Mersin’de Alevi esnaf Umut Kaya’nın yaşadığı ayrımcılık sosyal medyada gündem oldu. Bir kadın müşterinin kendisini arayarak “Alevi olduğunuzu bilseydim o mekana asla adım atmazdım çünkü biz Alevilerin elinden yemek yemiyoruz” dediğini anlatan Kaya, müşterisi tarafından nefret diline maruz kalmasına tepki gösterdi. HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu da bu durumun devletin yurttaşlar arasında eşit davranmamasından kaynaklandığının altını çizerek, “Bu tür durumlarda asla geri adım atmadan ve bu anlayışı deşifre edecek şekilde gündemleştirmek gerekiyor” dedi.
Mersin’de Alevi esnaf Umut Kaya’nın yaşadığı ayrımcılık sosyal medyada gündem oldu. Sakatat ürünleri üzerine işyeri olan esnaf, bir müşterisi tarafından arandığını ve ayrımcı dille karşı karşıya kaldığını belirtti.
İnancından dolayı ayrımcılığa uğramasının kabul edilemeyeceğini ifade eden esnaf Kaya, yaşadıklarına tepki gösterdi.
Esnaf, söz konusu kadınla yaşadığı diyalogu şöyle anlattı:
“Beni bir bayan aradı gizli numaradan. ‘Hani, şu kolunda Hz. Ali’nin kılıcı olan kişi misiniz?’ dedi. Evet dedim. İsmim Umut, dedim. ‘Alevi misiniz?’ dedi evet dedim. ‘Alevi olduğunuzu bilseydim o mekana asla adım atmazdım çünkü biz Alevilerin elinden yemek yemiyoruz’ dedi. Üç kuruş için aslımı inkar edersem bu dükkan yerin dibine batsın. Ben esnafım beni mezhebimle değil, yaptığım ürünlerle yargılarsın. Mezhebime laf söyleyemezsin.”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu da Alevi esnafın yaşadığı duruma dikkat çekerek, Alevi inancına dönük nefret diline tepki gösterdi.
“ALEVİLERİN YAŞADIĞI DURUMUN ÖZETİ”
Kenanoğlu, Türkiye’de yaşayan Alevilerin yaşadığı durumun özeti olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Esnaf cesur davranmış ve sosyal medyada ayrımcı dili teşhir etmiştir. Aleviler üzerinde oluşturulan bu algının ortadan kaldırılması için devletin bu konuda yurttaşlar arasında eşit davranması gerekiyor. Benzer bir durum Arnavutköy’deki bir okulda yaşandı ve öğrenci bu duruma itirazda bulundu. Cemevi de aynı şekilde öğretmen hakkında şikayette bulundu. Savcılık soruşturmaya gerek bile görmeden takipsizlik kararı verdi. Tüm bunlar olduğu zaman da insanlar bu kararlardan güç alıyor. Bu tür durumlarda asla geri adım atmadan ve bu anlayışı deşifre edecek şekilde gündemleştirmek gerekiyor.”
PİRHA/İSTANBUL