Metin Lokumcu davası 10 yıl sonra başlıyor

Artvin’in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011’de, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim mitingi yapacağı sırada düzenlenen protesto gösterilerine polisin müdahalesinde emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun hayatını kaybetmesine ilişkin dava 9 yıl 11 ay sonra başlıyor. Dönemin il ve ilçe emniyet müdürlerinin de aralarında bulunduğu 13 polisin “taksirle ölüme neden olma” suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması Çarşamba günü Trabzon’da yapılacak.

Biber gazı kullanımının ölüme neden olduğunu belirten raporlara dayalı ilk dava olma özelliği taşıyan Lokumcu davasından çıkacak kararın emsal teşkil etmesi bekleniyor. Lokumcu’nun polisin kullandığı biber gazı nedeniyle hayatını kaybettiği Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Adli Tıp Kurumu tarafından raporlanmıştı.

if (!window.twttr) {window.twttr = (function (d, s, id) {var js, fjs = d.getElementsByTagName(s)[0], t = window.twttr || {};if (d.getElementById(id)) return t;js = d.createElement(s);js.id = id;js.src = “https://platform.twitter.com/widgets.js”;fjs.parentNode.insertBefore(js, fjs);t._e = [];t.ready = function (f) {t._e.push(f);};return t;}(document, “script”, “twitter-wjs”));}twttr.ready(function (twttr) {twttr.widgets.createTweet(‘1384543408694382598’, document.getElementById(‘twtr-1384543408694382598’), {linkColor: ‘#0087eb’, width: ‘550’, align: ‘center’});}); “Cezasızlık zırhı delinecek mi?”

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ise davanın aynı zamanda Türkiye’de “cezasızlıkla mücadele”nin yeni bir aşaması olacağı kanısında. DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede Türkiye’de insan hakları ihlallerinin sürekliliğinin arkasında “cezasızlık olgusu, politikası” yattığına dikkat çeken TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, bu politikalar çerçevesinde genellikle hak ihlalini gerçekleştiren kolluk görevlilerine çoğunlukla soruşturma açılmasına izin verilmediğini, açılan soruşturmaların kovuşturmaya dönmediğini ve dava açılsa bile en düşük cezayı gerektiren maddeler şeklinde iddianameler düzenlediğini belirtiyor.

Üsterci, böylelikle davaların sürüncemede bırakılıp zaman aşımına uğratıldığından, her şeye rağmen bir ceza çıktığında da en düşük cezaların söz konusu olduğundan, hatta tamamen cezasızlık durumunun gündemde tutulduğundan yakınıyor.

Üsterci, benzer bir sürecin Metin Lokumcu soruşturmasında da yaşandığını dile getiriyor. Üsterci, “Yaklaşık 10 yıla yakın bir süre verilen zorlu hukuk mücadelesine rağmen büyük engeller çıkarıldı. Soruşturma izinleri verilmedi, yapılan itirazlar reddedildi. Hatta Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itirazlar bile geri dönmek durumunda kaldı ama her şeye rağmen 10’uncu yılına girdiğimiz dönemde, bu dava açıldı. Bu bakımdan, sorumluları koruyan cezasızlık zırhının delinmesine imkan sağlaması nedeniyle bu dava çok önem arz ediyor” diyor.

Türkiye’de toplumsal gösterileri, protestoları önlemede biber gazı başta olmak üzere tüm kimyasal gazların kolluk kuvvetleri tarafından sık sık ve yoğun bir şekilde kullanıldığını söyleyen Coşkun Üsterci, çıkacak kararın bu durumun engellenmesinde de önem taşıdığını anlatıyor. Üsterci, sözlerini “Bu davayla birlikte halk arasında göz yaşartıcı biber gazı olarak tanımlanan kimyasal ajanların doğrudan ölüme sebebiyet verdiği de kanıtlanacak. Çünkü hem TTB’nin hem de adli tıp kurumunun raporları var. Bu dava eğer cezayla sonuçlanırsa bu anlamda önleyici bir yanı da olacaktır” şeklinde sürdürüyor.

Metin Lokumcu

EN SON EKLENENLER