İş görüşmesine giden A.Ç., cinsel saldırıya maruz kaldı

İstanbul Sancaktepe’deki bir emlak ofisine 12 Nisan tarihinde iş görüşmesi için giden tiyatro sanatçısı A.Ç., iş yeri sahibi olan E.T. tarafından cinsel istismara maruz kaldığını söyledi. Bu olayın üzerine A.Ç., Sancaktepe İlçe Emniyet Müdürlüğü Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddete Mücadele Büro Amirliğine giderek E.T. hakkında “cinsel saldırı”, “kasten yaralama” ve “tehdit” suçlamasıyla şikayetçi oldu.

A.Ç’nin ifade tutanağında, “İşyerini gezdiğimiz esnada bileklerimden tutup, öpmeye başladı. Ben de bağırmaya başladım ve o da ağzımı kapattı. E.T. bana, ‘bak ben sinirliyim sadece öpeceğim’ dedi. Tekrar bağırmaya başladığımda da boğazımı sıkmaya başladı” dediği öğrenildi. A.Ç., E.T’nin, cinsel istismarı fotoğraf ve videolarla kaydettiğini belirtti. Şikayet sonrası gözaltına alınan E. T., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. E.T’nin, 9 kez hırsızlık, 2 kez tehdit, alıkoyma gibi suçlardan oluşan 8 sayfalık sicil kaydının olduğu ortaya çıktı. 

Gazetemize konuşan Tiyatro sanatçısı A.Ç., pandemi nedeniyle işsiz kaldığını o yüzden de halkla ilişkiler ile ilgili iş ilanlarına başvura yaptığını söyleyerek, “Pandemi nedeniyle oyunculuk yapmayalı bir yıl oldu. Her zamanki gibi ilk gözden çıkarılan sanatın, sanatımızın devamını sağlamak; kendi ayaklarım üzerinde durabilmek için kendi mesleğim dahil başka birçok iş yaptım. Oyuncu olarak şiddet konularını gerek sokakta gerek sahnede gerek sosyal yaşamda konu edindim, tartıştım ve karşı durdum. Gelgelelim benim de başıma geldi. Emniyet bana ‘avukat ister misin’ diye sormadı ama ‘avukatı ne yapacaksın’ diye sordu. Polisler, hastanede raporlar hazırlanırken ‘ne kadar sürecek bu daha, hadi artık 2 saat mi?’ dedi. Olayın başıma geldiği tarihte insanlar sosyal medya hesaplarından ‘12 Nisan Ulusal Tecavüz Günü’ hashtagli paylaşımlar yapıldı” dedi. 

“HATIRLATSAYDIK NE OLACAKTI Kİ”

A.Ç’nin avukatı Abdullah Bişaroğlu ise ifade sonrası A.Ç. ile karakola gittiklerini kendisine dosyanın bir örneğinin verilmediğini belirterek sözlerine devam etti: “Polis, delilleri yok etmeye çalıştı. Oradaki polislerden birine, neden A.Ç’nin kanuni haklarını hatırlatmadıklarını sordum. O da bana ‘hatırlatsaydık ne olacaktı ki, kendisine yeterince yardımcı oldum’ dedi. Adli Tıp Kurumunun düzenlemiş olduğu raporda, cinsel saldırıdan hiç bahsetmeyip sadece darp demiş. Ancak konu darp değil cinsel saldırıdır. Karakollar da aile içi şiddet ile ilgili bir form var. Polise, ‘A.Ç., buraya geldiğinde nasıl görünüyordu’ diye sordum. O da bana ‘oldukça korkmuş görünüyordu’ dedi. Peki o zaman neden formda korkmuş seçeneği varken ‘görünür herhangi bir yerinde emare bir şey yok seçeneğini seçtiniz’ diye sordum. O da bana ‘sehven oldu’ yanıtını verdi. Mekana gitmeden, formda yer alan ‘mekanda fiziksel şiddete dair herhangi bir emare görülmedi’ seçeneğini işaretlemişler.”

EN SON EKLENENLER