Beşikçi bilim insanı Beşikçi’yi neden yok ediyor?

CAHİT MERVAN

İsmail Beşikçi Kürt ve Kürdistan sorunu üzerine çok sayıda kitap yazmış, uzun yıllar düşüncelerinden dolayı cezaevinde tutulmuş bir bilim insanı.

Ne yazık ki son günlerde Beşikçi bir internet sitesinde yer alan son ‘’makalesi’’ ile kamuoyunun gündemine geldi. Tartışılmaya, konuşulmaya başlandı.

Her şeyden önce düşüncelerinden dolayı uzun yıllar cezaevinde kalması, ‘’ender’’ bir Türk olarak Kürt ve Kürdistan sorununda sayısız kitap yazması Beşikçi’yi dokunulmaz kılmaz. Kaldı ki bir makalenin, kitap veya önermenin bilimsel olup olmadığı kişinin ödediği bedel üzerinden tartışılamaz. Yani Beşikçi üzerinden hamasete yer yok.

Ve bir şeyin altını da kalın bir şekilde çizmekte gerekiyor. Kürtler, ağır bedeller ödemiş olsa dahi yaptıkları ‘’iyilikten’’ dolayı İsmail Beçikçi veya başka birisine sınırsız borçlu değiller. Böyle bir borçlandırma, ipotek altına alma olamaz.

Yeri gelmişken söylemekte yarar var. Beşikçi düşüncelerinde dolayı ödediği bedellerle Kürtlerden çok, devlet, toplum, ulus olarak ret ve inkar politikası yürüten Türkler için büyük bir iyilik yapmıştır. En azından ait olduğu ulusun büyük tarihsel utancını bir parça da olsa azaltmıştır.

Öte yandan Beşikçi’nin kitaplarında dile getirdiği görüş ve tezler tartışmaya muhtaçtır. Yakın geçmişe kadar geniş Kürt yığınları arasında ona duyulan sempatinin kaynağı kabaca resmi ideolojiyi ret etmesi ve görüşlerinden dolayı bedel ödemesidir. Bu nedenle kitaplarında dile getirdiği görüşler, bilim-yöntemi hayli tartışmalıdır. Zaten tartışılıyor.

Şimdi sorun İsmail Beşikçi’nin yukarıda çizdiğimiz yazar-sosyolog, bilim insanı kimliği değil, bu kimlik üzerinden yazdığı son ‘’makalesi’’dir.

Doğal olarak ilk önce şunu sormak gerekiyor; Bir sosyolog-bilim insani tarihsel veya güncel bir konuda makale kaleme aldığı zaman, görüşlerini kamuoyu ile paylaştığı zaman en çok neye dikkat eder?  Veya parametresi ne olmalıdır?

Elbette ki her şeyden önce verilere bakar. Gerçeğe bakar.

Başka ne yapar?

Manipülasyon, yalan, kulaktan dolma dedikodulara duyu organlarını kapatır.

Başka?

Araştırarak gerçeğe ulaşmaya çalışır. Bir olayı, durumu analiz yaparken mümkün olduğunca objektif olmaya çalışır. Bilim-yöntemini her şart ve koşulda uygular.

Hiç şüphe yok ki ‘’gerçek’’ ile gerçeğin yorumu bir ve aynı şeyler değil.

Ama hem gerçeği çarpıtıp hem de bu psikolojik savaş merkezlerinde ‘’üretilmiş gerçek’’ üzerinden ferman çıkarırsanız bu artık bilim insanını aşan bir durumdur.

Bu gün Türkiye’de veya başka birçok ülkede ‘’üretilen gerçek’’ üzerinden analiz yapan çok sayıda ‘’bilim insanı’’ mevcuttur. Türk gazeteleri, TV’leri bunlarla doludur. Yalan üretmek, üretilen yalan üzerinden ‘’derin analiz’’ yapmak bunların işidir.

Ama gerçek bir bilim insanı bunları yapmaz. Özelliklede Beşikçi gibi ağır bedel ödemiş bir bilim insanı hiç yapmaz. Ama yaptı.

Beşikçi ‘’Kürdistan Bölgesel  Yönetimi’nde PKK-Haşdi Şabi İşbirliği’’ başlıklı makalesinde ‘’üretilen gerçek’’ üzerinden yani yalan ve manipülasyon haberler üzerinden son derece talihsiz, bilim-yöntemini tümden dıştalayan, tarafgirliği dahi aşarak PKK’ye karşı şiddet uygulanması gerektiğini öneren son derece tehlikeli ‘’ görüşler’’ ileri sürüyor.

Makale veya Ferda Çetin’nin değimi ile ‘’KDP bildirisi’’ baştan sona ‘’üretilmiş gerçekler’’ yani yalanlar üzerine kurgulanmış.

Zaten makalenin başlığı dahi anlaşılmaya muhtaçtır.

Başlıkta sanki Kürdistan yönetiminde PKK-Haşdi Şaibi  varmış gibi bir algı oluşturuluyor.  Eğer kast edilen Federal Kürdistan Bölgesi ise neden bunun yerine ‘’Bölgesel Yönetimin’’de’’ gibi anlaşılması zor, kafa karıştıran bir kavram kullanıyor. Bunun bilim-yöntemle ne alakası var?

Tabi ki sorun makalenin başlığı değil. Ama neden onlarca kitaba imza atmış, sayısız makale yazmış ve Türkçeyi çok iyi kullanan Beşikçi yazısına böylesine anlaşılması zor veya tersinden algı oluşturabilecek bir başlık seçmiş?

Neden, gerçekten neden?

‘’Kürdistan Bölgesel  Yönetimi’nde…’’ ne demek?

Diyelim ki aceleye gelmiş veya öyle anlamış. Ama ya ötesi?

Beşikçi bilerek veya bilmeyerek -çünkü bir görüşe göre onu ‘’esir’’ alan bazı tipler yönlendiriyor- gerçeklerle uğraşmamış. Yalan-yanlış ve daha çokta Türklerin psikolojik savaş merkezinde ‘’üretilen gerçekleri’’ baz almış.

Halbuki gerçeği sosyolog ve bilim insanı kimliğinizi kullanarak yok sayamazsınız. Olguları, verileri kafanıza göre dizip oradan savcı-yargıç gibi önermelerde bulunamazsınız. İkincisi ve en önemlisi duyu organlarınızı bir tarafa açarak diğer tarafa kapatarak gerçeğe ulaşamazsınız.

Maalesef Beşikçi bunu yapmış. KDP medyasının tek taraflı, algı oluşturmak için yalan haberlerini gerçek kabul ederek aslında bilim insanı olarak bir ‘’intihar mektubu’’ yazmıştır.

 Beşikçi veya bir başkası PKK’yi sevmek,  onun görüşlerine katılmak ve politikasını onaylamak zorunda değildir. Ama bir bilim insanı gerçekleri çarpıtarak, üretilmiş yalanlar ve algılar üzerinden bir makale kaleme alamaz. Dahası bu gerçek dışı iddialarla ‘’en iyi dost’’ olarak Kürtler arası çatışmayı öneremez.

8 iddia bulunmuş Beşikçi. 8’ide yalan ve ispatlanmaya muhtaç.

Mesela Beşikçi yazısına kaynak olarak birkaç yerde K24’ü göstermekte. Şöyle yazmış Beşikçi:

‘’K24’ün haberine göre 13-14 Aralık gecesi, PKK’liler Amedi’ye bağlı Derişe köyünde Bir Peşmerge noktasından araçlarla izinsizi geçmeye çalışırken Peşmerge güçlerine ateş açtı’’

Bu yalan bizzat K24 TV’nin canlı yayında kamarasına takılan bir görgü tanığı tarafından yalanlandı. K24 muhabirinin ısrarlı sorularına ve yönlendirmesine rağmen bir araba içinde konuşan görgü tanığı ‘’Hayır Gerillaların içinde bulunduğu arabadan ateş edilmedi, Peşmergeler ateş etti’’ diyordu. Bu video şuan sosyal medyada yaygın olarak dolaşıyor. Pekala Beşikçi’nin etrafaını saran ‘’o iyi dostları’’ bu videoyu bulup ona izletebilirler.

Beşikçi’nin ileri sürdüğü ve tezini üzerine şekillendirdiği bütün iddialar aynen yukarıdaki gibidir.

Bir bilim insanı nasıl olurda bu iddiaların önüne-arkasına bakmadan kendisine kumdan bir küle kurar. Kuramaz. Bir bilim insanı bunu yapmaz. Yapmamalıdır. Beşikçi hiç yapmamalıdır.

Haklı olarak kamuoyu Beşikçi’den ileri sürdüğü iddialarını kanıtlamasını istiyor.

Yada Beşikçi bilim insanı Beşikçi’yi neden yok ediyor sorusunu yanıtlaması gerekiyor?

EN SON EKLENENLER