Mızraklı davası: Kürtler bu coğrafyanın asli unsurudur

Hakkında “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla dava açılan Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın ilk duruşması Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Görevi gasp edilen Mızraklı, başka bir davadan dolayı cezaevinde rehin tutuluyor.

Mızraklı, Kayseri Bünyan T 2 Nolu Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmasına katıldı.

İddianamede Mızraklı’ya şu suçlamalar yöneltildi: “HDP Diyarbakır İl Örgütünde bir etkinliğe katılması, İran’da idam edilen Kürt aktivist Ramin Hossein Penahi için yaptığı twitter paylaşımı, bir taziyeye katılması, HDP’ye dönük 9 Ekim operasyonuna ilişkin yapılan açıklaya katılması, HDP’nin ‘Ortadoğu Krizi ve Demokratik Ulus Çözümü’ konferansına katılması ve DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in başlatmış olduğu açlık grevine 3 günlük açlık greviyle destek vermesi.”

Duruşmada savunma yapan Mızraklı, 10 Ekim 2015’teki Ankara garı katliamı, Kobanê’ye yönelik işgal saldırıları, 6-8 Ekim isyanı, kayyım saldırısı, 1980-2000’li yıllar arası yaşanan faili meçhul cinayetleri ve tarihten bazı örnekleri hatırlattı.

Kürtlerin bu coğrafyanın asli unsuru olduğunun altını çizen Mızraklı, “Kürtler bu coğrafyanın asli unsurudur. Kurucu unsurudur” dedi.

HDP’nin de “kimsenin propaganda makinesi değil, Türkiye siyaseti üreten bir partidir” olduğunu ifade eden Mızraklı’nın savunması bir kaç kez mahkeme başkanı tarafından kesildi.

27’nci dönem milletvekili olarak hazırlanan binlerce fezlekeden yargılanan ilk vekil olduğunu da aktaran Mızraklı, “Sayın Başkan, eğer burada adil yargılanmaya ilişkin birtakım şeyleri hatırlatmak istiyorum. Dezavantajlı durumda olan benim. Bunun da bir süre kısıtlılığı ile kısıtlanması da ayrı bir sorun. Burada anlattığım meseleleri anlatamazsam eğer milletvekilliği yaparken açılan soruşturmaların arka planı ortaya çıkmaz. Bir takım şeylerin kapılarını aralamam gerekir. Rahim Penahi ismiyle bir fezleke olmasına ben şaşırıyorum. Penahi, Türkiye’de yakalansa siz yargıçlar onun teslim edilmesini istemezsiniz, çünkü orada idam cezası var. Şimdi böyle bir gerçeklik oluyor” şeklinde konuştu.

Hakimin müdahaleleri ardından Mızraklı’nın avukatları Şevin Kaya ve Arzu Kurt söz aldı. Avukat Kaya, müvekkilinin hem eski milletvekili hem de belediye başkanı olduğunu söz konusu eylemlerin de siyasi faaliyetlere ilişkin politik bir dava olduğunu kaydetti. Avukata da müdahale eden mahkeme başkanı, “Politik bir yargılama değil. Örgüt propagandası politik bir yargılama değil. Siyasi faaliyet yargılaması diyebilirsiniz” dedi.

Kaya ise, “Biz politik bir yargılama olarak nitelendiriyoruz. Türkiye’nin 40 yıllık siyasi geçmişe dair savunma yapıyor. Müvekkilim isterse akşama kadar savunma yapar. Savunma hakkını engelleyemezsiniz” şeklinde yanıt verdi.

Mahkeme başkanı, “Biz burada siyasetçi yargılamıyoruz” iddiasında bulundu.

Son kez söz alan Mızraklı, “Hukukun önünde herkesin eşit olması gerekir. Ben vicdanda, adaletten beraber bahsettim. Benim siyasetçi olduğum dönemde dahil olduğum etkinlikler, siyasal özgünlükte verasette tutup, başka bir noktada ele almanın anlamı yok. Hayatım boyunca tek taraflı olmadım” dedi.

Mızraklı’nın savunması ardından avukatları esasa ilişkin kapsamlı savunma yapmak için süre talebinde bulundu.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyanın savcılığa mütalaa için gönderilmesine karar vererek, bir sonraki duruşmayı 13 Ocak 2021 tarihine erteledi.

EN SON EKLENENLER