CHP’li Sındır’dan kanun teklifi: Gıda krizi kapıda, faizler silinmeli

CHP İzmir
Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, TBMM’ye üreticinin Tarım Kredi
Kooperatifleri ve başta Ziraat Bankası olmak üzere tüm Kamu Bankalarına olan
kredi borçlarının faizlerinin silinmesi ve kalan anapara tutarının
taksitlendirilmesine ilişkin kanun teklifi sundu.

Kanun teklifine ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bir yandan yanlış tarım politikaları, diğer yandan ise küresel iklim değişikliğine bağlı olumsuz etkiler ve yaşanan pandemi koşulları sonucunda ‘gıda krizi’yle karşı karşıya kalmasının kaçınılmaz göründüğüne dikkat çekerek üretimi ve üreticinin mutlaka desteklenmesi gerektiğini belirtti.

“BUĞDAYIN ANAVATANIYIZ AMA İTHALAT
ŞAMPİYONUYUZ!”

Sındır, “Ne yazık ki ülkemizde tarımsal durum her
geçen gün kötüye gidiyor. Üretim dışına itilen 35 milyon dekar ‘ekilebilir’ tarım
arazisinin yanı sıra, son 18 yılda, 1 milyondan daha fazla çiftçimiz tarımsal
üretimden, kadim meslek çiftçilikten ayrılmış durumda. Yanlış tarım
politikaları kırsal nüfusu her geçen gün azaltırken üreticilerimizi de tarımdan
uzaklaştırıyor ve büyük kentlere göç nedeniyle daha büyük sosyal ve ekonomik
sorunları da beraberinde getiriyor. Üretim toplumu olmaktan, tüketim toplumu
olmaya doğru bir dönüşüm söz konusu. Buğday gibi en temel ürünümüzde bile
ithalatçı konumdayız ve 2019 yılında dünyada en fazla buğday ithal eden ülke
olduk. Bu ithalat için, Dahilde İşleme Rejimi kapsamında un sanayimizde
değerlendirip un ihracatı yapıyoruz diyerek mazeret üretiyorlar. Oysa ki, buğdayda
üretim, dış ticaret ve tüketim verilerine baktığımızda iç tüketim açığımızın da
ithalat ile kapatıldığı görülecektir. Buğdayın anavatanı
olan bu topraklar, böyle anılmayı hak etmiyor” ifadelerini kullandı.

ÜRETİCİLERİMİZİ KÖSTEKLEMEYİN DESTEKLEYİN!

Sındır, hükümetin kanunları da uygulamadığının altını çizdiği açıklamasında, “Tarımsal
üretimimizi garanti etmemiz ve artırmamız için üreticimizi desteklememiz ve ona
umut vermemiz gerek ve şarttır. Ancak 2021 bütçesinde tarımsal destekleme için
ayrılan pay 22 milyar Türk lirası olarak belirlenmiştir. Kaldı ki bu miktar
2020 yılı için bütçeye konulan ile tamı tamına aynı kalmıştır. Oysa ki 2006
yılında çıkarılan 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 21 inci maddesinde, ‘Tarımsal
destekleme programlarının finansmanı bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan
sağlanır. Bütçeden ayrılan kaynak, gayrisafi milli hasılanın yüzde birinden az
olamaz’ denilmektedir. 2019 yılı bütçesinin yüzde 0,45’i tarımsal
desteklemelere ayrılırken, bu oran 2020 için yüzde 0,39’da kalmıştır. Yıllardır
bu kanunun emredici bu hükmü görmezden gelinerek üretime aktarılan destekleme
miktarı son 14 yıldır olması gerekenin yarısına dahi ulaşamamıştır. Üretimden
kopartılan üreticilerimizi tekrar tarlasına, hayvanlarına döndürebilmenin ne denli
zor olduğu bilinmektedir. Bu nedenledir ki, üreten çiftçimize daha çok sahip
çıkmalı, toprağı ve hayvanları ile barışık kalmasını sağlamalı ve bunun için de
gereken desteği sağlamalıyız. Pandemi şartlarında sofralarımızdan gıdayı eksik
etmemek için özveriyle çalışan çiftçilerimizin, daha da fazla desteğe
ihtiyaçları olduğu açıktı. İktidara bir kez daha seslenmek istiyorum,
üreticilerimizi kösteklemeyi bırakın destekleyin!” vurgusunu yaptı.

ÇİFTÇİNİN ÜRETİM ARAÇLARI HACZEDİLEMEZ

Çiftçinin
traktörlerinin haczedildiğini hatırlatarak hükümeti eleştiren Sındır; “Devlet
desteklerinden yasal olarak hak ettiği desteği alamayan ve ürettiğinden para
kazanamayan çiftçi, borçlanarak ayakta kalmaya çalışmaktadır. Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 2020 Eylül ayı verilerine göre, 2 milyon
83 bin çiftçinin özel ve kamu bankalarına toplamda 128 milyar Türk Lirası borcu
bulunmaktadır. Üreticilerin kurmuş olduğu bir çiftçi kuruluşu olan Türkiye
Tarım Kredi Kooperatifine ise, 12 milyar Türk Lirası borcu bulunan çiftçimiz,
zor durumdadır. Çiftçilerin Tarım Kredi’ye olan borçlarını, özellikle tarımsal
üretim için kullandıkları bilinmektedir. Gübre, mazot, tohum, ilaç gibi
üretimin temel unsuru girdi kalemlerinde borçlarını ödeyemedikleri için
çiftçilerin üretim araçları, maalesef Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından haczedilmektedir.
Üretim araçları elinde olmayan çiftçinin üretim yapıp para kazanması ve
borçlarını ödemesi mümkün değildir. 2002 yılında tarımsal üretim yapan bir
çiftçinin toplam yıl içindeki borcu 1.000 Türk Lirası iken, bugün bu rakam çiftçi
başına ortalama 61.000 Türk Lirasına ulaşmıştır” dedi. 

“ÇİFTÇİYE NEFES ALDIRALIM KREDİ FAİZLERİNİ
SİLELİM”

Meclisteki tüm
partilere destek çağrısı yapan Sındır, hazırladığı kanun teklifi ile tarımda
üretimin ve gıda arzının devamlılığı ile üreticimizin nefes alabilmesi ve
üretime devam edebilmesi amacıyla Tarım Kredi Kooperatiflerinden ve başta
Ziraat Bankası olmak üzere diğer kamu bankalarından almış oldukları kredilerin
faizlerinin silinmesi ve anapara borçlarının ödeme kolaylığı sağlayabilmek için
yapılandırılması ile birlikte 60 eşit taksite bölünmesini istedi.

EN SON EKLENENLER