Sivas Katliamı davasında mağdur avukatlarının talepleri yine reddedildi.

Sivas Katliamı davasının 25’inci duruşması Ankara Adliyesi’nde görüldü. Birçok Alevi örgütü ve HDP’li Milletvekillerinin de izlediği duruşmada avukatların tüm talepleri reddedildi.

Sivas Katliamı davasının 25’inci duruşması Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Dava sebebiyle adliye çevresi polis barikatları ile çevrildi. Emniyet güçleri, ailelerin duruşmayı izlemek için adliyeye girişlerine engel olurken Ankara Barosu ve avukatların ısrarının ardından salona girişler sağlandı.

Duruşmaya, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Madımak Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin yakınları, avukatlar, Hollanda Elçiliğinden gözlemciler, ABF Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, AABK Onursal Başkanı Turgut Öker, DAD Ankara Şube Eş Başkanı Mustafa Karabudak ve yönetim kurulu üyeleri, HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül ve çok sayıda yurttaş katıldı.

“MADIMAK’TA OLANLAR BİR SOYKIRIMDIR”

Kimlik kontrollerinin yapılmasının ardından ilk konuşan isim Hüseyin Karababa oldu. “Sivas Madımak’ta olanlar bir Alevi soykırımıdır. Bu dava uluslararası ceza mahkemesinde de görülmelidir” diyen Karababa, “Devlet periyodik olarak Alevi soykırımı yaptı. Dersim, Maraş, Çorum, Ankara Gar katliamı da Alevi soykırımıdır. Sivas, Çorum ve Maraş Katliamının devamıdır. Sivas Madımak katliamı da kontrgerilla tarafından gerçekleştirilmiştir” ifadelerini kullandı.

Av. Coşkun Özgür Piroğlu, Madımak soykırımını yapan katillerin isimlerinin halen İçişleri Bakanlığı’nın terörden arananlar listesinde yer almadığına işaret ederek, “Almanya, Madımak’ta Alevi soykırımını yapan teröristleri halen Türkiye’ye ye iade etmemiştir” dedi. Ayrıca Çorum, Maraş ve Gazi Katliamlarına ait dosyanın mahkeme tarafından istenilip incelenmesini talep etti.

Av. Hüsniye Şimşek de taleplerini dile getirerek; “Sivas’ta ki etkinliğe ait tüm belgelerin Kültür Bakanlığı’ndan alınıp dosyaya eklenmesini talep ediyoruz” dedi.

“ÖÇ ALMA DERDİNDE DEĞİLİZ, YENİ ÖLÜMLER İSTEMİYORUZ”

Av. Şenal Sarıhan ise zaman aşımına uğrayan Sivas Katliamı Davası’nda dosyası ayrılan 3 firari sanık Eren Ceylan, Murat Sonkur ve Murat Karataş’ın iade talebine halen cevap verilmediğinin altını çizdi. Sarıhan, “Son duruşmadan bu yana, 6 ay sonrasında birtakım gelişmeler oldu. Ben bu davanın ilk aşamasından beri varım. Sanıkların nasıl salıverildiği ve önce adam öldürme diye verilen cezaların sonra idama dönüştüğünü biliyorum. 1994 yılından başlayarak salıverilen sanıklar Avrupa’ya gitti ve ifadelerini almak mümkün olmadı. Şimdi 3 sanığın yakalanıp Türkiye’ye ye getirilmesi konusunda talepte bulunduk. Önce ‘Türkiye’de askeri hakim var, idam cezası var’ şeklinde Alman hükümeti bize cevap verdi. Sonra işlenmiş bir suç olduğunu düşünmedikleri söylendi. Almanya, bu dosya üzerinden insan haklarını ihlal eden bir suç görmüyor. İnterpol’ün de yıllar sonra bu konuda bilgi istemesi ilginçtir. Demek oluyor ki daha evvel yetkililer, yeteri bilgi vermediler” diye konuştu.

Sarıhan son olarak, “Adalet Bakanı iade isteğinde bulunurken iddianameyi göndermiyor. Terörle Mücadeleye aykırılık ve yakarak adam öldürme suçları mevcut. DGM’de aynen böyle tariflemişti ama sonra bu ifadeler değiştirildi. Bu sanıkların yakalanması konusunda özensizliktir. Bu, davadaki insanlığa karşı suçu görmemek demektir.  Bu davada biz öç alma derdinde değiliz. Ama yeni ölümler olmasın istiyoruz. Ya biz eksik belge ile ihmal ettik ya da onlar koruyor. Böyle karmaşık bir tablo var” şeklinde konuştu.

“SANIKLAR YAKALANMADIĞI İÇİN MAHKEMELER KISA SÜRÜYOR”

Avukatların konuşmalarının ardından Mahkeme heyeti şunları aktardı:

“İlk ve son kez bilgi vermek istiyorum. 124 sanık hakkında dava açılıyor ve 1994 tarihinde mahkûmiyet kararı veriliyor. Eylül 1996’da bu kararlar bozuluyor. 3 sanık hakkında en başta idam kararı veriliyor. Sonra ağırlaştırılmış müebbet hapis veriliyor. Bunun için mahkeme yurt dışında kırmızı bülten çıkarttı. Her duruşmada bu kararlar yenilenmez. Yakalama kararı da kırmızı bülten de yürürlükte. Bu kişiler yarın yakalansa hemen uçağa konulup getirmeyecek. Almanya ülkede ağırlaştırılmış hapis cezası olduğu için iade etmiyor. Sanığın orada olduğunu kabul ediyor. O nedenle şu isim bu isim dinlensin talebinin bir karşılığı yok. Sanıklar yakalanmadığı için mahkemeler kısa sürüyor.”

Mahkeme heyetinin bu açıklamasına karşılık Hüseyin Karababa: “Peki bu sanıklar neden İçişleri Bakanlığı terör listesinde yoklar?” diye sordu.

Mahkeme Başkanı ise bu soruya; “Bunları ben bilemem. Böyle karşılıklı konuşma olmasın lütfen” şeklinde cevap verdi.

Ardından kararını açıklayan heyet; 3 firari sanık hakkında bilgi ve belge bulunmadığını belirterek, firari sanıklar hakkında Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığına yazı yazılmasını, benzer katliamlar olan Çorum, Maraş, Gazi dava dosyalarının getirilmesine yer olmadığına ve katliam günü yapılacak olan etkinliğin tertip komitesinde yer alan Kültür Bakanlığı’ndan yapılacak olan etkinliğin içeriğinin ne olduğunun sorulmasına gerek olmadığını bildirdi.

Duruşma, 6 Ekim 2021 saat 14:00’e ertelendi.

ANKARA/PİRHA

EN SON EKLENENLER