Kaya: Timtik’in durumu kötü koşullardan kaynaklı ağırlaştı

Adil yargılanma talebiyle 235 gündür ölüm orucunda olan Avukat Ebru Timtik, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “Cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen, 26 gündür iradesi dışında Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin mahkum koğuşunda tutuluyor. Timtik’in yanında 6 gün refakatçi olarak kalan kuzeni Demet Kaya, hastanedeki kötü koşulların kuzeninin zaten giderek ağırlaşan sağlık durumunu daha da kötü etkilediğini belirtti. ANF’ye konuşan Kaya, başı sürekli dönen ve kalkamaz hale gelen Timtik’in artık B vitamini dahi tüketemez hale geçmediğine dikkat çekti.

‘DOKTORLAR ÜSTÜ KAPALI TEHDİT EDİYOR’

Avukat Ebru Timtik’in maruz kaldığı psikolojik baskıya birebir tanıklık eden Kaya, refakatçi olarak kuzeninin yanına ilk girdiğinde onu iyi gördüğünü ancak her talep karşısında çıkartılan engel ve sistematik hale gelen baskının sağlığını kötü etkilediğine ve güç kaybetmesine neden olduğuna dikkat çekti. Kuzeninin 24 saat jandarma tarafından gözetlenen havasız bir odada tutulduğunu anlatan Kaya, şöyle konuştu: “12 Ağustos’ta refakatçi olarak ilk odaya girdiğimde Ebru ablayı iyi gördüm. Gelmem onu çok mutlu etti. Benimle konuşmaya başladı. Sesi de iyiydi. Bana yük olmamak için ihtiyaçlarını tek başına karşılıyordu. Ancak ikinci gün enerjisi birden düşünce beni üzmemek için sağlam durmaya çalıştığını anladım. Tutulduğu oda çok kötüydü. Sürekli jandarma, başgardiyanın gözetimi altındaydık. Pencereden durmadan bize bakıyorlardı. Günde iki saatte bir hemşireler, doktorlar geliyor ve sürekli kuzenime, ‘Ölüm orucunu devam ediyor musunuz?’, ‘Tedaviyi hâlâ reddediyor musunuz?’ diye soruyorlardı. Hafta sonu toplu halde odaya giren doktorlar ise ‘Bilincinizi kaybetmediğiniz sürece bir şey yapmayacağız ama kaybederseniz müdahale edeceğiz’ diyerek üstü kapalı tehdit ediyorlardı.”

‘HİJYENE DİKKAT ETMİYORLAR, UYUTMUYORLAR’

Hijyene hiç dikkat edilmediğini, galoş, eldiven takmadan odaya girdiğini belirten Kaya, özellikle hemşireleri defalarca uyarmalarına rağmen, iki saatte bir odaya girip, kuzenini kontrol etmek için ağızına kadar yaklaştıklarına dikkat çekti. Uyumasına dahi izin vermediklerini söyleyen Kaya, “Öyle ki bir akşam saat 24.00’te yine bir hemşire geldi. Ona artık uyuyacağımızı söylememe rağmen gece saat 02.00’da Ebru ablayı kontrol etmek için uykusundan uyandırdı. Havalandırma sesinden zaten uyumakta zorluk çekiyor, uyuyabildiğinde ise gelip uyandırıyorlar” dedi.

‘HER TALEP İÇİN ZORLUK ÇIKARTIYORLAR’

Her bir talep için bilinçli bir şekilde zorluk çıkartıldığını da anlatan Kaya, jandarmanın bir çay için bile tartışma çıkarttığını belirtti. Kaya, “Ebru abla çay getirilmesini istedi ancak jandarma kabul etmedi. Sırf bir çay için tartışmak ve bağırmak zorunda kaldı, sesi kısıldı ve çok yoruldu” diye konuştu.

‘BAĞIMSIZ HEKİM TALEBİ VAR’

Tutulduğu kötü koşullar nedeniyle son günlerde sağlık durumun ağırlaştığına, baş ağrılarının arttığına, sürekli ishal olduğuna, boğazındaki yaralar nedeniyle B vitamini dahi tüketemez hale geldiğine dikkat çeken Kaya, sürekli başı döndüğü için kalkmakta da zorladığını belirtti. Kuzeninin hastanedeki doktorlara güvenmediğini, o yüzden bağımsız hekimlerle görüşme talebi olduğunu aktaran Kaya şunları söyledi: “Hapishanede kalsaydı bu kadar kötü bir durumda olmayacaktı ama hastanede her gün maruz kaldığı bu psikolojik baskı nedeniyle bağışıklığı hızla çöküyor.”

EN SON EKLENENLER