Aleviler, Alevi toplumlarındaki Newroz/Nevruz bayramını anlattılar

‘Newroz’ ya da ‘Nevruz’ olarak kutlanan bayramın, farklı coğrafyalarda nasıl tarif edildiğini pir ve yazarlar anlattı. Aleviler nezdinde ‘Hz. Ali’nin doğum tarihi’ olarak karşılık bulan Nevruz, Kürt Alevi coğrafyasında ise “zulümden kurtuluşun, yenilenmenin, ışığa açılan yolun” karşılığı.

‘Nevruz’’ ‘Newroz’ birçok coğrafyanın yanı sıra Mezopotamya ve Anadolu’da kutlanan ‘doğumun ya da direnişin günü’ olarak ifade edilir. Birçok halk da kendi gelenekleri doğrultusunda 21 Mart’ı karşılar.

Alevi toplumu da Newroz ya da bir diğer adı ile Nevruz’u birçok farklı anlamı ile kutlar. Alevi inanç örgüsü içinde kimi Alevi toplulukları 21 Mart’ı ‘Dünyanın kuruluş günü, Hz. Ali’nin doğumu ya da Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’ya gelişinin ilk günü’ olarak da tanımlar. Fakat Kürt-Alevi coğrafyasında 21 Mart’ın karşılığı ‘Direniş günü’ olarak tarif edilir.

Kürt mitolojisinde 21 Mart, Kürtlerin, Zalim Dehaq’tan kurtuluşu olarak’ en yaygın karşılığı bulur. Kutlamalar, genellikle 18 ile 24 Mart arasında düzenlenir. 21 Mart’ın özgürlüğe açılan kapı olması sebebiyle insanlar en canlı renkleri kuşanarak bu bayramı karşılar.

ATEŞTEN ATLAMA GELENEĞİ

Newroz’da ateşten atlamak geleneğinin ise derin bir karşılığı vardır. Günümüzde Newroz arifesinde, güney ve doğu Kürdistan’da şenlik ateşleri yakılır. Bu ateşin anlamı; karanlık mevsimden kurtulup, baharı; yani ışığı sembolize eder.

Anadolu ve Balkan toplumlarında ise Nevruz ateşinin üstünden atlayarak kötülüklerden arındığına inanılır. Alevi toplumunda ayrıca Nevruz ateşinin üzerinden atlayarak dilek tutma geleneği mevcuttur.

“HAKK, EVRENİ 21 MART’TA DİZAYN ETMİŞTİR” 

Bawamasur (Baba Mansur) evlatlarından Seyfi Mûxûndî (Seyfettin Elaldı) Nevruz ya da bir diğer ismi ile Newroz’un Dersim coğrafyasında ‘Yeni bir gün. Yeni yaşam’ olarak karşılık bulduğunu ifade etti.

Alevi inancına göre evrenin 21 Mart’ta dizayn edildiğini söyleyen Seyfi Mûxûndî, Dersim Alevi inancında aynı zamanda 21 Mart günü cem yapıldığını da anlattı. 21 Mart cemini diğer cemlerden ayıran özelliklerin olduğunu da anlatan Mûxûndî, “21 Mart’ta kanlı kurban; yani herhangi bir hayvan kesmek yoktur. Kansız kurban, lokma; yani niyaz dağıtırlar” dedi.

21 MART HZ. ALİ’NİN DOĞUM GÜNÜ MÜ?

Seyfi Mûxûndî, kimi çevrelerin 21 Mart’ı Hz. Ali’nin doğum günü olarak adlandırdığına işaret ederek, yazılı kaynakların ise farklı bir tarih gösterdiğini belirtti. Mûxûndî, Hz. Ali’nin, Hicretten 30 yıl önce, Recep ayının 13. günü Mekke’de, Kâbe’de doğduğuna dair yazılı belgelerin olduğunu aktardı. Mûxûndî, Hz. Ali’nin doğum tarihi için kimi kaynakların da 6 Temmuz’u işaret ettiğini söyledi.

Seyfi Mûxûndî, 21 Mart’a ilişkin ikinci bir söylem ise ‘Ali’nin tahta çıktığı gün’ olduğunu söyledi. “Tarihi göz önüne alacak olursak bu sadece İslami bir kamufledir” diyen Seyfi Mûxûndî’nin aktarımları şöyle oldu:

“Gerçek olan 21 Mart’ın Alevilerin binlerce yıllık bir inancı olmasıdır. Alevi inancında Ali ne doğmuş ne de doğurmuştur. Ali’ye bir de doğum günü biçmek Alevi inancını temelde değiştirmek olur. Ali’ye mal edilen bu doğum günü Alevi inancının Batıniliği açısından bir önemdir. Alevilere göre ‘yer-gök yok iken Ali var idi’. ‘Evel Ali, Ahir Ali’ inancı temelinde baktığımızda ‘Hak evreni 21 Martta var etti’ inancı olduğuna göre, Batini olarak, Ali’nin doğum gününü 21 Mart görmek yanlış değildir.”

“NEVROZ IŞIKTIR, NEVROZ ATEŞTİR”

Dede Seyfi Mûxûndî, Dersim bölgesinde Newroz’un, Demirci Kawa’nın isyanı sonucunda zulme karşı zaferi olduğunu ifade ederek şunları aktardı:

“Işık Nedir? Işık evvela Hakk’tır. Işık uyanıştır. Işık bilgeliktir, çağdaşlıktır, tüm canlıların yeniden hayata dönmesidir, karanlıktan kurtulmaktır. Karanlıktan kurtulmak özgürlüktür, cehaletten kurtulmaktır. Işık; demiri tavında dövmektir. Demiri tavında dövmek; akıl, mantık, bilgeliktir. Işık, Demirci Kawa’nın bilgeliğidir.

Ateş Nedir? Ateş en evvel Hakk’a olan aşktır. Ateş aşktır, tüm çiftlerin aşklarının depreşmesidir. Ateş sevgidir. Ateş zaferdir. Ateş sıcak duygulardır, diriliştir, haksızlığa isyandır. Ateş bu nedenden dolayı kırmızı semboldür. Kızılbaşlığa, Babek’e, Ali’ye semboldür. Ateş canlılara verilen ısıdır ve tüm canlıların uyanmasıdır. Tüm canlılara hayat ve yaşam hakkı tanımaktır. Ateş demdir. Dem sözdür, sohbettir, muhabbettir. O demi alıp kendinden geçip adeta nuş olmaktır. Ateş, Demirci Kawa’nın isyanı sonucunda zulme karşı zaferidir.”

“21 MART TOPRAĞIN UYANDIĞI GÜNDÜR”

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Samsun Şube Başkanı Cem Sultan Ermiş ise 21 Mart Nevruz bayramının Karadeniz bölgesinde nasıl kutlandığını anlattı.

21 Mart Nevruz bayramının Orta Doğu, Anadolu ve Balkanlar’da birçok ulus tarafından farklı tariflendiğini belirten Cem Sultan Ermiş, “21 Mart’ta, Orta Doğu ve ülkemizin doğusunda yaşayan Kürt halkı tarafından zalim Dehaq’ın elinden kurtuluşunu ve Demirci Kawa tarafından Kürt halkına özgürlük getirdiğine inanılır. Biz Alevi Bektaşi toplumunda ise Hazreti Ali’nin doğum günü olarak kabul ederiz” dedi.

Cem Sultan Ermiş, Karadeniz Alevilerinin 21 Mart’ta şenlikler düzenleyip akşamında ise cem yaptığı bilgisini verirken, şu bilgileri de ekledi:

“Semahlarla, halaylarla, coşkuyla 21 Mart karşılanır. Aynı zamanda 21 Mart toprağın uyanışı, baharın müjdecisi olduğu gündür. Yine biz Alevi Bektaşi toplumu için 21 Mart’ın önemi; yaşamını tüm eserlerini doğa ve tabiat aşkı ile yüklemiş olan Aşık Veysel Şatıroğlu’nun o gün Hakk’a yürüdüğü gündür. Pir Sultan örgütü olarak, 21 Mart’ta hem Aşık Veysel’i anarız hem İmam Hüseyin’i hem de Hazreti Ali aşkına Sultan Nevruz cemleri düzenleriz. Ama ne yazık ki pandemi koşullarında cemlerimizi yürütemiyor, canları bir araya getiremiyoruz.

21 Mart’ta Hazreti Ali’nin dünyaya gelişine ve bu dünyanın kuruluşuna inanan bir toplumuz. Aynı zamanda 21 Mart’ı Hz. Ali’nin doğum günü olarak kutluyoruz. Bir an önce bu pandemi koşullarından kurtulursak tekrar inancımızın, düsturumuzun güzelliklerini yaşayacağımız günleri diliyoruz.”

XIRAVIYE ŞÊRO, RINDIYE BÊRO”

Gazeteci Yazar Hüseyin Deniz ise Kürt coğrafyasında ‘Newroz’ ya da ‘Heftemal/Hawtomal’ gibi isimlendirmelerin mevcut olduğunu belirtti. Deniz, Newroz’un ‘Yeni gün, yeni doğuş’ anlamlarının olduğunu belirterek “Reya Heq/Raa Haq, Alevi ve Bektaşilikte, Newroz kutlamasının en somut işareti Bektaşi ve Alevi yazılı kaynaklarda yer alan ‘Newruzziye/Nevruziye’ ya da ‘Nevruz Gülbengi’dir. Bu da Newroz’un Bektaşi ve Alevi kesimlerince geçmişte de kutlandığını ortaya koyar” ifadelerini kullandı.

Hüseyin Deniz, Newroz Bayramının Tahtacı Alevilerinde de kutlandığına işaret ederek, Newroz’un bir bütün olarak geniş bir coğrafyada kutlandığını anlattı.

Deniz, Arap Alevilerde de (Nemiriye) Newroz’un en önemli bayramlardan biri olduğunu belirterek şöyle devam etti:

“Rêya Heq/Raa Haqi denilen Dersim Kürt Alevi inancının merkezi Dersim’de ise ‘Newroz’ adı, baskın bir şekilde gözükmese de çok eskiden beri bir bayram olarak kutlandığını ortaya koyan işaretler var. Bunlardan biri 9 Mart’a tekabül eden ve ‘Qareçareşme’ olarak da bilinen kutlama olup diğer adı ‘Newroza Marti’dir. Dersim’in bazı yörelerinde Kürtçe’nin Kırmancki/Dimilki lehçesinde ‘Newroze/Roza Newiye’ yeni gün anlamına gelir ki bu bayram kutlanırken, ‘ocaklara çalı-çırpı, odun doldurulur ve ateşin dam üstündeki ocağın ağzını aşarak yükselmesi için çalışılır. Bu aynı zamanda bir yarıştır. Hangi evin ateşi daha gür çıkacak’ diye.

Bu arada şu türden söylenceler de tekrarlanır:

“Xıraviye şêro, rindiye bêro

Tari sêro, roştî bêro,

Serd şêro, germ bêro,

Dısmanayeni şêro, dostêni bêro.

 

Kötülük gitsin, iyilik gelsin,

Karanlık gitsin, aydınlık gelsin

Soğuk gitsin sıcak gelsin,

Dünmanlık gitsin, dostluk gelsin.”

“YAŞAMIN YENİ BAŞTAN BAŞLAYACAĞINA İNANILIR”

Hüseyin Deniz, Newroz haftasının ayrıca cemrenin düştüğü hafta olarak bilindiğini aktararak şu bilgileri verdi:

“Dersim’de Newroz ile çakışan ve aynı içeriğe sahip inançsal yönü de olan ve öne çıkan adı ise Heftemal/Heutomal’dir. Yaşı 60’ı bulan Dersimlilerin büyük bir kısmınca hala hatırlanır durumdadır. Bölgede, iki en çok üç ayrı Heftemal/Heutomal’den bahsedilir.

Biri 9 Mart’taki ‘Newroz’a Marti’ olarak da adlandırılan bu kutlama ‘Heftemal a Piçuk/Howtemalo Qiz: Küçük Heftemal’ olarak bilinen kutlama olup, aynı zamanda cemrenin havaya düştüğü zamandır.

Bunu tamamlayan diğer kutlama ise Heftemal Gir/Howtemalo Pil: Büyük Heftemal’dir. Kimi yerlerde 17 Mart’ta çoğunlukla da 21 Mart’ta yani Newroz günü kutlanır. Bazılarında 17 Mart-21 Mart arası da sürer. Bu aynı zamanda cemrenin suya düştüğü zaman dilimi olarak kabul görür; bir takım kutsallıklar atfedilir.

Bu günlerde ağaçların saygıyla eğileceğine inanılarak hiç bir ağaç kesilmez. Çünkü bugün yani 21 Mart’ta tüm mahlukatın canlanacağına, kurdun kuşun uyanacağına ve yaşamın yeni baştan başlayacağına inanılır.

Biri son yüzyılda diğeri ise çok eski tarihlerde yapılan kutlamaya dair anlatılar, Heftemal/Howtemal ile Newroz’un neden aynı olduğunu daha iyi açıklar.

2000’lerin ortasında Dersim’deki Hawtemalo Pil anlatısına göre bolluk, bereket ve sağlık getirmek amacıyla sabah erkenden makbul bir kaynaktan getirilen temiz su hayvanlar ile ev halkı üzerine serpilir. Kutsal yerler, su başları ve mezarlıklar ziyaret edilir. Bazı yerlerde insanlar bu günde karlara çıkar eğlenirler.

Sasaniler dönemideki bir kutlamayı ise Arthur Christensen’den aktaralım: ‘Nowrôz’un ilk günü erken kalktık, derelere ve kanallara birbirimizi yıkayıp su sıçratmaya gittik ve birbirimize tatlılar verdik.’

BEKTAŞİLİKTE NEVRUZ GÜLBENGİ

Gazeteci Yazar Hüseyin Deniz de her ne kadar Aleviler arasında ‘Hz. Alinin Doğum Günü’ olarak bilinse de 21 Mart ile ilgili bu yönlü kesin bir bilginin olmadığını vurguladı. “Onun Hicretten 23 Yıl önce doğduğu bilgisi dışında ayrıntılı ve kesin bir tarihlemeye rastlanmış değil” diyen Deniz, şu sözlerle aktarımına son verdi:

“İran Ansiklopedisi’nde de yaklaşık olarak 600 tarihi verilir. Bazı kaynaklarda 16-17 Mart ya da 16-17 Eylül tarihleri gibi değişik rivayetler dolaşıyorsa da iddia düzeyindedir.

Bektaşilikteki ‘Nevruz Gülbengi’nin başlangıcında Tanrı, Peygamber, Hz Ali ve kızı Fatma ile On İki İmam’dan sonra Ebû’l Vefa’ya yer verilir. Alevilikteki “Newruz Erkanı” sabahtan itibaren başlar. Nevruziyye” adı altında bu bayram için hazırlanan nefesler şiirler okunur.”

Cebrail ARSLAN-Eren GÜVEN/ANKARA

EN SON EKLENENLER