Türk devletinin Rojava ve Güney Kürdistan’daki birçok alanda işgalleri sürerken, Maxmur ve Şengal’e yönelik tehditleri de tırmandı. En son Garê’ye yönelik işgal saldırısında bulunan Türkiye, gerilla karşısında ağır darbe alarak geri çekilmek zorunda kaldı.
Şehit Rüstem Cudi Mülteci Kampı (Maxmur) halkı, Türk devletinin tehditlerine karşı, Kürtleri birlik olmaya çağırırken, artık birlik olmanın zamanı olduğuna vurgu yaptı.
Kamp’ta yaşayan Xanim Gundikremo, Türk devletinin tehditlerinin yeni olmadığını belirterek, “Her zaman tehdit ediyor. Zaten biz alan, baskı ve tutuklamalar nedeniyle topraklarımızı bırakıp buralara geldik” dedi.
Gundikremo, “Buraya geldikten sonra da tehditler durmadı. Türk devleti vahşi ve vicdansız bir düşmandır. 20 yılı aşkın bir süredir direniyoruz ve direnmeye devam edeceğiz. Kazanacağız” diye ekledi.
Selim Şaxi, Türk devletinin Garê’de 37 kayıp verdiğini ve geri çekilmek zorunda kaldığını hatırlatarak, “Maxmur, Şengal ve Garê stratejik bölgeler olduğu için Türk devleti işgal tehdidinde bulunuyor. Türkiye Kürt halkından korkuyor. Bölge hükümeti de Türk devletine destek veriyor. Zaten bu yüzden Garê’ye saldırdılar” dedi.
Kampta yürütülen açlık grevinde yer alan Xurşid Demir, Türk devleti ve işbirlikçilerinin hayallerinin Garê’de boşa çıkarıldığını ifade ederek, şöyle konuştu: “Amerika, KDP ve herkes Maxmur, Şengal, Kandil ve Garê’nin onların hedefinde olduğunu biliyor. Şimdi sivillere saldırıyorlar, HDP’ye saldırıyorlar, bu da yenildiklerine işaret ediyor. Türkiye, PKK şahsında Kürtleri yok etmek istiyor. Bu nedenle (gerillanın) Garê başarısından memnunum ve bu başarıyı kutluyorum. Kürt halkına şu çağrıda bulunuyoruz: Önderliğin özgürlüğü ve tecridin ortadan kaldırılması için ayağa kalkmalılar. Özgürlük vakti geldi, Önderliğimizi özgürleştirmeliyiz.”
Maxmur Gençlik Hareketi Üyesi Murad Roboski, Türk devletinin Garê saldırısı, esirleri katletmesi, geri çekilmek zorunda kalmasına dikkat çekerek, gerillanın Garê’deki başarısının kendilerini mutlu ettiğini söyledi.
Roboski, “Maxmur halkı onların tehditlerinden korkmuyor, 20 yıldır her zorluğa rağmen direniyor. Her zaman her türlü olasılığa karşı hazırlıklıyız” dedi.
KDP’yi de eleştiren Roboski, KDP’nin Türkiye’nin gölgesine sığındığı tepkisinde bulunarak, “İki yıldır Türkiye’nin talebiyle Maxmur’a ambargo uygulanıyor” diye belirtti. Roboski, ulusal bir kongrenin ancak bu tür iş birliklerinin önüne geçebileceğini kaydetti.
Maxmurlu Genç Kadınlar Hareketi Üyesi Selma Bozan, “Erdoğan’ın başta Maxmur olmak üzere Kürtlere yönelik tehditleri, Garê yenilgisinden gelen öfkeyi ifade ediyor” şeklinde konuştu.
Bozan, Türk devletinin sıkıştığına işaret ederken, “Biz kamp gençleri olarak tüm gücümüzle gerillayı destekliyor, Önder Apo özgür olana kadar mücadelemiz sürecek. Erdoğan ne kadar tehdit ederse etsin, biz kendi irademiz ve önderliğimizin felsefesi ile bu tehditleri boşa çıkaracağız” ifadelerini kullandı.