Gazi ve Ümraniye katliamları paneli: Devlette cezasızlık kültürü var

Gazi ve Ümraniye katliamlarının 28. yılı dolayısıyla AKD Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi’nde panel düzenlendi. Panelde konuşan Avukat Efkan Bolaç, “Devlette cezasızlık kültürü var. Devlet için bir suç işliyorsan mutlaka seni koruyor. Bir şekilde Sünni-Alevi çatışmasını körüklemek istediler. Ama Gazi halkı faili doğru olarak tespit ederek, karakola doğru yürüyüşe geçti. Polisler hiçbir şey söylemeden insanların üzerine ateş açmaya başladılar” dedi.

Gazi ve Ümraniye katliamlarının 28. yıl dönümü yaklaşırken, Gazi ve Ümraniye Şehit Aileleri, Alevi kurumları ve Gazi halkı bugün bir panel düzenledi. “Gazi’den Ümraniye’ye adalet istiyoruz” başlığıyla düzenlenen panel Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi’nde gerçekleştirildi.

Gazeteci Dilek Odabaş Bakır’ın moderatörlüğünde yapılan panelde Gazi Şehit Aileleri’nden Cemal Poyraz, Müşerref Bingöl, TAYAD’lı aileler, Avukat Keleş Öztürk, Av. Efkan Bolaç, dönemin Gazi Mahallesi Muhtarı Nevzat Altun, Yazar Bülent Felekoğlu ile 12 Mart Platformu adına Ali Dursun Ağdoğan konuşmacı olarak katıldı.

“GAZİ MAHALLESİ’NE YÖNELİK BASKI 28 YILDIR SÜRÜYOR”

Açılış konuşmasını yapan AKD Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi Başkanı Zeynal Odabaş, “Gazi ve Ümraniye şehitlerini saygıyla anıyorum. Unutmayacağız. Unutturmayacağız. Unutursak başka katliamlar da yaşatacaklar. Deprem sürecinde de alanlardaydık. İnsanları ölüme terk edildiler. Birbirimizin Hızır’ı olduk” dedi.

Dönemin mahalle muhtarı Nevzat Altun katliamın yaşandığı güne ilişkin bilgiler verirken, şunları söyledi:

“Gazi Mahallesi sisteme muhalif olanların yerleştiği bir yer. Burada kolluk güçlerine güven hiç yoktu. Her insana düşman olarak bakıyorlardı. 1995’te kahvehaneler, iş yerleri tarandı. Emniyet güçleri ise tepki gösteren halkın önüne geçti. Gazi halkı, şehitlerine sahip çıktı. Emniyet güçlerinin bir kısmı olayların büyümesini istiyordu. 28 yıldır asıl sorumlular ortaya çıkmadı. Gazi Mahallesi’ne yönelik baskı 28 yıldır hala sürüyor.”

“HALA ADALET ARIYORUZ”

Gazi Şehit Aileleri’nden Cemal Poyraz ise dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in sözlerini hatırlatırken, şöyle konuştu:

“Çocuklarımızı vurdurtan bence bellidir. Tansu Çiller ne demişti zamanında? “Bu devlet için kurşun atan da, yiyen de şereflidir” demişti. 28 senedir acı çekiyoruz. Hala adalet arıyoruz. Bu nasıl adalettir? Bilinçli olarak davamızı Trabzon’a sürdüler. Hangi hukuk devletinden bahsediyoruz?”

Gazi Şehit Aileleri’nden Müşerref Bingöl de Maraş merkezli depremlere değinerek, “On binlerce insanın hayatını kaybettiği bugünlerde kendi acımdan bahsetmeyi doğru bulmuyorum. Yaşanılan her felakette acımızı diri tutuyoruz. 12 Mart’ta herkesi alanlara bekliyoruz” dedi.

TAYAD’lı Aileler adına yapılan konuşmada “28 yıl boyunca Gazi halkı şehitlerine sahip çıkarak bugünlere geldi. Aleviler tarihin her döneminde katledilmiştir. Halklar ise zalimin zulmüne boyun eğmemiştir. 12 Mart’ta oligarşi Alevi ve Sünnileri birbirine kırdırmak istemiştir. Ama halklar buna izin vermemiştir. Gazi’nin devrimci ruhu yitirilmemiştir. Depremler konusuna geldiğimiz zaman ise gerekli önlemler alınmayarak halklar bilinçli olarak katledilmiştir” ifadeleri kullanıldı.

“CEZASIZLIK SÜRECİ HEP DEVAM ETMİŞTİR”

Avukat Keleş Öztürk de Gazi Katliamı’na ilişkin açılan davalara dair konuşurken, şunları kaydetti:

“Devletin cezasızlık süreci hep devam etmiştir. Her dönem kendi görevlilerini korumuştur. Gazi katliamı üç, beş kişinin yaptığı bir katliam değildir. Yaşananlar devletin planıydı. Faillerin ortaya çıkarılmasına yönelik bir çabası da olmadı. Katliama tepki gösterenler gözaltına alındı, tutuklandı. Tepki gösterenler cezalandırıldı. Burada 20 polise dava açıldı. Ümraniye’de ise hiç kimseye dava açılmadı. Takipsizlik verildi. Sonuç olarak bir devlet organizasyonuydu ve fail de doğrudan devletti. Bunu unutmamak gerekiyor.”

“ADALETİ DEVLET BİZE BAHŞETMİYOR, DİRENEREK ALACAĞIZ”

Dönemin tanıklarından Avukat Efkan Bolaç da devletin cezasızlık politikasına dikkat çekerek, şöyle konuştu:

“Devlette cezasızlık kültürü var. Devlet için bir suç işliyorsan mutlaka seni koruyor. Bir şekilde Sünni-Alevi çatışmasını körüklemek istediler. Ama Gazi halkı faili doğru olarak tespit ederek, karakola doğru yürüyüşe geçti. Polisler hiçbir şey söylemeden insanların üzerine ateş açmaya başladılar. Ortada bir çete vardı. Dönemin iktidar ortaklarına baktığımızda zaten bir katliamın çıkmaması şaşırtıcı olurdu. Cenazeler teslim edilmezken, insanlar sürekli provoke ediliyordu. Nihayetinde talepler kabul edildi. Asker geldiğinde, o da polisten farksızdı. Cenazeler morgdan alınıp, mezarlığa götürülürken yine insanlara saldırdılar. Ne ölümüz, ne de dirimize saygıları vardı. 15 Mart’ta bir haber daha geldi. Ümraniye’de de insanlar öldürüldü.

Şu anda da benzeri bir provokasyonun yapılmasının zemini var. Demokratik bir alanın açılmasını istemiyorlar. Maraş depremlerinde de gördük ki, devlet yoktu. İnsanlarımız katledildi. Devleti hiçbir zaman yanımızda görmedik, hissetmedik. Adalet her şeyin temelidir. Bunu bize devlet bahşetmiyor. Bunu ancak direnerek alacağız. Devletin ceberut bir yüzü var. Ne yaparsak kendimiz yapacağız. Yürüyecek yine biziz. Bir arada olduğumuz sürece bizi belki de provoke edemeyecekler. Dayanışma içerisinde olmalıyız.”

“YENİ BİR CUMHURİYET İNŞA EDEBİLİRİZ”

12 Mart Platformu adına konuşan Ali Dursun Ağdoğan ise “Devletlerin tarihi katliamlar tarihi. Devletin karşısındaki güç toplumun kendisi. Bu ülkede bu kadar çok katliam işleniyorsa toplum olarak bizim de suçumuz var. Katliamın amacı toplumu bölmekti. Katliam bir direniş ve ayaklanmaya dönüştü. Gösterilen direniş bu zamana kadar taşınamadı ne yazık ki. Bu nedenle AKP-MHP gibi faşistler tarafından yönetiliyoruz. Demokratik bir toplum yaratabiliriz. Koşulları yavaş yavaş oluşuyor. Toplumu bölmeden tüm kesimler ile birlikte yeni bir cumhuriyeti inşa edebiliriz” ifadelerini kullandı.

Panelde son olarak konuşan araştırmacı, yazar Bülent Felekoğlu da şunları dile getirdi:

“İnancımız tarih boyunca rıza toplumlarını örgütlemeye çalışmıştır. Bizi nereye sürerlerse orada bir nur açığa çıkarıyoruz. Çünkü bu iman etme tarzımızın bir sonucu. Yüzyıldır devşirme İslam, devşirme Türklük ve devşirilmiş sermaye ile mücadele ediyoruz. Bugün halkları bir araya getirmeye çalışan ruhumuz var. Dünya bizi görüyor. Bir eşikteyiz. Savunmamızı güçlendirmekle mükellefiz. Toplumların vicdanları sayesinde bu dünya çarkı pervaz ediyor.”

“GAZİ KATLİAMI’NI BU DEVLETİN KONTRGERİLLASI YAPTI”

Konuşmacıların ardından söz alan Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkan Yardımcısı Aydın Deniz ise “Gazi katliamını bu devletin kontrgerillası yaptı. Deprem bölgelerinde bile Alevileri ölüme terk ettiler. Burada bile ayrımcılık yaptılar. Demokratik bir toplumu yaratamadığımız sürece bu böyle devam edecek. Gereken çabayı harcamak zorundayız” dedi.

Panelin ardından yapılan açıklamada lokmaların deprem bölgesine gönderileceği ifade edilirken, Zeynal Odabaş’ın yargılandığı davanın 7 Mart Salı günü Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde görülecek duruşmasına da katılım çağrısı yapıldı. Etkinlik, Grup Yorum’un seslendirdiği ağıt ile sona erdi.

PİRHA / İSTANBUL

EN SON EKLENENLER