ABD ile Çin arasında ’Mekong’ savaşı

Çin, Burma, Tayland, Laos, Kamboçya ve Vietnam’dan geçen Mekong’un olağanüstü biyoçeşitliliği son yıllarda, iklim değişikliği ve özellikle de rotası boyunca kurulan düzinelerce hidroelektrik barajının tehdidi altında bulunuyor.

İsviçreli RTS medyasına göre Tayland’ın kuzeyindeki bir köyde balık tutan bir kadın şöyle tanıklık etti:

“Daha önce su mevsim takvimini takip ediyordu. Bugün su seviyesi en az üç metre düşmekle kalmadı, akış tamamen düzensiz hale geldi. Bu da balıkları, göçlerini, üremelerini rahatsız ediyor… Artık nereye sığınacaklarını bilmiyorlar ve onları nerede bulacağımızı artık bilmiyoruz.”

Nisan ayında, ABD hükümeti tarafından finanse edilen ve uydu görüntülerine dayanan bir çalışma, Çin’in kurduğu barajlarda Nisan ve Eylül 2019 arasında büyük miktarda su tuttuğunu göstermişti.

Mekong nehrinin aşağısındaki ülkeler yakın tarihlerindeki en kötü kuraklıkları yaşarken, Çin’in barajları dünya çapında tepkilere neden oldu.

Yayınlanan görüntülerden haftalar sonra Çin, barajların “kuraklığın hafifletilmesine yardımcı olduğunu” iddia eden bir raporla yanıt verdi. Ancak bu rapor ikna edici bir argüman olmadı.

Mevcut durumda Mekong’u savunan çok sayıda sivil toplum örgütü Amerikan fonları ile finanse ediliyor. Buna ek olarak, şu ana kadar konuyla ilgilenen kurumlardan biri olan Mekong Komitesi de bir AMerikan uzantısı olarak biliniyor. Çin yönetimi de 2016 yılında Lancang-Mekong komitesiyle gündemini dikte etmek için kendi mekanizmasını oluşturdu.

Vietnam Savaşı’ndan bu yana, Mekong bölgesi ABD’nin Asya stratejisinde önemli bir rol oynadı. Amerikalılar, orada önemli yatırımlarla binden fazla şirket kurdular.

RTS muhabiri Carol Isoux’a göre, ABD bu yolla “Çin kontrolünün kaçınılmaz yükselişini” geciktirmek için aşağı Mekong ülkelerinde bölgesel uyumu teşvik etmeyi umuyor.

Çin açısından Güneydoğu Asya, küresel bir alt yapı planı olan Yeni İpek Yollarının da önemli bir parçasını oluşturuyor.

Gazeteci Isoux, “Mekong’u kontrol etmek, gezegendeki en dinamik bölgelerden birinde su diplomasisini kontrol etmektir ve bu da son derece askerileştirilmiş Güney Çin Denizi’ne erişim sağlar” diyor.

Nehir kıyısında yeni bir barajın planlandığı Laos’ta çiftçilik yapan çevreci bir aktivist, “Bu barajı istemiyoruz. Daha fazla elektriğe ihtiyacımız yok. Mekong altı ülke için ortak bir mal. Bize danışılmalı” diyor.

Bölgede, her zaman olduğu gibi, ana ticaret ortağı olan ve Laos’ta olduğu gibi altyapı inşa etmek için genellikle milyarlarca dolar borç veren Çin’e açıkça karşı çıkmak zor görünüyor. Ancak Çin’in hazırladığı raporun büyük bir öfke uyandırdığı ve bazı siyasi liderlerin dillerinin çözülmesine yol açtığı ifade ediliyor.

Bununla birlikte Asya’daki diplomatlar, nehir tecrübesini Çin hegemonyasının bir işleyiş testi olarak yakından izliyor. Akıllarındaki soru ise şu: Çin’in egemen olduğu bir dünya neye benzeyebilir? Pekin ise son zamanlarda aşağı havza ülkeleriyle daha fazla şeffaflık ve işbirliği taahhüdünde bulundu.

EN SON EKLENENLER