ABD’de Kasım ayında yapılacak Başkanlık seçimlerinde Donald Trump’a karşı yarışacak olan Demokratların adayı Joe Biden’ın Kamala Harris’i Başkan Yardımcısı adayı ilan etmesi Alman basınında geniş yankı buldu.
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi bu seçimde iç siyasi konjonktürün rolüne dikkat çekiyor:
“Biden’ınki kötü bir seçim değil. Hatta kişi olarak tarihi bir ışıltısı var. Harris, başkan yardımcılığı için ilk beyaz olmayan kadın aday. Biden pek çok kadın adayla görüşmüştü. Ancak ırkçılık, ayrımcılık ve polis şiddetine karşı kitle gösterilerinin ülkeye damgasını vurduğu bir dönemde partisinin siyah bir kadını seçmesi yönündeki baskısına direnmedi. Tabiri caizse, ülkede mevcut siyasi ve toplumsal iklim farklı bir karar verme imkanını elinden aldı. Buna rağmen Biden ve danışmanları, Harris’in ne tür bir fayda sağlayabileceğini de sorgulamış olmalı. Ama belirleyici olan partnerin donanımı değil. Bu yılki seçimler Donald Trump hakkında bir referandum olacak. Asıl olan bu. Başka birşey değil.”
Magdeburg kentinde yayımlanan Volksstimme gazetesinin yorumu ise şöyle:
“Donald Trump’ın işi şimdi zorlaşıyor. Kamala Harris’i yanına alan Joe Biden’ın, liberal, çokkültürlü ve genç Amerika’yı yeterince harekete geçirme şansı artıyor. Deneyimli Başkan adayı tek başına değişim havası yaratabilecek durumda değil. Barack Obama başkan adayıyken her iki siyasi cephede de saygı duyulan bir senatör olan Biden’ı başkan yardımcısı olarak ekibine dahil etmişti. Obama’nın başardığını şimdi Harris’in de başkan yardımcısı adayı olarak başarması gerekiyor. Ancak Harris Obama’dan farklı olarak Demokratları başkan adaylığı konusunda ikna edememiş ya da iyi başlayan aday adaylığı kampanyasında ivmeyi sürdürememişti. Tüm bunlara rağmen şu an görevdeki başkana karşı mümkün olabilecek en iyi ekip iş başında. Trump seçmenini bir kez daha sandık başına çekebilecek mi, belirleyici soru bu. Trump’ın Harris’e yönelik ilk tepkilerine bakılırsa çok kirli bir seçim kampanyası yürüteceği anlaşılıyor.”
Bayreuth kentinde yayımlanan Nordbayerischer Kurier gazetesi ise Rus doğal gazını Baltık Denizi üzerinden Almanya kıyılarına ulaştırması öngörülen Kuzey Akım 2 boru hattı projesi konusunda ABD ile yaşanan gerginliği ele alıyor. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas dün Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’la görüşmesi sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında ABD yönetimine, “Enerjiyi nereden alacağımıza kendimiz karar veririz” mesajını iletmişti.
“Tabii ki Almanya, Avrupa, enerji politikasını egemen bir şekilde oluşturmak zorunda. Bu çok doğal. Ama Washington’ın sürekli hamilik taslamasında Almanların, Avrupalıların da kısmen suçu var. Çok uzun bir süre kendi güvenlikleri konusunda yeterince sorumluluk üstlenmeden savunmalarının maliyetini Amerikalılara ödettiler. Bunu değiştirme zamanı geldi. Kendi çıkarlarını ve değerlerini korumak istiyorsa Avrupa güçlü olmak zorunda. Hedefe ulaşmak için 160 kilometrelik borunun daha döşenmesi gerekiyor. Son kilometreler müttefikler arasında siyasi güç gösterisine dönüşüyor. Müttefikler mi? Washington’ın uyandırdığı soru işaretlerinin sayısı giderek artıyor.”
Almanya’da koronavirüs vaka sayısı, bin 251 ile Mayıs ayından bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaştı. Yurt dışında virüs kaparak ülkeye dönen tatilcilerin ve davranış kuralları konusunda artan ihmalkarlığın bu sonuçta belirleyici rol oynadığı bildirildi. Ludwigshafen kentinde yayımlanan Rheinpfalz gazetesinin yorumunda şu satırlar yer alıyor:
“Şu düşünceye alışsak iyi olacak: Şu an tanık olduğumuz türde pandemilerle gelecekte daha da sık karşılaşabiliriz. Bunun iki basit sebebi var: Birincisi, insanlar hayvanların yaşam alanlarına giderek daha da derinlemesine giriyor. Ekolojik alanların tahribatı hayvanlardan insanlara bulaşan enfeksiyon hastalıklarına zemin hazırlıyor. Bu şekilde yayılan hastalıklar artıyor. İkincisi, giderek daha da hareketli hale geliyoruz. Hiç bir zaman hastalıklar dünyada bu kadar büyük bir hızla yayılmamıştı. Bugün Pekin’de bir pazarda tezgah tezgah dolaşıyorsunuz, ertesi gün Frankfurt Havalimanına iniş yapıyorsunuz. Bavulda da virüslerle!”
DW/BK,JD
© Deutsche Welle Türkçe