Corona Ekonomisi

Yaşam kelebek etkisini herşeyi merkezine alan İnsan ırkı için zamanın gerçekliği olarak Corona(Covid-19) virisü ile görünür kıldı. Yani bizim Xiziri eylem dediğimiz kelebek etkisi. Sizin bir nefes alışınızın tüm evrende hissediliyor olması gerçeği. Hiçbir eylemin bağımsız olamayacağı gerçeği, hiçbir sonucun rastlantı olamayacağı gerçeği, mutlak nedenlerinin düşünülmesi gerektiği gerçeği. Kendilerini dev aynasında gören muktedirlerin çaresiz köşelerinde titremeleri. Bir kolonya şişesinin tüm dualara değiştirilebileceği gerçeği. Tüm ibadethanelerin kapılarına kilit vurması, insanın tanrılaşma arzusunda ki her şeyi kendine hizmetkar gören anlayışı. Sınırlar çizip o yapaylık üzerinden bağımsızlık edaları ile ahkam kesen milliyetçilik. Maaşlı köleliği ile her şeyi satın alacağını düşünen üretimsiz sefillik. Beton binalarına kapanıyor hızlıca. Fakat doğanın bir gerçeği var nereye kapanırsan kapan hayat seni bulur. Zaman kendi işine bakar. Beton gökdelenler arasında güneşimizi karartırken, ekonomik büyüme dediğiniz saçmalık bizlerin başkalarının hanesi üzerine yuva kurduğumuz gerçeğini hatırlatıyor şimdi. En büyük veba yüzüne aşık olan insanın artık yüzüne dokunamayacağı gerçeğini apaçık ortaya seriyor. Ninem aynayı ters çevirirdi Heftemal (Muharrem) dönemlerinde sorardım.

  • Neden aynayı ters çeviriyorsun nine, kendimize bakamıyoruz. Sözünü hiç unutmam büyük ders vermişti bana.
  • Bizler Hakkı cemalimizde görürüz, cemalimiz kendimize aşık olmamıza neden olur. Ayna Hakkın halinin görünmesi, aynayı ters çeviriyoruz, cümle varlık ile bir olmak için, alem her şeyden önce karanlıktır. Aynanın arkası gibi, ama karanlıktan korkmayın karanlık da aydınlıktır. Sadece gayret etmekten vazgeçmeyin nur olur. Meydana gelirsiniz. Biz herşeyle bir olmak için bu doğum ayında aynayı ters çeviririz.

Bugün insan kulli varlığı kendi hizmetinde gören bir anlayış ile tüm doğal kanunları kendi çıkarına yeni diye pazarlayan ruhla yaşama inanmak istiyor. Herkes zengin olmak istiyor. Fakat zenginliği sanal ruhla olacağını sanıyor. Yani para ile herşeyi önünde görmek isteyen bir cin hikayesi sürüyor kendini. Doğa ise gayret mekanıdır. Üretim akşama kadar aynı vidayı sıkmak ya da bilgisayarda tuşlara dokunarak yalan üretmek olarak algılıyor. Varlığın birbirine ahı kalmaz. Herşeyi yiyeceğini düşünen insan varlığı birbirinin canına düşmek yolunda emin adımlarla yürüyor.

Peki bu zulüm halinden çıkmak nasıl mümkün olur. Ancak birbirine Xızır olmakla, birbirine yar olmakla, cümle varlık ile birbirine niyaz olmakla çıkabiliriz. Dayanışarak kadir kıymet bilerek, haksızlığı kabul etmeyerek, dürüst olarak, emektar olarak, turab olarak yani temel hakikat olan Şir(Süt) Yasası – Hakk Yasası olan ve tüm evrende değişmeyen 10 temel kural ile yaşama şiraze olan yasa ile cümle varlık ile yaşayabiliriz. Rızkımızı Rıza ile pay ederek karşı durabiliriz.

Kendi ekonomisini Hırsız ekonomisi üreten, savaş ekonomisini üreten, tefecilerini üreten, nehak zulümkarlara karşı dayanışmaya inanarak güç yetirebiliriz. Zamanın hiçbir yerinde başka reçetesi yok bunun.

Ninemin sözüyle bitireyim.

“ Tengiya insan çiye dizani, İnsan difikire dibe ji lulike ki pir emir dikim. Me emir ejmartine elimine, emir direje. Em dijmerin kem dikin.”

“ İnsanın en büyük çıkmazı, bir böcekten uzun yaşadığını düşünmesidir. Biz ömrü saymayı öğrendik, ömür uzundur. Sadece sayarak kısaltıyoruz.”

EN SON EKLENENLER