ALEVİ KURUMLARI “TOPLUMSAL BARIŞ İÇİN ADALET”

Alevi kurumları ortak bir bildiri yayınlayarak toplumsal barış için adalet çağrısında bulundu.

ALEVİ KURUMLARINDAN ORTAK AÇIKLAMA…!
TOPLUMSAL BARIŞ İÇİN ADALET

Çağdaş ceza felsefesi adalet modelini öncelikle toplumun kültürel, inançsal ve sosyal yapısına göre oluşturur ve modern formlarda bireyin topluma yeniden kazandırılmasını hedefler.

Uluslararası sözleşme ve anayasalarda temel hak ve özgürlüklere ilişkin düzenlemeler yapılırken, yasa önünde eşitlik ilkesinin benimsenmesi temel düsturlardan biri olarak kabul görür.

Bu ilkenin temel yükümlüsü olan devletin, her düzey ve nitelikte tüm organ ve görevlileriyle yasa önünde eşitlik ilkesine uygun davranması gerekmektedir.

Devleti yönetenlerin kendi siyasi – politik dayatmalarıyla ceza ve adalet politikalarını güncellemesi, yurttaşların adalet ve vicdan muhasebesi yapmasına sebep olabilir. Bu uygulamalar da toplumun hakkaniyet duygusunu zedeler. Hakkın varlık deryası olan canlar arasında ayrım yapmak, en başta Hak’kı incitecektir. Hakkı da, adaleti de, hukuku da incitmemeli.

Devletin yurttaşlar arasında ahlaki ve vicdani deformasyon yaratabilecek uygulamalardan kaçınması esastır.

Özgürlük, barış, adalet, insanca bir yaşam, ücretsiz eğitim, ücretsiz sağlık isteyen öğrencileri, gazetecileri, akademisyenleri, öğretmenleri ve halkın seçilmişlerini hapishanede tutmak, toplumsal adalet duygusunu zedelediği gibi, insan özgürlüğüne de vurulmuş bir prangadır.
Ceza infaz yasasında yapılacak bir düzenleme öncelikle bu canlarımızı kapsamalıdır.

Çocuklarımıza örgütlü uyuşturucu satanları, kadınlara cinsel saldırıda bulunanları, kadınları katledenleri, serbest bırakmak kabul edilemez.

Bu tutum ceza politikasının amaçlarına uyumlu olmadığı gibi toplumsal barışa katkı sağlar nitelikten de uzaktır.

Her dönemde anayasaya aykırı af kanunları çıkarıp, önce yandaşları sonra bunu genişletip toplumun kabul edemeyeceği suçluları “kader mahkumu” olarak adlandırıp serbest bırakmak, yurttaşlar arasında ayrımcılık yapmak anlamına gelebileceği gibi, ceza hukuku sorumluluk ilkelerine ve infazın amaçlarına da aykırıdır.

Hak ve hukuk dağıtma ya da hakkın tecelli etmesi biçimi olarak ‘af’ toplumlar için büyük çatışma veya çalkantılı dönemlerden sonra yeni bir başlangıç olabilmelidir.

Böyle hallerde eşitlik ve adalet ilkeleri dikkate alınınırsa, ceza infaz yasasında yapılan değişikliklerin sonuçları toplumun vicdanında kabul görür, toplumsal barışa da hizmet eder.

Sevgili canlar, tüm dünyayı pençesine alan bir virüs salgını bulunmakta ve mevcut durumda hapishanelerde kapasitesinin çok üzerinde tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır maalesef.

Bu haliyle hapishaneler sağlığa uygunluk açısından oldukça sorunlu yerler olup salgının daha hızlı yayılma ihtimali oldukça yüksektir.

İşte bu salgın vesilesiyle infaz yasasında yapılacak düzenleme öncelikle, siyasi düşüncesinden dolayı mahkûm edilen ”düşünce suçlularını” kapsamalıdır.

Toplumun değer yargılarını rencide eden, başta cinsel saldırı suçları, kişiyi hürriyetinden yoksun kılan suçlar, uyuşturucu madde imalı ve satışı suçları işletenlerin serbest bırakılması kabul edilemez.

Halkımızın gelenek ve kültürüne uygun davranış göstermeyen, halklar arasında nefret duygusu yaratan bu suç makinelerinin serbest bırakılması, toplum vicdanını derinden yaralayacaktır.

Hükümetin bu taraflı ‘af’ politikasından vaz geçmesini, başta “fikir suçları” olmak üzere, düşüncesini ve siyasi görüşünü açıkladığı için hapiste tutulan tüm yurttaşların ayrımsız bir şekilde özgür bırakılmasını talep ediyoruz.
AVRUPA ALEVİ BİRLİKLERİ KONFEDERASYONU.
ALEVİ BEKTAŞİ FEDERASONU.
ALEVİ DERNEKLERİ FEDERASYONU.
ALEVİ VAKIFLAR FEDERASONU.
PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ.
ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ.
HACI BEKTAŞİ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI.
DEMOKRATİK ALEVİ DERNEKLERİ

EN SON EKLENENLER