Hasankeyf hesap soruyor

Hasankeyf’in sular altında bırakılmasını konu edinen “Keypa12500” adlı tiyatro oyununun yazarı ve oyuncusu Tuncay Özel, kentin ruhunu oyuna yansıttıklarını ve bu ruhun kendisini sular altında bırakan herkesten hesap sorduğunu söyledi. 

MEHMET ASLANMA/İSTANBUL

Hasankeyf’in sular altında bırakılmasını anlatan tek kişilik tiyatro oyunu “Keypa12500” İstanbul’da Su Gösteri Sanatları Sahnesi’nde ilk defa sahnelendi. Oyunun isminde yer alan “Keypa” Asurice Hasankeyf anlamına gelirken, 12 bin 500 ise Hasankeyf’in ayakta kaldığı yıllara işaret ediyor. Oyun, Hasankeyf’i yıkan kepçelerin çalışma sesleri ile başlıyor. Oyuncu ise seyircilerin arasından toprak, taş ve bir çubuk tahtanın yer aldığı bir sahneye çıkıyor. Karanlıkta ve yarı çıplak bir şekilde sahneye çıkan oyuncu, ışıkların yavaş yavaş yanmasıyla birlikte vücudunda yer alan ve kanı andıran kırımızı boyalı çiziklerle sahnede Hasankeyf’in talanına dikkat çekiyor.  Tarih beni tanıyorOyuncu, sahneye çıkışıyla arka fonda çalan bir şarkı ile sahnede hafif adımlarla toprak üzerinde yürüyüp daha sonra eğilerek toprağa dokunuyor. Ardından ellerine, kollarına, göğsüne ve dilline dokunarak Kürt coğrafyasının yok edilişine ve asimilasyona işaret ediyor. Oyunun devamında ise oyuncu Kürtçe müzikler eşliğinde sahnede defalarca yere düşüp, bir süre acı içinde kıvranarak tekrar ayağa kalkıyor. Ardından açılan ışıklarla oyuncu Hasankeyf olduğunu söyleyerek seyircilere,  “Belki aranızda beni tanıyan, gelip gölgeme oturan vardır. Belki, birkaçınızın rüyasına gelmişimdir. Belki aranızda gelip üzerimde su içen ekmek yiyen olmuştur. Sadece siz değil, bütün tarih beni tanıyor” diyor. 

Ancak oyunla yansıtabilirdim“Keypa12500”in yazarı ve oyuncusu Tuncay Özel, ilk defa azdığı bir oyunda oynuyor. Özel, bugüne kadar sürekli Kürtçeye çevirdiği oyunlarda yer aldığını ancak çocukluğunun geçtiği Hasankeyf’in sular altına bırakılma süreci esnasında oraya gittiğini ve durumu tiyatroya taşımayı düşünmeye başladığını paylaştı. Bu şekilde oyunun ortaya çıktığını aktaran Özel, “Hasankeyf sular altında kaldığı için ancak oyunla onun ruhunu yansıtabileceğimi düşündüm” dedi. Hasankeyf’in bir ruhu olarak sahneye çıktığının altını çizen Özel, “Ruh oyunda kendisini sular altında bırakan herkesten hesap soruyor. Hasankeyf dertlerini, sıkıntılarını kendi diliyle anlatıyor. Ayrıca Hasankeyf,  ‘Siz beni sular altında bırakabilirsiniz, yok etmeye kalkabilirsiniz ama ben sizden hesap soracağım, uykularınızı kaçıracağım. Ne yaparsanız yapın elimiz boğazınızda olacak’ diyor” diye konuştu.  Hasankeyf’e yeterince sahip çıkmadıkOyunda Kürdistan coğrafyasının karşı karşıya olduğu tehlikelere de dikkati çektiğini dile getiren Özel, şöyle dedi: “Hasankeyf’e yetirince sahip çıkılmadı en azından onlar için sesimizi çıkaralım. Devletin ne olduğunu biliyoruz, onun için anlatmaya bile gerek yok. Ancak biz de yüksek bir sesle sahip çıkabilirdik. Belki sular altında kalmasına engel olamazdık en azından direnebilirdik. Bu oyunun gündemi Hasankeyf olabilir ancak asılında temel gündemi Kürdistan’ın talanıdır. Bu tehlike Sur’dan Cizre’den uzak değildir. Dün Hasankeyf’e yeterince sahip çıkmadık yarın sıra buralara gelebilir. Onun için ne olursa olsun bir karşı koyuş içinde olmamız lazım.” 

Sular altında kaldıOyunun dekorunu yapan Habib Çelik ise yaptıkları şeyin bir haykırış olduğunun altını çizerek, “Oyun kimsenin duymadığı Hasankeyf’in haykırışıydı” dedi. Haykırışa bir yanıtın verilmediği ve Hasankeyf’e sahip çıkılmadığını ifade eden Çelik, “Tarihimiz, kültürümüz, sanatımız ve yaşadıklarımız sular altında kaldı” diye belirtti.   

EN SON EKLENENLER