Silahlar kadınları vuruyor

Bireysel silahlanma artıyor, 21 yaşını dolduran neredeyse herkes silahlanabiliyor, bir silaha ulaşabilme oranı yüzde 90! Ateşli silahlarla her gün 20 kişi yaşamını yitiriyor, 30 kişi yaralanıyor.

Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin her geçen gün arttığı Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de bireysel silahlanma yeniden gündeme oturdu. Her 4 evden birinde silah bulunurken, bu silahlar en çok aile içinde kadınlara karşı kullanılıyor. Bireysel silahlanmanın nedeni ve bunun kadın cinayetlerine etkisini Umut vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Akcan ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Canan Güllü MA’dan Semra Turan’a anlattı. Dr. Ayhan Akcan, belli prosedürleri yerine getiren 21 yaşını doldurmuş her bireyin silah alabildiğine dikkat çekerek, dünyada sadece gelişmiş ve bazı gelişmekte olan ülkelerde silah edinimiyle ilgili ruhsat kayıt sistemi olduğunu söyledi. Silahlı şiddet verilerine göre Türkiye’nin 36 ülke arasından 11’nci sırada olduğunu belirten Dr. Akcan, yaptıkları araştırmalara göre tahmini ruhsatlı silah kullanım oranın yüzde 10 iken ruhsatsız silah kullanım oranının ise yüzde 90 olduğunu kaydetti.  Yüzde 90 silaha ulaşabiliyor

Bireysel silahlanma oranının yıllara oranla artış gösterdiğine işaret eden Akcan, ”Ruhsatlı olanlarda iptal veya tekrar ruhsat başvurusu yapmamaya bağlı resmi rakamlara göre her yıl yüzde 5 gibi azalmaktadır. Ama Umut Vakfı olarak her gün silahla işlenen ve basına yansıyan haberlerden yaptığımız yıllık istatistiklere göre bireysel silahlanmada her yıl yüzde 3.5 artış var” dedi.  Akcan, özelikle kişilerin silaha kolay ulaşabilir olmasının cinayet ve intihar gibi olaylarda etkili olduğunun altını çizerek, bu durumun toplumdaki şiddetin artmasındaki rolüne de vurgu yaptı. Akcan, ”En önemli istatistik budur. Her an ulaşılabilirlik oranı yüzde 90’ın üstündedir. Bu kadar silah şiddeti ulaşılabilirlikle ilişkilidir. Yasa var, fakat uygulamada da sıkıntı var” diye belirtti.  Günde 20 ölü, 30 yaralı

Bireysel silahlanma sonucu gerçekleşen yaralanma ve ölümleri anımsatan Akcan, “Basına yansıyan ve ölümle sonuçlanan silah şiddetinde her gün 10 kişi, basında yer almayan olaylarda da 10 kişi olmak üzere günde 20 kişi ölmekte. Günde 20 kişi ölüyor, 30 kişi yaralanıyor. Silahların 5’te 1’i kadına yönelik aile içi şiddette kullanılıyor. Tahmini olarak, kadına yönelik şiddet içeren ortamda her 100 olaydan 40’ında silah vardır” diye konuştu.  Aile içi cinayetler artıyor

Akcan, ölüm, yaralanma, korku yaratma ve şiddet objesi olarak evlerde silah bulundurulduğunu belirterek, kadınların ise uzun süre şiddete maruz kaldığı eş, sevgili, erkek arkadaş veya ailesindeki erkekler tarafından silahla öldürdüğünü ifade etti. Akcan, neredeyse her dört evden birinde silah olduğunu kaydederek, “Daha çok aile içi şiddette, intiharda kullanılıyor” dedi.  Yasa var uygulama yok

Bireysel silahlanma sonucu gerçekleşen suçların cezasız kalmasının silahlanmayı arttırdığını da sözlerine ekleyen Akcan, şöyle devam etti: “Yasa var ama uygulama yok. Uygulamadaki yetersizlik yasanın caydırıcılığını yok ediyor. Mesela açık havada ateş etmek yasak. Ancak her gün özelikle kırsal kesimde, şehir dışında, yazlıkta binlerce silah ateşleniyor. Bu suç 3 aydan 15 aya kadar hapis cezası gerektirir. Fakat her nedense uygulanamıyor. Cinayet dikkatsizlikle gerçekleştiği düğün, nişan gibi yerlerde normalde ‘olası kast’ a girebilir. Bu bile nadiren uygulanıyor.”  Silahlanma yasaklanmalı

Bireysel silahlanmada ulaşılabilirlikte zorlukların olması gerektiğini dile getiren Akcan, alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı: “Taşımaya kısıtlama, zorlaştırma olmalıdır. Yasadışı, kayıt dışı silah bulundurma, taşıma ve kullanma cezalarında caydırıcılık şart. Ruhsat başvurusunda bekleme süresi, eş veya avukat referans sistemi, evde denetim zorunluluğu, evde silah kasasını kilit altında tutma zorunluluğu, iflas, hastalık, öfke, boşanma gibi durumlarda kısa süreli silaha el koyma gibi önlemler ulaşılabilirliği azaltır.”Yasaların uygulanması gerektiğini de yineleyen Akcan, “Bireysel silah edinimi yasaklanmalı. Sosyal sorumluluk projelerinin yaygınlığıyla hukukun üstünlüğünün ve uzlaşma kültürünün her alanda yaygınlaştırılması gerekir” diye belirtti. duran neredeyse herkes silahlanabiliyor, bir silaha ulaşabilme oranı yüzde 90! Ateşli silahlarla her gün 20 kişi yaşamını yitiriyor, 30 kişi yaralanıyor.

Umut Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Dr Ayhan Akcan ”Neredeyse her 4 evden birinde silah var. Silahların yüzde 40’ı kadınları vuruyor” dedi. Canan Güllü ise ”Mafya düzenine doğru gidiyoruz” uyarısında bulundu.  

Mafya düzenine doğru

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü ise sadece bütün dünya bireysel silahlanmanın arttığına dikkati çekerek, “Bu tabii ki dünyayı yöneten iktidarların baskıcı, despot anlayışlarından kaynaklıdır. İktidarlar dünyayı demokratik anlayışla yönetemediği ve güven vermediği için bireyler de kendi adaletini sağlama içgüdüsü doğuyor” dedi. Kendini güvende hissetmeyen toplumun silahlandığının altını çizen Güllü, şöyle devam etti: ”Sistem kendi içinde bir korku ve belirsizliğe doğru gidiyor. Bireysel silahlanma devletin eksikliklerinden kaynaklanıyor. Bireysel silahlanma ile toplum kendi hukukunu yaratmaya çalışıyor. Bu durum bir yandan mafya düzenine doğru gidiyor. Bununla herkesin her şeyi yapabileceği bir dünyaya yelken açıyoruz.” Bireysel silahlanmanın sonucunda kadınların öldürüldüğünü bunda da iktidarın kadın politikasının etkili olduğunu ifade eden Güllü, “Kadınları vuran birincisi eşitsizlik, ikincisi bireysel silahlanmadır” dedi.

HABER MERKEZİ

 

Üç kadın daha katledildi

Konya’nın Selçuklu ilçesinde Ömer İğret, Büşra Gizem Güzelsoy (27) ile annesi Gülya Barutçu’yu (48) otomobillerinde silahla vurarak katletti. Büşra’nın yaşamını yitirmeden 2 saat önce emniyete giderek eski nişanlısı olan İğret hakkında şikayette bulunduğu ve koruma kararı istediği öğrenildi. Saldırı ardından kaçan İğret’in aynı silahla intihar ettiği belirtiliyor. Çankırı’da ise Mesut Açıkgöz, bir ay önce boşandığı Gülay Güneş’i ateşli silahla katletti. Açıkgöz, polise teslim oldu.

KONYA

EN SON EKLENENLER