Kadın örgütlerinden ortak açıklama: Çocuk istismarcılarına af girişimlerinin gündemde tutulması, istismarcılara teşvik, tüm çocuklara tehdittir

Kadın örgütleri, çocuk cinsel istismarı suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 103. maddesi ile ilgili af girişimlerini kaygı ile izlediklerini belirttikleri açıklamada, bu konunun, nisan ayında İnfaz Yasası’nın TBMM’de görüşülürken de gündeme geldiğini, muhalefet partilerinin kabul etmemesi ve kadın hareketinin tepkileri üzerine girişimin ertelendiği hatırlatıldı. 

“Çocuk istismarcılarına af girişimlerinin gündemde tutulması, istismarcılara teşvik, tüm çocuklara tehdittir” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Kulislere yansıdığı kadarıyla çocuk istismarcılarına af girişimi TBMM’nin Ekim ayında başlayacak yeni yasama dönemine bırakılmıştır. Ancak 2016’da bu maddeye ilişkin değişiklik önerisi Meclis gündemine bir gece yarısı getirildiği için, TBMM’nin açık olduğu 15 Temmuz tarihine kadar bizlerin tedirginliği sürecek.

Ancak bu af girişimi ertelenmekle kalmamalı; bir daha asla gündeme gelmemek üzere siyasetin, kamuoyunun ve meclisin gündeminden tamamen çıkartılmalıdır.

Çünkü bu af söylentisi olduğu sürece;

– Türk Ceza Kanunu’ndaki 15 yaş altı çocuklarla hiçbir koşulda cinsel ilişkiye girilemeyeceği ve Türk Medeni Kanunu’ndaki 17 yaşın altında evlilik yapılamayacağı konusundaki yasal düzenlemeler kağıt üzerinde kalıyor, uygulanmıyor, uygulanamıyor. Gençler, aileler bu yasalar yokmuş gibi yaşamaya devam ediyor.

– Çocuk cinsel istismarcıları sıfır yaşından başlayarak kız çocuklarının cinsel istismarı ve cinsel sömürüsü konusunda kendilerini özgür hissediyor. İşledikleri suçtan mahkum olsalar bile, kız çocuğunu ya da ailesini ikna edip resmi nikah yaptırmayı ve çıkacak bir af ile o kız çocuğuna beş yıl süreyle tecavüze devam etmeyi düşünebiliyorlar.

– Yargı mensupları da bu gündemden etkileniyor; sadece ailelerin“onlar birbirini seviyor, evlendireceğiz” benzeri beyanlarına dayanarak 12-13 yaşındaki kız çocuklarının cinsel istismarı davalarında bile beraat kararları verilebiliyorlar.

– Kamuoyu algısı üzerinde oluşturulan etki sonucu, çocuk cinsel istismarı, çocuk yaşta evlendirmeler konusundan ya da “düğün adı altındaki tecavüz törenleri”nden haberdar ya da bunlara tanık olanların ihbar etmesinin önüne geçilmiş oluyor.

– Çocuk yaşta evlendirmelerin devam etmesine, çeşitli kişi ve kurumların, kız çocuklarının evlendirilme yaşının 12 hatta 9 olabileceği yönündeki propagandalarının sürüp gitmesine neden oluyor. Böylece yürürlükteki Türk Ceza Kanunu ve Türk Medeni Kanunu parça parça yürürlükten kalkıyor; kadınların ve kız çocuklarının aleyhine işleyen fiili bir hukuk sistemi yaratılıyor.

“BU NİYETİNİZDEN DERHAL VAZGEÇMENİZİ BEKLİYORUZ”

– Bu nedenle, çocuk cinsel istismarcılarına af girişimlerini ertelemenizi değil; bu niyetinizden derhal ve tamamen vazgeçmenizi ve bunu kamuoyuna ilan etmenizi bekliyoruz.

– Özellikle TBMM Boşanma Komisyonu Raporu’ndan beri İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasaya karşı sistematik bir karalama kampanyası yürütülmektedir.

– Birkaç marjinal grup tarafından yürütülmesine rağmen Türkiye’de bu kampanya nedeniyle ne İstanbul Sözleşmesi ne de 6284 sayılı yasa etkili bir biçimde uygulanmaktadır.

– Numan Kurtulmuş’un son açıklaması da, taraf olan ülke sayısının her geçen gün arttığı şiddete karşı bu çok önemli sözleşmeyi ve yasayı uygulamamak için zaten direnmekte olan tüm kamu görevlilerine yeni ve güncel “talimat” niteliği taşımaktadır.

– Bu gibi açıklamaların, şiddet uygulayan erkekleri teşvik etmek; şiddete maruz kalan birçok kadının devlet mekanizmalarına başvurma cesaretlerini kırmak gibi olumsuz sonuçları olacaktır.

“AYRIMCILIĞI KÖRÜKLEYEN SÖYLEMLERİNİZE SON VERİN”

Kadın örgütlerinin açıklamasında yer alan talepler ise şöyle:

– Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet ile ayrımcılığı körükleyen bu söylemlerinize son verin.

– İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasayı uygulayın.

– Çocuk istismarcılarına af çıkarmak, adındaki İstanbul kelimesi kadar “yerli ve milli ama bir o kadar da evrensel” bir sözleşmeden Türkiye’nin imzasını çekmek gibi kadına karşı şiddetle mücadeleden vazgeçildiğinin ilanı anlamına gelecek, toplum vicdanını yaralayacak çılgın projelerden derhal vazgeçin

– Kadınlar ve çocuklarla ilgili konuların toplumsal ve siyasal tarafı, kadınların ve çocukların hakları için yıllardır mücadele eden kadın örgütleridir. Kadın örgütleri, birlikte kararlaştırılmayan, kadın haklarında gerileme anlamına gelecek her bir adıma sonuna kadar karşı çıkacaktır.

EN SON EKLENENLER