bulan mülteciler nedeniyle ada halkının ‘sabrını yitirdiğini’ savunurken, adadaki durumun birçok olaya neden olabileceği endişesini paylaştı. Lesbos adasındaki mülteci merkezinin kapasitesi 3 bin iken, 20 binin üzerinde mültecinin insani olmayan şartlarda adada yaşamaya devam ediyorlar.

FOTIADIS: ATİNA ŞANTAJ İLE AB’NİN SESSİZLİĞİ ARASINDA KALDI

İtalya’da yayınlanan La Stampa gazetesine konuşan göç politikaları uzmanı Apostolis Fotiadis ise, Yunanistan’ın Türkiye’nin şantaj politikaları ile Avrupa Birliği’nin (AB) tavır almaması arasında kaldığına dikkat çekti. Durumun daha da kötüleşebileceği yorumunu yapan Fotiadis, “Yunanistan, mültecileri jeopolitik amaçları için kullanan Türkiye ile dış sınırlarını kapalı tutma dışında hiçbir senaryo öngörmeyen AB arasında sıkışmış durumda” dedi. Fotiadis, bu durumun aynı zamanda Atina hükümeti için ilticacılara yönelik daha sert tutukluluk koşulları için bahane oluşturacağına işaret etti.

 

EN SON EKLENENLER