Erdoğan’ın patatesleri

CAN DÜNDAR

Erdoğan’ın ramazan müjdesi şu:
Çiftçinin elinde kalan patates ve soğanlar, fakir fukaraya hibe olarak dağıtacak. Bu dâhiyane formülle elde kalan üründen dolayı kan ağlayan üretici ile yoksulluktan kırılan yurttaş, birbirinin derdine deva olacak. Üretici tarım politikasındaki fiyaskoyu, halk 1 kilo patatese muhtaç hale gelmesini boşverip bu sadakaya şükredecek.
Şükreden çoktur belki; ama iyi biliyoruz ki küfreden de çok…
İnsan açlıkla baş edebilir belki de, açlığıyla alay edilmesine dayanamaz. Elindeki para pula dönen, gün be gün açlığa mahkûm edilen emekliye, “Tarihinizin en iyi gelir seviyesine sahipsiniz” demek açıkça alay etmektir. Erdoğan’ın bu yalanını sadece emeklinin cebi değil, istatistikler de yalanlıyor:
AKP iktidara geldiğinde en düşük maaşla 7 çeyrek altın alabilen emekli, şimdi 2 çeyrek alabiliyor. Hesap bu kadar basit…
19 yılda emeklinin alım gücü erirken Sultan’ın sermayedarları servetine servet katmış. Halen ülkede en zengin yüzde 10, servetin yaklaşık yüzde 80’ine sahip… 19 yıl önce bu oran yüzde 66 idi… Yani Sarayın iktidarında yoksul daha da fakirleşirken, zengin, daha da semirmiş. AKP, fakirden alıp zengine vermiş. Zenginle yoksul arasındaki uçurum hepten derinleşmiş.
Tablo buyken, Erdoğan, rantçılardan fedakârlık isteyeceğine, halkın yastık altında kefenlik olarak sakladığı altınına göz dikiyor. Bir de Ecevit’e yazar kasa atıldığı günleri hatırlatıyor. Bu polis ordusu sarayın önünden çekilse, kendisine neler atılacağını iyi biliyor oysa…
Ramazan’ı, Diyanet İşleri Başkanı’nın bir vecizesiyle karşılayalım:
“Yaşadığımız tüm sıkıntılar imtihan vesilesi” demiş Ali Erbaş…
Bir defa siz, o sıkıntıyı yaşayan değil, yaşatansınız.
İkincisi, halka yaşatılan sıkıntı, imtihan vesilesi değil, açıkça isyan vesilesi… Siz de halkı isyan ettirecek o sıkıntıları “imtihan”, sömürüyü “mukadderat” diye yutturmanız için maaş alıyorsunuz.

ÖZGÜRÜZ

EN SON EKLENENLER