Türkiye’deki İranlı muhalifler İran istihbaratının faaliyetlerinden tedirgin

İran’dan kaçarak Türkiye’ye yerleşen Fatemeh Khoshr, rüya gibi bir yaşam umarken hayatı adeta kâbusa döndü. Khoshr, NY Times’a demecinde sürekli tehdit mesajları aldığını ve kendisi ile nişanlısı Nicolas Aryan’ın, İran hükümeti hesabına çalışan ajanlar olduğuna inandıkları kişiler tarafından taciz edildiğini öne sürdü. Gall’a göre, son aylarda Türkiye’de İranlı muhaliflere yönelik adam kaçırma ve cinayet olayları gözle görülür şekilde arttı.

Artan benzin fiyatlarını protesto etmek amacıyla bir sokak protestosuna katılan ve bu sebeple kötü muamele görüp hapsedildikten sonra İran’dan kaçan Khoshr NY Times’a demecinde, “Gerçekten korkuyoruz… En yakın süpermarkete gidip geri dönüyoruz. Yüzlerini gizleyerek yaşadığımız binaya giren ve kapımızı çalan adamlar var” dedi.

40 BİN İRANLI TÜRKİYE’DEN KORUMA TALEP ETTİ

Gall’a göre Türkiye, sınırı yasa dışı olarak geçen veya 90 günlük turist vizesiyle ülkeye giren İranlılar için onlarca yıldır adeta bir sığınak oldu. Öyle ki, 2009’daki hükümet karşıtı protestolara karşı yürütülen baskı politikalarından bu yana binlerce İranlı, mülteci olarak Türkiye’ye geldi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, 2017’ye kadar Türkiye’de uluslararası koruma isteyen yaklaşık 40.000 İranlı olduğunu belirtti. 2017’den itibaren de Türk hükümeti uluslararası göçmenlerin kaydını devraldı ve bu süreçte de 1.425 İranlı göçmenin Türkiye’den koruma talep ettiği bildirildi.

Üst düzey bir Türk yetkili NY Times’a yaptığı açıklamada, İran’ın önde gelen muhalif figürü Habib Chaab’ın Ekim ayında kaçırıldığını ve Türkiye’den zorla İran’a geri götürüldüğünü söyledi. Resmi pozisyonu gereği adını gizleyen Türk yetkiliye göre, müfettişler tarafından yapılan incelemeler sonucunda Habib Chaab’ın İran istihbarat ajanları tarafından İsveç’teki evinden Türkiye’ye getirildiği ve ardından uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir grup tarafından uyuşturularak sınırdan kaçırıldığı belirlendi.

ÖNCE KAÇIRDILAR SONRA İDAM ETTİLER

Bir diğer muhalif olan Arsalan Rezaei, Aralık ayında İstanbul’da bıçaklanarak öldürüldü. Cinayetin arkasında kimin olduğu şimdilik belirsiz olsa da onu tanıyan diğer muhalifler İranlı ajanlardan tehditler aldığını öne sürüyor.

İranlı muhalifler özellikle İran’a geri götürülen muhaliflere ne olacağı konusunda endişeli. Fransa’da sürgün hayatı yaşarken muhalif bir sosyal medya kanalı yöneten Ruhollah Zam, ince bir tuzakla Irak’tan İran’a kaçırıldı. Geçen ay ise İran’da asılarak idam edildi.

İngiliz araştırma enstitüsü Chatham House Orta Doğu ve Kuzey Afrika Programı Direktör Yardımcısı Sanam Vakil, yurt dışında yaşayan İranlı muhaliflerin özellikle hedef alındığını söyledi. Vakil, ” Batı ülkelerindeki çifte vatandaşlar da kuşkusuz baskı altında” dedi.

İran asıllı Amerikalı 51 yaşındaki Nicolas Aryan bu kategoride bulunuyor. Üç yıl önce internet üzerinden tanışıp âşık olduğu Fatemeh Khoshro ile birlikte yaşamayı düşünerek Türkiye’de bir ev satın aldı. 31 yaşındaki Khoshro, geçen yıl İran’daki ailesini ziyareti sırasında gözaltına alındı, 60 günden fazla hapis yattı ve cezasını görürken dayak, tehdit ve cinsel saldırıya maruz kaldı. Khoshro, hapisteyken defalarca Aryan hakkında sorguya çekildiğini ve çiftin Türkiye’deyken çekilmiş fotoğraflarının gösterildiğini söyledi. 20 Aralık tarihli bir mahkeme kararı ile de Khoshro, bir yıl hapis ve 74 kırbaç cezasına çarptırıldı.

TÜRK DIŞİŞLERİ: YÜKÜMLÜLÜKLERE UYUYORUZ

İran’da hapsedilmekten kaçıp yasa dışı yollarla sınırı geçen ve 18 Ocak’ta Türkiye’nin doğusunda tutuklanan İranlı bir gazetecinin akıbeti de bu duruma örnek teşkil ediyor.

New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi, Türkiye’yi, İranlı muhalif gazeteci Mohammad Mosaed’i sınır dışı etmemeye çağırdı. Kasım ayında komitenin Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü’ne layık görülen Mohammad Mosaed, hapse gireceğini öğrendikten sonra ülkesi olan İran’ı terk etmişti.

Üst düzey bir Türk yetkili, Mosaed’in gözaltına alındığını ve sağlık durumunun kötü olması nedeniyle hastaneye kaldırıldığını doğruladı. Yetkili, Mosaed’in kendisini gazeteci olarak tanıttığını ve uluslararası koruma için başvuruda bulunduğunu belirterek sınır dışı edilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy yaptığı açıklamada, “Türkiye, uluslararası yükümlülükleri doğrultusunda geri göndermeme ilkesine harfiyen uymaktadır,” dedi. Oysa İranlı muhalifler Türkiye’nin verdiği güvenceye rağmen ülkedeki geleceklerinden endişe duyduklarını söylüyor.

Fatemeh Khoshro ve ülkesinden kaçan birkaç İranlıyı daha temsil eden Türk avukat Levent Pişkin’e göre, “Türk hükümeti [sürgündeki İranlılara karşı] daha anlayışlı, daha yardımsever olmaya çalışıyor… Bu bir politika değişikliği değil, ancak Türkiye’deki İranlı muhaliflerin daha dikkatli olmaları gerekiyor…”

İRAN: SUÇLAMALAR ASILSIZ

Buna karşın, İran’ın Birleşmiş Milletler Sözcüsü Alireza Miryousefi, İranlıların kendi hükümetlerinden korktuğu fikrini “mantıksız” olarak nitelendirdi.

Alireza Miryousefi, yaptığı açıklamada, “İranlılar dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar anavatanlarını seviyor ve ezici çoğunluğun hükümetle arası iyi,” dedi. Yargısız infaz iddialarının asılsız olduğunu, ancak İran’ın, İran mahkemesi tarafından suçlu bulunan kişilerin iadesini talep ettiğini söyledi.

Habib Chaab’ın kaçırılmasında İran’ın herhangi bir rol oynayıp oynamadığını kabul veya inkâr etmedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde, Tahran ile iyi ilişkiler sürdürmeye çalışan Türkiye’nin İran ile iade anlaşması bulunuyor ve sınırı yasa dışı geçen veya oturma izni olmayan İranlılar genellikle sınır dışı ediliyor.

EN SON EKLENENLER