İzmir’de Alevi aileye yönelik nefret söylemi: Buradan çıkıp gidin pis Aleviler!

İzmir’in Buca ilçesindeki bir apartmanda oturan Özbey ailesi, Alevi ve Kürt olmalarından kaynaklı 2 yıldan bu yana üst kat komşularının hakaretlerine ve yoğun sözlü tacizine maruz kaldıklarını iddia etti. Özbey ailesi son olarak üst kat komşularının, ‘Buradan çıkıp gidin pis Aleviler, sizi buradan göndereceğim’ gibi nefret söylemleri ile kendilerini hedef aldığını kaydetti. Nefret söylemi sonunda yargıya taşındı. 

İzmir Buca’ya bağlı bir apartmanda oturan Malatyalı Özbey ailesi, Alevi ve Kürt kimliğinden kaynaklı üst katlarında oturan komşularının yoğun tacizine ve nefret söylemlerine maruz kaldıklarını iddia etti. Özbey ailesinden Ebru Özbey, üst katlarındaki oturan şahsın 2 yıldan bu yana belli saat aralıkları ile ağır cisimlerle tavanlarını vurduklarını, gece yarısı zillerini çalıp kaçtığını, kendilerine ait eşyalara zarar verdiğini ve yoğun hakaretlerine maruz kaldıklarını dile getirerek can güvenlikleri olmadığını belirtti.

Yakın zamanda üst katlarında oturan şahsın bina boşluğunda kendilerine, ‘Buradan çıkıp gidin pis Aleviler, sizi buradan göndereceğim. Bunların TC kimlik numarası bile yoktur’ gibi nefret söylemleri ile karşılaştıklarını iddia eden Ebru Özbey konuyu yargıya taşıdıklarını kaydederek, Alevilerin desteğine ihtiyaçları olduğunu ifade etti.

“GECELERİ CAMLARIMIZI ÇALIYORLARDI, BAĞLAMA SESİNDEN RAHATSIZ OLUYORLARDI”

Taşınmalarının üçüncü yılında üst katlarında oturan ve FETÖ operasyonunda tutuklanan astsubayın, operasyon sabahında giriş katı olmalarından kaynaklı polise kapıyı açmalarından kaynaklı kendilerine düşman kesildiğini ve gece yarısı zillerini üst üste çalarak kaçtığını kaydeden Özbey, şöyle devam etti:

“Biz Malatyalıyız. 5 yıldır bu binada ikamet ediyoruz. 2 yıldan fazladır biz burada sıkıntı yaşıyoruz, bir zulme maruz kalıyoruz. Ben taşındıktan sonra gelen kiracı Astsubaydı. Yeni evliydi buraya taşındılar. FETÖ operasyonunda giriş katı olduğu için polis benim zilimi çaldı. Sivil kıyafetlere sahiptiler kendilerinin polis olduklarını söyleyerek kimliklerini gösterdiler. 2. kattaki astsubay kapıyı açmamış. Kimliklerini göstererek polise yardımcı olmak zorundasınız dediler. Biz de kapıyı açtık. Kendisi 6-7 ay kadar zannedersem cezaevinde kaldı daha sonra çıktı. Bu şekilde başladı bir şeyler yapmaya. Gece saat 4.00’te 7-8 kere gece zillerimiz çalınmaya başladı. Benim babam bağlama çalıyor babamın saz çalmasından dolayı rahatsız olduğunu dile getirdiler. Gece odamın camına vurularak kaçılıyordu. Arka tarafta kamera olmadığı için orayı görmüyor. Tabi ispat edemedik. Daha sonra bu aile çıkıp gitti” diye konuştu.

“ALEVİ DEYİŞLERİ VE ZAZACA DİNLEDİĞİMDE TAVANA SERT BİR CİSİMLE VURULUYORDU”

Özbey, daha sonra üst katlarına taşınan yeni kiracının da rahatsızlık vermeye devam ettiğini ve tadilat sürecinin 3 ay boyunca geceleri sürdüğünü söyledi. Alevi deyişleri dinlediği andan itibaren tavanlarına sert bir cisimle vurulduğunu belirten Özbey, “Getirdiği eşyaları matkap ve kesici alet kullanarak montajlaması 3 ay boyunca geceleri sürdü. Alevi semah deyişlerimizi, nefeslerimizi  dinleyen bir insanım. O sırada yere bir şeylerin düştüğünü fark ettim, her müzik açtığımda bir şeyler düşüyor. Artık ben de bir soru işareti oluşturmaya başladı. Gece ve gündüz her girdiğimiz odada yere zemine 30-40 kg olduğunu düşündüğüm demir benzeri ağır ve sert cismi vuruyordu. Bunu periyotlar halinde her 1 saatte bir yapmaya başladı. Bizi uykusuz bırakıyor, sinir sisteminizi rahatsız edip korkutuyordu. Adam ve eşi evde olmadığı zamanlar kayınvalidesi dahi tavana sert bir cisimle vuruyordu. Özellikle Alevi müzikleri ve Zazaca türküler açtığımda tepemizde defalarca sert bir cisimle vuruluyordu” dedi.

“‘BURADAN ÇIKIP GİDİN PİS ALEVİLER, SİZİ GÖNDERECEĞİM’ DEDİ”

Kardeşi ile ev bakmaya çıktıkları anda üst kattaki bu şahısın alenen kendilerine, ‘Buradan çıkıp gidin pis Aleviler, sizi buradan göndereceğim’ dediğini vurgulayan Özbey, konuyu yargıya taşıdıklarını sözlerine ekleyerek, şunları kaydetti:

“Ev sahibine Alevi olduğumuz için bunların yapıldığını söyledik. Kendisi de Alevi ama bize sahip çıkmayarak evi boşaltmamızı istedi. Apartmanın çoğu Karadenizli ve herkes birbirini kolluyor. Artık tartışmalar olmaya başladı. Yaptıklarını kabul etmiyordu. Aslında bu sıkıntılardan sonra onların da tercihi bizim buradan taşınmamızdı. Çünkü binadaki tek Alevi benim. Herkes Karedenizli. Bu kişiler merdiven temizliğine gelen kadına, ‘Siz Karadenizliler ile daha iyi anlaşırsınız, o Doğu kökenlidir..’ söyleminde bulunmuşlar. Daha sonra kardeşim kendisi ile de konuştu hiçbir şekilde çözüm bulunamadı. Biz kardeşim ile ev bakmaya giderken üst kattaki bu şahıs, ‘Buradan çıkıp gidin pis Aleviler, sizi buradan göndereceğim’ dedi. Artık söylemekte bir şey yok. Alevi olduğumuz için istenmediğimizi son dakika anladık. O arada kardeşim geldi aralarında bir arbede yaşandı, kardeşim mahkeme yoluna gitti. Mesele yargıya taşındı.”

“ALEVİ KİMLİĞİNDEN DOLAYI ZULME UĞRADIK, DESTEK BEKLİYORUM”

Son olarak üst kattaki komşunun kendileri için, ‘Bunlar TC kimlik numaralarını söylesinler’ dediğinin altını çizen Özbey bunun Alevi ve Kürt kimliğinden kaynaklı söylendiğine işaret etti. Özbey, yargıya taşınan bu nefret suçunda Alevilerin desteğini beklediğini kaydederek şunları söyledi:

“3. katta komşum sesleri duyduğunu itiraf ediyor ama kimse gerçekte bunu söylemiyor. Tabi Karadenizli olduğu için üst katlar onlarla birlikte. Adamın zaten bahçede, ‘Bunlar gitsinler istemiyoruz, taşınsınlar. Bunlar TC kimlik numaralarını söylesinler’ dediğini açık olan penceremden ayrıca kulaklarımla duydum. Bu söylemlerinin hepsi savcılık kayıtlarında var. Savcı can güvenliğimiz olmadığı nedeniyle ailemize 1 aylık koruma tedbiri aldırdı. Hani hep biz sindirilmiş bir halk olduğumuz için bir şey diyemedim. Alevi ve Kürt kökenli olduğum için soyutlanıyorum, ötekileştiriliyorum. Bu bir insanlık suçudur. Ben bunu söylemeye utandım, ama onlar söylemekten utanmadı. Alevilerin, Alevi kurumlarının desteklerini bekliyorum. Bizim burada iki yalnız kadın olduğumuzu gördüler. Bu zulmü çok rahat bir şekilde yapabildiler.”

Bu arada, nefret söylemi iddialarını sormak için ulaşmaya çalıştığımız şahısların, bayram tatilinden bu yana bulundukları adreste olmadıkları için sorularımızı yöneltemedik.

Önemli: Karakol ve savcılık ifadeleri tutanağında nefret söyleminde bulunduğu iddiasında ismi geçen şahısların isim soyisim, kimlik numarası, adres, doğum yeri vb. bilgileri kişilik hakları kapsamında kapatıldı.

Ersin ÖZGÜL/İZMİR

EN SON EKLENENLER