Sevgili Şükrü Abi

Günlerdir yüreğimiz buruk, moralimiz bozuk. Daha bir kaç hafta bile olmadı, sen kendin bizzat dostlarını arayıp “koronaya yakalandık, evdeyiz, kontrole gelecekler” dedin. Hemen ardından geçmiş olsun dileklerinde bulunan dostlarınla korona sonrası birlikte yapacaklarınız üzerine karşılıklı espriler yaptın. Çok geçmeden apar topar hastaneye yattın, umutla iyi haberlerini beklerken kısa süre içinde kötü haberin geldi. Umutlarımızla birlikte kelimelerimiz de boğazımıza düğümlendi. Sesimiz soluğumuz kesildi. En berbatı da bu lanet olası korona yüzünden eş, dost, yaren, akraba, yoldaş tüm kayıplarımıza karşı son görevimizi dahi yerine getirememek…

Şükrü Taşçı

Buraya, Londra’ya ilk geldiğimde seninle Britanya Alevi Federasyonu ve Londra Cemevi çatısı altında tanıştım. Bazı kendini bilmezlerin bastonunla ve bükülmüş belinle utanmadan alay eden sözleri kulağıma geldiğinde daha bir dikkatle izlemiştim seni. Zaman içinde gördüm ki evet, belin çektiğin rahatsızlığın sonucunda bükülmüş olsa da sen asla hiç bir şey karşısında yılmamış ve Yol’ca eğilmemiş bir insanken; onlar ise kendileri belki bedenen dik durabilen ama Yol’a kambur olan eğri kimselermiş.

Sağlığına rağmen yılmadan mücadele azmin, Yol’a olan sonsuz inancın ve bağlılığın, herkese karşı sonsuz sevgin, yüzünde hiç eksik olmayan gülümsemen ve sıcak bakışın, karşındakini utandıracak denli kibarlığın, nezaketin ve saygın en zorlu zamanlarımızda dahi bir yürek sıcaklığı ile birlikte mücadele azmi için motive ederdi.

Herkese açık koca yüreğin, mutlaka evinde mihman edip hizmet için koşturman, sofranda lokmanı paylaşman ve rahat edelim diye çırpınman Yol’a, inanca, topluma ve bizi biz yapan değerlere inancımızı bir kat daha artırırdı.

Evet Şükrü Abi, şimdi sen gittin ve biz bayağı eksildik. Bu herkesi olduğu yere hapseden lanet zamanda senin fazlasıyla hak ettiğin, ancak bizlerin yerine getirmekte aciz kaldığı Hakka uğurlama ve hellallik/rızalık erkânına dahi katılamadık. Bunun için lütfen bağışla.
Gerçi Londra’da bulunan dostlarımız her şeye rağmen sana layık bir uğurlama erkânı için ellerinden geleni yapmışlar. Bizim sende bir hakkımız yok ama senin üzerimizde var. Lütfen sen bize hakkını helal et, bizden razı ol.

Gittiğin mecliste senden önce giden dostlarımıza, yoldaşlarımıza, canlarımıza selam, sevgi, saygı ve muhabbetlerimizi götür.

Hak ile hak ol…

Devrin daim, ruhun şad, mekanın nur, gönlün ak, menzilin pak olsun…

Oxır bı…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Yazarın diğer makaleleri