Dersimli Dedeler: Dağ keçileri korunsun

Dağ keçilerinin öldürülmesine karşı çıkan Derviş Cemal Ocağı’ndan Pir Hasan Hayri Şanlı ve Düzgün Baba Cemevi Başkanı Sinan Kırmızıçiçek, ‘Dağ keçilerine kurşun sıkmak, kendi hakikatimize kurşun sıkmaktır’ dedi

Dersim’de Alevilik inancında kutsal olarak kabul edilen Dağ Keçilerine yönelik yasadışı avlanma faaliyetleri devam ediyor. Kent halkı, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, dağ keçilerinin avlanmamasına yönelik başvurularda bulunsa da yetkililer tarafından her hangi bir önlem alınmış değil. Geçtiğimiz aylarda dağ keçilerinin avlanmasına ilişkin açılan birçok ihale ise kent halkı ve sivil toplum kuruluşların ses çıkarması üzerine iptal edildi.

Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ne (Bern Sözleşmesi) göre, çengelli boynuzlu dağ keçileri, nesli yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan ve kesin olarak koruma altına alınması gereken hayvan türleri arasında bulunuyor. Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ayşe Sürme’ye konuşan, Derviş Cemal Ocağı’ndan Pir Hasan Hayri Şanlı ve Düzgün Baba Cemevi Başkanı Sinan Kırmızıçiçek, dağ keçilerinin korunması için çağrı yaptı.

‘Doğal denge bozulacak’

Derviş Cemal Ocağı’ndan Pir Hasan Hayri Şanlı, dağ keçilerinin kendileri için kutsal olduğunu belirterek, dağ keçilerinin sahibinin “Sarık Şivan, Munzur Babanın” olduğunu ifade etti. Şanlı, “Büyüklerimiz dağ keçilerinden birisinin avlandığını gördüklerinde ‘Sarık Şivan’ın keçilerini niye avlıyorsunuz’ derlerdi. Fakat artık bu kutsallığa uymuyorlar. Doğanın en güzel varlıkları onlar. Onları yok etmek bizim aynı zamanda yolumuza, erkânımıza, dinimize, inancımıza hakaret olarak sayıyoruz.  . Eğer bunları öldürürsek doğal denge bozulacak. Vurmayın, etmeyin, yazıktır, günahtır” dedi.

‘Halkımız bunun önüne geçsin’  

Hiçbir canlının yaşam hakkının elinden alınmaması gerektiğini vurgulayan Şanlı, “Yırtıcı hayvanlara vahşi diyorlar. Fakat baktığımız zaman insanlar daha çok vahşileşmiş. Bizler de bizim dışımızdaki canlılar da dünyaya yaşamaya geldi. Canlıları öldürürseniz, katilsiniz. Ne kanı, ne de eti hayırlıdır.  Bu yüzden atalarımız dağ keçilerini kutsal sayıyor. Öldürülmesin, nesli tükenmesin, bizim güzelliklerimiz. Dağ keçilerine sadece dış eller zulüm etmiyor, bizim içimizde de çıkıyor. Avlanma için Amerikalı birine izin verilmişti. İnsanların tepkisi ile iptal edildi. Hükümet, devlet yapıyor.  Bizim dağ keçilerimiz olmazsa buraların değeri kalmayacak. Dağ keçilerinin korunmasına karşı yetkililerin adım atması gerekiyor. Sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve halkımız bunun önüne geçmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

‘Malê Xızır’ 

Düzgün Baba Cemevi Başkanı Sinan Kırmızıçiçek de doğada bulunan hayvanlar, ağaçlar, sular, kayalar, böceklere maneviyat affettiklerini söyledi. Kırmızıçiçek, “Bizim dilimizde dağ keçilerine ‘malê Xızır’ deriz. Çocukluğumuzdan beri büyüklerimiz dağ keçilerine zarar verilirse, kurşun sıkılırsa büyük felaketlerle karşılaşılacağını söyler. Fakat son dönemlerde avcılık adı altında ihaleler veriliyor. İnsanlar gelip dağlarımızda hayvanları, canlarımızı katlediyor. Bu dağ keçilerine kurşun sıkmak, kendi hakikatimize kurşun sıkmaktır. Sahip çıkmak, izin vermememiz gerekiyor” diye konuştu.

‘Bazı şahıslar’ avcılara yol gösteriyor

Devletin dağ keçileri için çıkardığı ihaleleri ve avcılıklara karşı önlem alınmamasını kabul etmediklerini dile getiren Kırmızıçiçek, şöyle konuştu: 1938’de bizim yanlışlarımız sonucunda katledilen binlerce insanı, yaşlılarımız anlatırdı. Bazı insanlar, katliamcıların önüne düşüp mağaraları gösterip insanları katlettirirlermiş. Son dönemde de maalesef bu yerelde de bazı şahıslar dışarıdan gelen paralı avcıların önüne düşüp dağlarda dağ keçilerini katlediliyorlar. Yani 38’de bizim halkımızı katledenlere yol gösterenler, dağ keçilerini katledenlere yol gösterenler arasında bir fark görmüyoruz. Dolayısıyla bu konuda buradaki yetkililere çağrımız, tedbir ve önlem almalarıdır.”

 DERSİM 

 

 

 

EN SON EKLENENLER