Kanuni idam etti AKP de dergahı camiye dönüştürdü!

Milletvekili Kemal Bülbül, Pir Hüsameddin Ankaravi dergahının yıkılıp yerine cami yapılmasına tepki gösterdi. Bülbül, “Pir Hüsamettin Ankaravi, Kanuni Sultan Süleyman tarafından idam edildi. Şimdi buradaki makamı da AKP tarafından, yani onun ardılları tarafından tahrip ediliyor” diyerek yapılan asimilasyona dikkat çekti.

15. Yüzyılda Ankara’nın Haymana ilçesi Kutluhan köyü civarında yaşam süren Pir Hüsameddin Ankaravi’nin dergahı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından camiye dönüştürüldü.

Konuyu gündeme getiren HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, “AKP eliyle bir tür yok etme, asimilasyon var” diyerek yapılanlara tepki gösterdi. Bülbül, söz konusu dergaha 3 yıl önce de ziyarette bulunduğunu ifade ederek “Aslında bu dergahta olanlar gündemin bir parçası, yani asimilasyonun, zulmün, yok etmenin, inkarın ve AKP münafıklığının bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.

MELAMİ EKOLÜNÜ TEMSİL EDİYORDU

Milletvekili Kemal Bülbül, Pir Hüsameddin Ankaravi’nin, Hacı Bayram-ı Veli’nin öğrencilerinden olduğunu belirterek şu aktarımda bulundu:

“Hacı Bayram Veli, Ankara merkezli ve Orta Anadolu’da halka, hakka, hakikate hizmet bağlamında çalışmalar başlatır. Bu çalışmalarda üzerinde bulunduğumuz bu coğrafyada 3 öğrencisini irşad eder. Bu öğrencilerden birisi Pir Ali Aksarayi, yani Aksaraylı Pir Ali… Diğeri, Bünyamini Ayaşi, yani Ayaşlı Bünyamin… Öbürü de Pir Hüsameddin Ankaravi’dir. ‘Ankaravi’ Ankaralı demek. Bunlar, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşarlar. Öncesinde Hacı Bayram Veli de dahil olmak üzere Melami ekolünü teşkil eden bu anlayış üzere topluma, Hakk’a, hakikate, adalete hizmet eden tüm kişiler kovuşturmaya tabi tutulur. Hacı Bayram Veli, Edirne Sarayı’na çağrılarak tehdit edilip, yaptığı çalışmalara müdahale edilir ama Hacı Bayram, çalışmalarına son vermez.

Hüsameddin Ankaravi de diğerleri gibi ‘İnancımıza hakaret ediyor, zındıktır, münafıktır’ gibi hakaretlerle tutuklanır. İsmine ait olan makamı, dergah olarak halktan da yardım isteyerek, yani halkla birlikte yapar. Fakat Osmanlı tarihinde bu türde katledilen kişiler için arkasından onun torunları ve ardılları, büyüğünü aklamak için çeşitli şeyler uydururlar.

Hüsameddin Ankaravi’nin de bir yakını, der ki ‘Dedemiz padişahı da severdi niye katledildi? Haksızlık yapıldı’ falan gibi şeyler anlatırlar. Fakat burada mesele şu: Bugün nasıl ki AKP iktidarı, dini hakikaten teslim almış, Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla fetva vererek zülüm yapıyor ve bu zulmünü dine dayandırmaya çalışıp kendi karşısında mücadele eden herkesi ‘kafir, münafık, zındık’ diye adlandırıyorsa o dönemde de aynısı vardı. Dolayısıyla biz hakikat üzerine siyaset yapanlar da bunu görmeliyiz. Pir Hüsameddin Ankaravi, Kanuni döneminde derdest edilmiş, Ankara Kalesi’nde hapsedilmiş ve idam edilmiştir.”

“PİRİ KANUNİ İDAM ETTİ, DERGAHI DA AKP YIKTI” 

Vakıflar Genel Müdürlüğü, Pir Hüsameddin Ankaravi’nin dergahında ‘restorasyon’ adı altında çalışma başlattı ancak, mevcut türbe betona gömülüp dergah da camiye çevrildi.

Duruma tepki gösteren Milletvekili Kemal Bülbül, “Türbeyi dümdüz etmiş, beton dökmüş, mezar taşlarını sökmüş” diyerek yaşananlara ilişkin tepkisini dile getirdi. 3 yıl önce de dergaha ziyarette bulunduklarını ifade eden Bülbül, dergahın üst kısımlarının tamamen yıkılmış vaziyette olduğunu, zeminin ise hazine avcıları tarafından kazıldığı bilgisini verdi.

Milletvekili Kemal Bülbül, söz konusu alanın cami değil, dergah olduğunu belirterek yazılı kaynaklar eşliğinde şu açıklamayı yaptı:

“Pir Hüsameddin Ankaravi’nin hikayesinin kanıtları ‘Melametilik’ isimli Ali Bolat’ın kitap çalışmasında anlatılıyor. Ayrıca Fuat Köprülü’nün öğrencilerinden Abdulbaki Gölpınarlı’nın Melamilik ve Melamiler kitabında Pir Hüsameddin Ankaravi’nin karşı karşıya kaldığı zulüm çok ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Kanuni döneminde nasıl derdest ve idam edildiği de yazılıyor. Daha da önemlisi, ‘Osmanlı Toplumunda Zındıklar ve Mülhidler’ isimli kitabın yazarı Ahmet Yaşar Ocak tarafından da nasıl katledildikleri anlatılıyor.

Osmanlı, kendi nizamına uymayan, halkla adalet, eşitlik bağlamında ilişki kuran, halka hizmet eden mürşit, dergah, tekkeleri önce diyaloğa, işbirliğine davet eder; eğer işbirliği de olmazsa bu sefer dergahları yıkar, mürşitlerini de idam ederdi. Bugün de karşı karşıya olduğumuz durum bu. Mevcut hükümet, kendisinin ‘Yeni Osmanlıcı’ olduklarını söylüyor. Dolayısıyla şu hakikati söylüyoruz; bu makamı yapan Pir Hüsameddin Ankaravi, Kanuni Sultan Süleyman tarafından idam edildi. Şimdi buradaki makamı da AKP tarafından; yani onun ardılları tarafından tahrip ediliyor.”

“ONLAR OSMANLI’NIN, BEN DE PİRİN ARDILIYIM”

Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, dergahın ‘Restorasyon’ adı altında başkalaştırıldığına işaret ederek sözlerine şu cümlelerle devam etti:

“Bir tür yok etme, bir tür asimilasyon var burada. Şimdi onlar, Osmanlı’nın ardılı olarak bu zulmü yapıyorlar. Ben de Pir Hüsameddin Ankaravi’nin ardılı, hakkın, hakikatin hizmetkarı olarak bu hakikati ifade etmek zorundayım. Onun için şöyle dememek lazım: ‘Gündem çok ağır, çeteler var, pandemi var, yoksulluk var’ Evet, onun bir parçası olarak da AKP’nin burada yaptığı münafıklık var.

Melamilerin 3 temel unsuru var. Birincisi riyakar olmayacaksın. İkincisi; hakikati savunacaksın. Üçüncüsü; münafıklık yapmayacaksın. Şimdi burada riyakarlık, hakikate zulüm, tecavüz ve münafıklık da var. Bunu belgeleriyle yerinde belirtmek için bu tespiti yapmak durumundaydık.”

“ONLAR SADECE HİZMETE, PAY ETMEYE, ADALETE BAKARLARDI”

HDP’li Kemal Bülbül, Pir Hüsameddin Ankaravi’nin Yol inancında nasıl bir öneme sahip olduğunu da anlattı. Yol inancında isim olarak söz konusu kişilere ‘Melami’ denildiğini belirten Bülbül, sözlerine şöyle devam etti:

“Nesimi’nin ‘Ben Melamet hırkasını kendim giydim eynime, arı namus şişesini taşa çaldım kimene’ dediği Melamiler… Bu Melamiler, devlet, hükümet varmış dinlemezlerdi. ‘Hükümdar vergi, asker istiyormuş’ bunlara bakmazlardı. Onlar sadece halka, yoksula, hizmete, pay etmeye, adalete bakarlardı. Dolayısıyla müesses nizamı dikkate almayıp, halka, adalete, eşitliğe baktığın zaman hükümdar ‘Bana vergi vereceksin’ derdi. Şu an içerisinde bulunduğumuz dergahın çevresine küçük bir duvar çevrilmiş ama burası dergah olduğu zamanlarda geniş bir alanı vardı. Çevredeki topraklar da dergaha aitti. Ve bu dergahtaki dervişler, hem hizmet yapıyor; ekip biçiyor, hem de burada eğitim görüyorlardı. Dergahın karşısında bulunan çeşme halen daha faal. Dergahların kurulduğu yerlerde su, tarım, ulaşım ihtiyacı dikkate alınırdı.

Pir Hüsameddin Ankaravi, Kanuni güçlerince Ankara Kalesi’nde idam edilmiştir. Burası onun dergahı, makamıdır. Kendisi de küçük bir türbe yapılıp oraya sırlanmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü ‘restorasyon’ adı altında türbenin üzerine beton dökmüş, mezar taşlarını dışarıya atmış. Böylesine bir saygısızlık, riyakarlık ve münafıklık var.”

Eren GÜVEN/ANKARA 

EN SON EKLENENLER