‘Abdallar olarak dağıldık; tarikatlar gençlerimizi çekip aldı, cem dahi yapamıyoruz’

Kara Yağmur Ocağı Dedesi Ali Atçı, geçmişte yapılan Abdal Alevi cemlerinin şimdi yapılmadığına ve yolu sürecek kimsenin kalmadığını belirterek,  “Cem olduğu zaman herkes birleşir gelirdi. Saz çalar, duaz söyler, semah dönerdik. O kadar kabalıktı ki oturacak yer bulamazdık. Artık yolu, erkanı süren yok. Tarikatlar gençleri çekip aldı. Kimi kapandı, kimi namaz kılmaya başladı” diye konuştu.

İzmir Tepecik’e bağlı Kuruçay Mahallesi’nde (yeni ismi ile Emiralem Mahallesi) yaşayan Abdal Alevilerin evlerine sığmayan cemlerinden, yol erkanına birçok şey zamanın ve sistemin etkisiyle aşınmış.

Yerel topluluklar olan Abdal Alevilerin kentin bütünü ile olan ilişkisi çok eski. Abdal Alevilerin, Kuruçay Mahallesi’ne yerleşmesi 1900’lü yıllarına kadar uzanıyor.

Geçen yüzyıllık dilimde yoğunlaşan eşitsizliklerin ve ayrımcılıkların olduğu Kuruçay Mahallesi’nde Roman Aleviler ötekinin ötekisi olmaya devam ediyor.

Son 20-30 yılda tarikat ve cemaatlerin hedefi haline gelen Abdalların, zamanla aşınma yaşadığını söyleyen Kara Yağmur Ocağı Dedesi Ali Atçı (74), evlere sığmayan cemlerde olan anılarını özlemle yad ediyor. Atçı, bilinçli politikalar ile asimilasyona uğrayan kimi taliplerinin yoldan uzaklaşarak namaz kılmaya başladığını söylüyor.

“HERKES HİZMET GÖRÜRDÜ, CEM OLURDUK”

Kuruçay Mahallesi’ne Abdalların 28 hane ile yerleştiğini hatırlatan Atçı, “Babam ve annemler Horasan’dan kağnı arabaları ile göç ederek gelmişler. 28 hane Kuruçay Mahallesi’ne gelmişler. Evvelde cemlerimizi yapardık. Yol arkadaşlarımız vardı. Cem olduğu zaman herkes birleşir gelirdi. Saz çalar, duaz söyler, semah dönerdik. Güzel erkan sürüyorduk. O canlar Hakk’a yürüyünce pek kimsemiz kalmadı. Musahibimin olduğu Torbalı Çaybaşı Görülce köyden çağırıyorlar, cem yapıyoruz. Ama koronadan kaynaklı artık gidemiyoruz. O köyde yol gören rehberler vardı. Musahiplikte önce ikrar gördürdük. Bir sene ara verir, yol kardeşine gidip gelinir. Musahiplikte yaş önemli değildi. Eline, diline, beline sahip olduktan sonra musahip tutabiliyordun. Herkes el birliği ile hizmet görüyordu. Herkes kendi lokmasıyla dayanışmaya katkı sunuyordu. Yolumuzda rızasız lokma haramdır” dedi.

“TARİKATLAR GENÇLERİ ÇEKİP ALDI”

Dede Ali Atçı, artık cem yapamadıklarını, tarikatların Abdallara müdahalesi ile kimilerinin namaz kılmaya başladığına değinerek, “Şimdi çok eksiğimiz var. Artık cem yapamıyoruz. Herkes kendi halinde. Kimi kapandı, namaz kılmaya başladı. Yola çağırdığımızda ise onlara ters geliyor. Aşınma oluyor. Eskiden cemlerimiz meydanda olurdu, sofra kurulurdu. Semah dönülürdü. Herkes ceme gelmek içi can atardı. Yemek yer yemez ceme gelirlerdi. Bizim yolumuz gizli kapaklı değildi. Yol, erkan sırdır. Yolda yemin vardır. Burada bir cemevi ihtiyaç. İnsanlar öylesine dağıldı ki. Farklı şeylerin peşinden gittiler. Artık yolu, erkanı süren yok. Şimdiki gençler musahip tutmuyor. Artık kendi evlatlarımıza söz geçiremez hale geldik. Çocuklarımızın yanında Alevi bir arkadaş, yol gören birileri olsa oda yolun peşinden gider. Tarikatlar, cemaatler gençleri buradan çekip alıyordu” ifadelerini kullandı.

“20 YILDIR CEM YAPAMIYORUZ”

Abdal Alevilerin Kuruçay Mahallesi’nde 20 yıldır cem tutamadığını belirten Atçı, son olarak şöyle konuştu:

“Eskiden Torbalı Çaybaşı’nda evlerde yol, erkan görüyorduk. Sonrasında Kuruçay’da cem yapmaya karar verdik. Canlar evlerini açtı. Saz çaldık, semah döndük. Bir sürü genç geldi. Herkes evinden çay, şeker, meyve ve lokmasını getiriyordu. İnsanlar oturacak yer bulamıyordu. 6 ay cemlerimizi devam ettirdik. Çok güzel bir ortamdı. Herkes kendi evinde cem tutmak istiyordu. İnsanlar işçiydi. Şimdi ise herkes çalışıyor, ceme gelemiyor. 20 yıldır cem yapamıyoruz. En son 2 sene önce bir cem yaptık.”

Ersin ÖZGÜL/İZMİR

EN SON EKLENENLER