Newaya Jin: Kadın enternasyonaline doğru

Kadın Gazetesi Newaya Jin’ın Nisan sayısı ‘Kadın enternasyonaline doğru’ manşetiyle çıktı. Birinci Sayfasında New York ve Amed’deki 8 Mart kutlamalarından birer karenin tercih edildiği Nisan sayısında; dünyaki 8 Mart sonuçlarına dair makale ve tanıtım yazılarının yanı sıra, HDP’nin tutuklu bir önceki dönem eş genel başkanı Figen Yüksekdağ, Kadın Meclisleri Üyesi Melek Önder ve Die Linke Hamburg Eyaleti Parlamenteri Cansu Özdemir ile yapılan röportajlar da yer aldı.   

GELİNEN EŞİĞİN AŞILMASI KAÇINILMAZ

Kadın cinayetleri, “tecavüzcülere af” yasası, nafaka tartışmaları, eş başkanlık sistemine saldırı ve kadın hareketlerinin mücadelesi başta olmak üzere Türkiye’nin başlıca kadın gündemlerine dair gazetenin sorularını yanıtlayan Figen Yüksekdağ önemli mesajlar verdi. Türkiye’de kadınlar açısından karanlık bir dönemin yaşandığı hatırlatmasında bulunan Yüksekdağ, kadınların adil, barışçıl bir toplum ve siyasetin kurucu gücü olduğunu ifade etti. Eş başkanlık sistemini bir direniş kalesi olarak tanımlayan Yüksekdağ, birleşik kadın hareketi ve kadınların topyekün savunma mekanizmasının aciliyetine dikkat çekti. 

ENTERNASYONALİST BİR KADIN DEVRİMİ

2020 8 Mart atmosferi ve mesajlarını yorumlayan gazetenin yazarlarından Nazan Üstündağ, Gülistan Çiya Îke ve Roni Eylem, kadın mücadelesinin ataerkil mikrobun panzehiri olduğunu vurgulayarak, enternasyonalist kadın devriminin zeminine odaklandılar. 

21. yüzyıl feminizminin kendini tanımlama arayışına odaklanan Zerya Gül ise, ‘Teklikten ikiliğe ikilikten çoğulluğa’ başlıklı makalesinde, feminizmi giderek “her bireyin feminizmi”ne doğru yönelten bir zihniyet karmaşasının, politikasızlaştırma sonucuna götüreceği’ uyarısında bulunuyor.

ASLA YALNIZ YÜRÜMEYECEKSİN

Nisan sayısında Şubat ayında gerçekleştirilen İkinci ‘Türkiye Kadın Buluşması’nın sonuçları ile devam eden kadın cinayetleri ve buna karşı kadın mücadelesine dair Kadın Meclisleri Üyesi Melek Önder ile yapılan röportaj da yer aldı. 

Kadın cinayetlerinde artışın temelinde eşitlik yolunda uygulanmayan politikalar var diyen Önder, dünyada ve Türkiye’de her geçen gün kadın mücadelesinin örgütlü bir feminizmi var ettiğini belirtti. 

SİYASİ VE AHLAKİ TOPLUMUN TEMEL TAŞI: ÖZGÜR EŞ YAŞAM

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlüğü yaklaşımını analiz eden Sara Aktaş, bu konunun Öcalan tarafından stratejik olarak ele alındığını vurgulayarak, geliştirilen ideolojik, felsefi ve paradigmasal yaklaşımın bugün Kürt halkı kadar Kürt kadınları açısından da devrimsel gelişmelere yol açtığını belirtti. Öcalan’ın, “kadının köleleştirilmesi ve baskı altına alınması ilk karşı devrimdir” belirlemesini hatırlatan Aktaş, siyasi ve ahlaki toplumun temel taşı olarak özgür eş yaşam önermesine dikkat çekti. 

Amara köyünün sosyo-kültürel gerçekliği ile 4 Nisan doğuşunu yorumlayan Asmin Engin, Apo klanından Demokratik Kürt Uluslaşması’na uzanan süreci anlatıyor.  

GENÇLEŞEN SİYASETE İHTİYAÇ VAR

Bir diğer röportaj da 23 Şubat’ta Almanya’nın Hamburg Eyaleti’nde gerçekleştirilen seçimlerde Die Linke’den üçüncü dönem milletvekili seçilen genç siyasetçi Cansu Özdemir ile gerçekleştirildi. 

Geçtiğimiz dönemlerde Türk istihbaratı tarafından takibe alınan, ölümle tehdit edilen, Alman istihbaratının karalama kampanyalarının hedefi haline getirilen ve hakkında davalar açılan genç siyasetçi, tüm bu saldırılara karşı mücadele etmeyi elden bırakmayarak seçmenlerinin de desteği ile zorlu bir sürecin üstesinden gelmeyi başardı. 

Anketlere göre Hamburg’un en sevilen siyasetçileri arasında üçüncü sırada yer alan Cansu Özdemir, seçim kampanyalarını, siyasette kadın ve gençlerin rolünü, Almanya’nın iç ve dış politikasını yorumladı. 

QİRKİRİNEK BÊ SÎNOR!

Soykırım ve asimilasyonun etimolojik tanımını yapan Reyhan Îke, Kürt dili ve kimliğine dönük tarihten günümüze uygulanan inkar ve kırım politikalarını analiz etti. Kürt dili ve kültürünü savunmak için bugün Kürdistan’da büyük bir devrimin yaşandığını hatırlatan Îke, dilin gündelik hayatın bir parçasına dönüşmesi için her Kürt bireyine ciddi rollerin düştüğünü yazdı. Reyhan Îke, lehçe ve yöre şivelerinin Kürtçe’nin zenginliğini ifade ettiğini ekleyerek, dilin standartlaşması tartışmalarının asimilasyon politikalarına hizmet edeceği uyarısında bulundu. 

Köşe yazısında benzer çerçeveye odaklanan Roza Metina da, her Kürt ferdinin kendini Kürtçe’ye borçlu görerek, “Kürtçe’nin eğitim-öğrenim dili olması için büyük bir mücadele vermeli” dedi. 

BUZDAN ZAMANLARDA BİR ILIK ESİNTİ…

Rüya ile gerçek arası bir kurguyu buluşturan Dilzar Dilok, edebiyat tadında bir anlatı bırakıyor  hafızalarda: …Rüya mı? Gördüm o rüyayı. Rüyamda karanlık bir yerdeyim. Etrafım hepten boşluk. Benim için hazırlanmış bir an ve bir evrendeyim gibi. Aslında hiçbir şey görünmüyor, sonsuz bir boşluk bilincine rağmen bir varlık hissi var…. 

JİNEOLOJİ’DEN TOPLUMSAL SAĞLIĞA…

Gazete 181. sayıda, sağlık sayfasının tamamını dünyanın başlıca gündemi olmaya devam eden Corona pandemisine dair haberlere ayırmayı tercih etti. 

Viyan Poch’un Jineoloji’nin uluslararası yankılarına dair makalesi, 2018’de Rojava’da Jineolojî Akademisi tarafından kurulan Andrea Wolf Enstitüsü tanıtımı, Necibe Qeredaxî’nin Başûrê Kürdistan’a dönük işgal saldırılarına ilişkin makalesi, 1800’lerin sonlarında İran Şah’ı ve Rus işgaline karşı Şîrwan bölgesinde başlayan isyana katılan Horasanlı savaşçı Tûfegul ile 19. yüzyıl Avrupası’nın ırkçı-sömürgeci bakış açısının kurbanlarından olan Güney Afrika yerlilerinden Sara Baartman’ın portresi ve farklı tarihlerde yaşamını yitiren kadın gerillalar Newal ve Viyan Tekoşin anısına kaleme alınan anı yazıları da gazetenin bu ayki sayısında yer almakta. 

Nisan sayısının tüm içeriğine önümüzdeki günlerde www.newayajin.net sitesinden erişmek mümkün. 

EN SON EKLENENLER