Buldan: İktidarın hedefinde salgın değil halklar var!

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, basın açıklaması düzenleyerek, güncel gelişmeleri değerlendirdi.

‘İKTİDAR SALGINLA DEĞİL, TOPLUMLA MÜCADELE EDİYOR’

Kadın tutsakları selamlayan Buldan’ın, partisinin sosyal medya hesaplarından yayımlanan konuşmasının satır başları şöyle:
Sosyal devlet taleplerini otoriter devlet zihniyetiyle bastırmaya çalışan, krizi ekonomik ve siyasi fırsata çevirmekten başka bir şey düşünmeyen AKP iktidarını bu salgın sürecinde herkes bir kez daha çok net olarak görmüş oldu. Şunu açıklıkla ifade etmek isterim ki, iktidarın sadece kendisini ve yandaşlarının çıkarını gözeten ayrımcı, otoriter düzeni inanın ki en az virüs salgını kadar toplumsal yaşamı tehdit etmektedir.
İnsanların dayanışmaya ve yardımlaşmaya en çok ihtiyaç duyduğu böylesi bir dönemde yerel yönetimlerin başlattığı insani yardım kampanyalarını dahi engellemek, virüsle mücadele eden belediyelere kayyum atamak, toplumsal dayanışmayı terörize etmek örgütlü kötülüğün geldiği noktayı bize göstermektedir.
Eleştirel tweet atanı, sosyal medya paylaşımı yapanı, muhalif yayın yapanı susturmaya çalışan bu iktidar salgınla değil toplumla mücadele etmektedir. Virüsü fırsat bilip, katillere, çetelere, tecavüzcülere özel af çıkartan, siyasi tutsaklara karşı ise adeta düşman hukuku işleten, “cezaevlerinde ölsünler” söylemini dahi kullanmaktan çekinmeyen AKP iktidarının gerçek yüzünü herkes çok net olarak görmüştür. Otoriterleşmenin en fazla mağdur ettiği kesim ise yine kadınlardır.

‘KADINA KARŞI ŞİDDET PANDEMİ HALİNE GELDİ!’

Kadınlar salgın günlerinde daha fazla şiddete uğramakta, katledilmekte, yoksullaştırılmakta, işsiz bırakılmaktadır. Hep söylüyoruz. Kadına karşı şiddet uygulayan erkek yalnız değildir; erkek iktidarla, erkek yargıyla el eledir. AKP iktidarı boyunca kadına karşı şiddet adeta pandemi haline gelmiştir.
Türkiye’de pandemi sürecinde kadına yönelik ev içindeki şiddet yüzde 27,8 oranında artmış durumdadır. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun tespitlerine göre Mart ayında 29 kadın katledildi.
Kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmaları salgın bahanesiyle çalıştırılmıyor!
Kadınlar olarak, biri bin yapacak gücümüz de örgütlülüğümüz de vardır. Kadın partisi HDP vardır. Kadınların güçlü dayanışması vardır. Bu dayanışmayı hiçbir güç engelleyemeyecektir!

‘ÇETELERE, TECAVÜZCÜLERE AF’

AKP iktidarının kadına yönelik şiddetin önünü açtığı en büyük kötülüklerden biri de İnfaz Yasasıdır. Meclis’te 7 gün 70 saat görüşmeleri süren İnfaz Yasasının yol açacağı felaketleri sabahlara kadar Meclis kürsüsünden anlattık. 70 maddenin de değiştirilmesi için 70 değişiklik önergesi verdik. AKP-MHP oylarıyla reddedildi. Bu ayrımcı yasanın çetelere, katillere, tecavüzcülere özel af olduğunu söyledik.
Siyasi tutsakların ölüm riskiyle karşı karşıya bırakıldığını her fırsatta anlattık. Bu yasayla hem içerideki hem de dışarıdaki ölümlerin artacağı konusunda iktidarı uyardık, dinlemediler. AKP; hukuktan, adaletten, toplumu savunmaktan yana değil çetelerden yana tercihini koydu ve yasayı kendi çoğunluklarıyla çıkarttılar.
100’üncü yılında Meclis çetelere, katillere, yandaşlara af çıkartan ve halk iradesini yok sayan bir yere dönüştü.

‘ERKEK ŞİDDETİNE CEZASIZLIK’

Ve ölüm yasası olan İnfaz Yasasına karşı mücadelemiz bitmemiştir, bundan sonra da kararlılıkla devam edecektir. Herkes şunu iyi bilmeli ki; bu ölüm yasası Meclis iradesinin kararıyla değil, AKP-MHP iradesiyle çıkarılan bir yasadır. AKP bu yasayı hazırlarken muhalefet partilerinin, demokratik kamuoyunun, hukukçuların, insan hakları savunucularının görüş ve taleplerini değil; çetelerin, katillerin taleplerini esas aldı. İnfaz Yasası bir vahşet yasasıdır. Erkek şiddetine cezasızlık getiren bir yasadır.
9 yaşındaki Ceylan’ın babası tarafından vahşice katledilmesinin nedeni İnfaz Yasasıdır.

EKONOMİK ŞİDDET

Koronavirüsün ekonomik etkileriyle birlikte cinsiyet eşitsizliği daha da artmış ve ne yazık ki çok fazla kadın ekonomik yaşamdan çekilmek zorunda bırakılmıştır. En güvencesiz ve esnek işlerde çalışan kadınlar olduğu için ilk işini kaybeden kadınlar olmuştur. Evde kalmak kadınlar için iş yükünün ve emek sömürüsünün artması demektir.
Kısa bir süre önce verdiğimiz kanun teklifinde önerdiğimiz gibi; ev eksenli çalışan, yalnız yaşayan ve çocuklarına bakmak zorunda olan kadınlara her ay, 2.500 TL doğrudan temel gelir desteği sağlanmalıdır. Yine mülteci kadınlar salgın sürecinin en ağır mağduriyetini yaşamaktadır. Çalışmaya devam eden göçmenlere ekonomik destekte bulunulmalı ve çalışmaları engellenmeli, sağlık taramaları ve tedavileri düzenli şekilde yapılmalıdır.

‘YAN YANA GELEREK ATLATACAĞIZ’

Evet, zor günlerden geçiyoruz. Ancak, biz kadınlar biliyoruz ki en zor koşulları mücadele ederek, dayanışarak birlikte atlattık. Bu zor günleri de hep birlikte dayanışmamızla aşacağız. Yine hep birlikte yan yana gelerek omuz omuza olacağız.
Dayanışma ağlarımızı genişleterek bu süreçten güçlü bir şekilde hep birlikte çıkmayı başaracağız. Virüsü yeneceğimiz gibi biz kadınlar tekçi erkek iktidarın şiddet politikalarını da örgütlü mücadelemizle yeneceğiz. Başlattığımız Kardeş Aile Kampanyası aynı zamanda kadınların kız kardeşlik dayanışmasıdır. Şimdi bunu daha fazla büyütme zamanıdır.  
Kadın dayanışmamız tekçi erkek iktidarın ittifakından daha güçlüdür.
Kadınlar arası bağları her koşulda güçlendirelim. Online olarak sohbet edebilir, yalnız olmadığımızı gösterebiliriz. Çünkü bizim dayanışmamız kapı, duvar dinlemiyor. Evde olabiliriz ama dışarıya, diğer kadınlara uzanan bağlarımız ve açılan kapılarımız var.”

 

EN SON EKLENENLER