Mardin’de kayyum gaspları protesto edildi

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Amed, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerinin gasp edilmesinin yıl dönümü nedeniyle “Hep birlikte irademize sahip çıkıyoruz” sloganıyla Mardin’de açıklama yaptı.
Eyleme Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP milletvekilleri Nimetullah Erdoğmuş, Ebru Günay, Meral Danış Beştaş, Pero Dündar, İmam Taşçıer, Dersim Dağ, Hişyar Özsoy, Ömer Faruk Gergerlioğlu ile Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen katıldı. HDP’li belediye eşbaşkanları, Barış Anneleri İnisiyatifi ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) üyeleri ile çok sayıda kişinin de katıldığı eylem, HDP Mardin İl Örgütü binası önünde yapıldı.

BİLGEN: KURTULUŞ YEREL DEMOKRASİDE

HDP Mardin İl Eşbaşkanı Salih Kuday’ın katılımcıları selamlamasının ardından konuşan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, 48 belediyenin gasp edildiğini ve 17 arkadaşlarının cezaevinde olduğunu söyledi. Bilgen, “İnsanlığın kurtuluşu demokratik yerel yönetimlerdir. Dünyanın kurtuluşu yerel demokrasidedir. Yerel demokrasinin, demokratik yerel yönetimlerin karşısında durmak, merkeziyetçileşmek aynı zamanda otoriterleşmektir. Otoriterleşmek halkın iradesini tanımamaktır” dedi.

BEŞTAŞ: MİLYONLARIN İRADESİ GASP EDİLDİ

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, kayyum rejiminin çöktüğünü söyledi. Yüksekova Belediye Eşbaşkanı Remziye Yaşar’ın savaş karşıtı Tolstoy sözlerini paylaşması nedeniyle tutuklandığını hatırlatan Beştaş, “Bu süreçte sadece belediye başkanları değil, belediye meclis üyeleri de görevden alındı. Kayyum atanan belediyelerde 4 milyon seçmenin, yurttaşın iradesi gasp edilmiştir” diye belirtti.
“Bir halkın kendini yönetme, doğduğu yerde kendini doyurma refleksine nefretle karşılık verdile. Nefretin kötülüğün adı bugün kayyumdur” vurgusunda bulunan Beştaş, “Kayyumları niye atadılar derseniz ilkin 2014 MGK kararına bakmalıyız. MGK’de ‘Çöktürme Planı’ hazırlandı” dedi.

‘ÖZEL SUÇ MEKANİZMASI’

Kayyumların özel suç mekanizması olduğuna dikkat çeken Beştaş, “Kürtlerin en demokratik haklarını gasp etme söz konusu olduğunda elinden geleni yapıyorlar” diye kaydetti.
Beştaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Mardin’dekiler en dehşet verici meselelerin başında geliyor. Kayyum ve şebekeleri tarafından çok büyük suçlar işlendi. Büyükşehir Belediyesi’nde son 2 aydır bulunan bulgu, belge ve kayyum pratiklerine bakıldığında Türkiye’nin en büyük soygunu ile karşılaştığımızı görüyoruz. Şehre ait ne varsa rüşvet, yolsuzluk çarkına döndüğü kentin Valisi Mustafa Yaman olduğu ortaya çıkmıştır. Mardin BB ilk dönem kayyumu olan Vali Yaman’a dair had bilmez haksızlıklarına, yolsuzluk ve rüşvetlerine dair belgeler sunmuştuk. 31 Mart sonrası görevden alınanlar yeniden göreve getirilerek kayyım kaldığı yerden pis işlerine devam etti. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişlerinin hazırladığı raporda Mustafa Yaman’dan övgü ile bahsedilerek, iyi bir model oluşturduğu görülmüştür denilen bir düzey var. Belediyede fuhuş şebekesi kuran, aile yakınlarını işe alan yüzlerce taşınmazı satan, bankamatik memurları alan, şehrin altından üstüne her şeye ihanet eden belediyeye kayyım modeli denir. Kayyım denirse Mardin modeline bakmak lazım. Vali Yaman şu anda kararnamelerle merkeze çekildi. Adı rüşvet, çerezle anılan Yaman’ın adını silmeye çalışıyorlar. Şimdi bu usulsüzlükleri yapanlar tutuklu. 14 kişi neden tutuklandı. Hükümetten açıklama yok. Bu konuda hükümet konuşmamayı tercih ediyor. Bizim belediyelerde çöp kutusu değişse müfettişler soruşturuyordu yandaş basın manşet yapıyorlardı. Kayyımlar sadece Mardin’de talan yapmadılar. Diğer illerde de yolsuzluk yarışı vardı.”

‘TECAVÜZCÜ MUSA ORHAN TUTUKLANSIN’

Batman’da uzman çavuş Musa Orhan’ın tecavüz ettiği ve yaşamını yitiren kadının durumuna da dikkat çeken Beştaş, “Musa Orhan’ı tutuklamıyorlar. Yaptıkları kurt işareti ve üstündeki kamuflajdan dolayı tutuklamıyorlar. Tutuklanmalı, o tecavüzcü o hapishaneye girmeden, hak ettiği cezayı almadan bunun peşini bırakmayacağız” dedi.
“Onların kayyum modeli varsa bizim de demokrasi modelimiz var” diyen Beştaş, “Direnmeye devam” mesajı verdi.

 

EN SON EKLENENLER