Frankfurt’a ticari ataşe olarak atanan, zamanın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski Özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Yerkel, Başkonsolosluk önünde protesto edildi. Protestoda AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a atama kararını geri alması çağrısı yapıldı.
FRANKFURT / BİRGÜN
Fotoğraflar: Filiz Uzun Doğan
301 madencinin öldüğü Soma maden faciasından sonra düzenlen protestolarda polisin yere yatırdığı bir madenciyi teklemeleyen zamanın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski Özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Yerkel, yeni görev yeri Frankfurt Başkonsolosluğu önünde “İstenmeyen kişi” ilan edildi.
AABF Hessen Birliği, Atiyab, CHP, cemevleri, DİDF, Frankfurt Türk Halkevi, Hessen Sol Parti ile Türkiye Sosyaldemokratlar Derneği’nin de aralarında olduğu otuz kadar sivil toplum kuruluşu ve siyasi oluşumun düzenlediği protesto mitingini Alman Sendikalar Birliği de destekledi. Eyalet Milletvekilleri Taylan Burcu (Yeşiller), Turgut Yüksel (SPD) ile Saadet Sönmez (Sol Parti) de mitingde yer aldılar. Protestocular başkonsolosluğa siyah bir çelenk bıraktı.
Protestocular adına konuşan Halkevi Başkanı Zeliha Dikmen, “Biz Türkiyeli sivil toplum örgütleri ve Alman sendikalarından topluluk olarak bu atamayı protesto ediyor ve Yusuf Yerkel’i şehrimizde ve eyaletimizde ‘İstenmeye kişi’ ilan ediyoruz” dedi.
“TİCARİ İLİŞKİLERE KATKISI OLMAZ”
Frankfurt’un Almanya’nın en önemli ticaret merkezlerinden biri olduğuna dikkat çeken Dikmen, Yerkel’in dünyayı dolaşan, yerde yatan madenciyi tekmelerken çekilen görüntülerini anımsattı. Dikmen sözlerini şöyle sürdürdü: “Böyle bir insanlık düşmanın şehrimizde ticari ataşe olarak görevlendirilmesi, Almanya ve Türkiye arasında ticaret ilişkilerine katkı sağlayamayacağı açık bir gerçektir. Böyle geçmişi olan bir kimsenin diplomat sıfatı almasını ve bu tür önemli bir göreve atanmasını kabul etmiyoruz. Yusuf Yerkel’i şehrimizde ‘İstenmeyen kişi’ ilan ediyoruz. Bu insanlık düşmanını ne şehrimiz Frankfurt, ne de eyaletimiz Hessen’de görmek istiyoruz. Bir emekçi düşmanını istemiyoruz.” Zeliha Dikmen, Hessenli demokrat ve hümanistlere de Yusuf Yerkel’i istenmeyen kişi ilan etmeleri çağırısı yaptı.
Üye sekiz sendika adına da konuşma yetkisi aldığını kaydeden Alman Sendikalar Birliği Hessen Başkanı Philipp Jaks, konunun bir temel insan hakları konusu olduğunu söyledi. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 Temmuz’un ardından onbinlerce insanı tutuklattığını, ardından parlamenter sistem yerine başkanlık sistemine geçtiğini söyleyen Jaks, “Savunmasız işçiyi yerde tekmeleyen resim, Erdoğan’ın bürokratlarının tavrını ortaya koyan bir görüntü. Kameralar önünde böylesine vuranların kapalı kapılar ardında neler yapabileceğini aklıma bile getirmek istemiyorum. Yerkel, madenciden özür dilediğini söylüyor. Yalan. Yerkel, kariyerine devam ederken madenci işini kaybettiği gibi hapis cezasına da çarptırıldı. Sayın Erdoğan, politikanızı ve atama kararını değiştirin. Politikanız 21. yüzyıla uygun değil” dedi.
“BU TEKME TÜM İŞÇİLERE”
Mitinge katılan Sol Partili Eyalet Milletvekili Saadet Sönmez Yusuf Yerkel’in asla ataşe olmaması gerektiğini söyledi. Sönmez, “Çünkü attığı tekme yalnızca yere yatırılan madenciye değil, ölen 301 madenciye, Türkiye’nin bütün işçilerine ve onların nezdinde ailelerine idi. Türkiye’deki işçiler, emekçilerle dayanışma içinde olan bizler, bu kişinin diplomat pozisyonuna getirilmesine itiraz ediyoruz. Yusuf Yerkel’in Frankfurt’a gelmesini kabul etmiyoruz. Bütün sorumlular, yetkililer, Federal Dışişleri Bakanlığı, üzerine düşeni yerine getirip bu kişiyi istemediğini bildirmelidir” dedi.
Yeşiller Eyalet Milletvekili Taylan Burcu da hükümetin danışmanı olarak kamuoyunda öne çıkan birisinin yere yatırılan, savunmasız bir protestocuyu tekmelemesinin ardından yurt dışında ülkeyi temsil eden bir diplomat olamayacağını savundu. Yerkel’in atanmasının mümkün olmadığnı kaydeden Burcu, “Umarım farklı politik düşünceye sahip insanların protestoları, yetkililerde düşünce değişikliğine sebep olur. Bu atama Türk diplomasisine zarar veriyor. Bu atamanın negatif yansımaları mutlaka olacaktır. Böylesine imajı olan birinin atanması, Türk halkına zarar veriyor. Bu öncelikle Türk hükümetinin kararı olacak. Bu kararda ısrar edilmesi durumunda Federal Hükümetin girişimde bulunmasını, en yüksek perdeden bu atamayı eleştirmesini bekliyorum” diye konuştu.
