MARDEF’ten Sivas Katliamı açıklaması!

Tarihimizin en büyük katliamlarından biri 2 Temmuz 1993 yılında Sivas şehrinde yaşandı. 33 Aydın’ın, sanatçının katledilmesi ile sonuçlanan katliam ile ilgili dünyanın bir çok şehrinde katliamı kınayan basın açıklamaları ve eylemler yapılırken, MARDEF’te yaptığı bir basın açıklaması ile “2 Temmuz 1993 yılında, Sivas – Madımak otelinde, katliamcılar bir kez daha özgürlük, eşitlik, adalet talebini, yani insanlığı yaktılar. Otel odasında, eli kanlı, yüreği kin dolu güruh tarafından yakılan o güzel insanlar, Türkiye halklarının vicdan ve onur sembolü sanatçıları, aydınları ve en değerli insanlarıydılar. 2 Temmuz’da, Topal Osman’ın, Sakallı Nurettin’in torunları, Türkiye halklarının onurunu, vicdanını, özgürlük ve direniş umudunu yakmaya çalıştılar” dediler.

Basın açıklamasının tam metnini aşağıda yayınlıyoruz.

BASINA VE KAMUOYUNA

2 Temmuz 1993 yılında, Sivas – Madımak otelinde, katliamcılar bir kez daha özgürlük, eşitlik, adalet talebini, yani insanlığı yaktılar. Otel odasında, eli kanlı, yüreği kin dolu güruh tarafından yakılan o güzel insanlar, Türkiye halklarının vicdan ve onur sembolü sanatçıları, aydınları ve en değerli insanlarıydılar. 2 Temmuz’da, Topal Osman’ın, Sakallı Nurettin’in torunları, Türkiye halklarının onurunu, vicdanını, özgürlük ve direniş umudunu yakmaya çalıştılar.

1993’te demokratik duyarlılığın, toplumun her tarafında karşılık bulmaya başladığı o günlerde, Aleviler de, kendi değerlerini sahiplenerek, inançlarını, özgürce ve özgür bir toplumda yaşama isteklerini daha gür bir sesle haykırmaya başlamışlardı.

Bu gelişmenin bir parçası olarak, Sivas’ta, Alevi toplumunun direniş ve özgürlük kahramanı olan Pir Sultan Abdal için 2 Temmuz 1993 yılında düzenlenen etkinliğe, çok sayıda değerli sanatçı, yazar, gazeteci ve aydın davet edilmişlerdi. Etkinliğe insanların gösterdiği ilgiyi hazmedemeyen siyasal iktidar, çok tecrübeli olduğu katliamcı-soykırımcı yöntemi bir kez daha pratikleştirmeye yöneldi. Eli kanlı katiller, ilk olarak ortamı uygun hale getirmeye, katliamcı güruhu harekete geçirmek için kamuoyu oluşturmaya başladılar. Harekete geçen katliamcılar, siyasal güç odaklarının desteğiyle, aydınların ve sanatçıların kanını içmek için cehennem ateşini yaktılar. Tam bir faşist Hitler uygulamasıydı yaşanan vahşet.

Otel odasında mahsur kalan insanları yakmaya çalışan katiller sürüsüne, devletin resmi güçleri, engel olmadıkları gibi, katliamcıların işlerini kolaylaştıran bir rol oynadılar.

Madımak Otelinde ve bütün dünyanın gözleri önünde, o güzel insanlar, cayır cayır ve diri diri yakılarak katledildiler. Onlar, insanlığı, adaleti ve özgürlüğü temsil eden, bu toprakların namuslu, fedakâr ve yiğit sanatçıları, ozanları ve aydınlarıydılar. Onlar insanlık var oldukça hep anılacak, hiç unutulmayacaklar. Onları yakanlar ise tarih boyunca lanetle anılacaklardır.

Maraş katliamıyla katliamcı politikaların aynısını yaşamış olan biz MARDEF’liler, bu katliamı şiddetle kınıyor ve katliamsız bir geleceği yaratmak için mücadele edeceğimizi özellikle belirtmek istiyoruz.

KAHROLSUN KATLİAMCI POLİTİKALAR

YAŞASIN HALKLARIN KATLİAMLARA KARŞI DİRENİŞİ

 

MARDEF (MARAŞ DEMOKRATİK DERNEKLER FEDERASYONU) 

 

EN SON EKLENENLER