HDP’li Bülbül’den, Hatay’da saldırıya uğrayan Alevi öğretmen için soru önergesi

Hatay’ın Altınözü ilçesinde öğretmenlik yapan S.G’nin saldırıya uğraması ve saldırganın “Alevi olması sebebiyle onu istemiyorum” sözlerine ilişkin Milli Eğitim Bakanı’nın cevaplaması istemiyle HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül soru önergesi verdi. Bülbül, Milli Eğitim Bakanı Özer’e “Bakanlığınız saldırıdan haberdar mı? Eğer haberdar ise konu ile ilgili herhangi bir soruşturma açılmış mıdır?” diye sordu. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, Hatay’ın Altınözü ilçesinde öğretmenlik yapan S.G’nin, mahallelerinde oturan C.A tarafından okulda saldırıya uğramasıyla ilgili olarak Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanıtlaması isteğiyle soru önergesi verdi. C.A’nın babası N.G., saldırganın evlerine kadar gelerek, “Alevi olması sebebiyle onu istemiyorum” dediğini aktarmıştı.

“İNANCINDAN DOLAYI ÖĞRETMENE SALDIRANLAR HAKKINDA BİR ŞEY YAPILACAK MI?”

Bülbül, soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:

“Cumhuriyet Gazetesi’nin 16 Ekim 2021 tarihli web sayfasında Hatay’ın Altınözü ilçesi Yolağzı İmam – Hatip Ortaokulu’nda öğretmenlik yapan S.G.’nin müdür yardımcısı odasında otururken mahallelerindeki C.A. tarafından demir sandalyeyle saldırıya uğradığına dair habere yer verilmiştir.

Öğretmenin babası N.G., olayın geçmişinin üç yıl önceye dayandığını dile getirerek üç yıl önce okulda eski okul müdürü hakkında açılan bir soruşturma sonucunda oğlunun okul müdürü lehine ifade vermeye zorlandığını, yalan ifade vermeyi reddeden oğlunun, okul müdürü ve C.A. adlı şahıs tarafından çeşitli şekillerde taciz edilmeye başlandığını ifade etmektedir. Okul müdürünün okuldaki seçmeli ders saatlerinde değişiklikler yaparak oğlunun okuldaki ders saatlerini azalttığını ve onu görevlendirmeyle başka bir okula gönderdiğini, gittiği okulda üçüncü günü tamamlamadan yumruklu saldırıya uğradığını belirtmektedir. Oğlunun bu olay sonucunda başka bir okula görevlendirildiği, ancak okul müdürünün köyde ikamet eden arkadaşı C.A. adlı şahıs aracılığıyla oğlunu tacize devam ettiğini ileri sürmektedir.

C.A’nın kendi evlerine kadar gelerek “Alevi olması sebebiyle onu istemiyorum” dediğini dile getiren babanın bunlarla yetinmeyen şahsın oğlunu çeşitli bahaneler göstererek CİMER ya da Milli Eğitim’e şikâyet ettiğini, üç müfettişin öğretmenler, veliler hatta öğrenci ifadeleri alındıktan sonra yürüttüğü tahkikat neticesinde oğlunun suçsuz bulunduğunu söylemektedir. Okul müdürü ile oğlunun çalışma odası olan müdür yardımcısı odasında bilgisayar başında okul iş ve işlemlerini yürüttükleri sırada küfür ve hakaret ederek içeriye giren şahsın direkt sandalyeyi oğlunun kafasına defalarca vurduğunu, oğlunun kanlar içinde ambulansla hastaneye kaldırıldığını ve tıbbi müdahale yapıldığını, olayla ilgili karakolda ifade verdiklerini söylemektedir.

Ehli Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı Genel Başkanı, öğretmenin çok başarılı, öğrenciler, öğretmen arkadaşları, veliler, mahalle halkı, muhtar, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Kaymakamın büyük sevgi ve takdirini topladığını ifade etmektedir. Mahalle halkının okuluna büyük hizmetler yaptığı, öğrencilerin her derdiyle ilgilendiği, velileriyle yakın ilişkiler kurduğu, mahallenin bayram, cenaze, düğün, sünnet ve hasta ziyareti gibi tüm sosyal aktivitelerine büyük önem verdiği öğretmenin Alevi olması nedeniyle değişik zamanlarda psikolojik baskıya, sözlü taciz ve fiziki darba uğradığı iddia edilmektedir.”

Kemal Bülbül, bu bağlamda, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanıtlaması istemiyle şu soruları sordu?

1- Bakanlığınız Hatay’ın Altınözü ilçesi Yolağzı İmam – Hatip Ortaokulu’nda öğretmenlik yapan S.G.’nin müdür yardımcısı odasında otururken mahallelerindeki C.A. tarafından demir sandalyeyle saldırıya uğradığına dair süreçten haberdar mıdır? Eğer haberdar ise konu ile ilgili herhangi bir soruşturma açılmış mıdır? Eğer soruşturma açıldı ise inancından dolayı ayrımcılığa uğrayan öğretmene yönelik saldırıyı gerçekleştirenler ve bu olayda sorumluluğu bulunan okul müdürü hakkında herhangi bir girişimde bulunulacak mıdır?”

PİRHA/ ANKARA

EN SON EKLENENLER