Ilık bir gülümseme Gözlerinde

Ilık bir gülümseme Gözlerinde “Beni de yaz” dedi Kınalı saçlı kadın

Yazarım yazmasına da
Acemiyim
Anlat ki anlatayım
Özümü özüne bağlayayım

“İşte şu gördüğün
Değirmen de üğütüldüm
Aralık’ta ayaz da
Maraş’ta”dedi
Sürekli bir şeyler toplamaya çalışıyor
Boynunda taşıdığı heybesine koyuyordu

Sordum nedir
Yerde topladığın
Sustu sustu
Döküldü dizelere
Dizeler sızladı

Dilime
Destan eylesem
Anlatsam seni
Uçan kuşa
Düşen yaprağa
Azalır mı acıların

Alıp götürdü
Kabuksuz yaralarımıza
Uçsuz bucaksız
Uzadıkça uzayan kortejlere

Binalarda taşlar atılıyordu
Kara günleri haber veren
Ayak sesleri geliyordu

Havada dehşetin sesi
Ölümün sesi
Kan sesi

Can derdine düşmüş insanlar
Bir o yana bir bu yana
Çığlıkları ayyuka çıkıyor
Kayaya çarpar gibi
Kesilerek parçalanıyor
Gözlerde dehşet
Arttıkça artıyordu

Evleri dumanlar, is kaplamış
Şehir karanlığa gömülmüştü

Düşünüyorum nice gece
Seslerden bir dağ
Dalga dalga yayılıp
Çöreklenmişti
Şehrin üstüne

Nereden tutarsan tut
Nereden saklarsan sakla
Gizlenmiyor, çıkıyor işte

Dokunsan yeniden kanar
Sızlar sardığın yaralar
Kan ağlar

Sabah güne ermemişti daha
İnce yağmur damlaları
Sokak lambaların üstüne
Döne döne düşüyordu

Bahçe duvarlarından
Atlıyorduk aşağaya
Evden eve geçiyorduk
En az on beş kişiydik
Yaşlı, genç, çocuk
Düşüyorduk, kalkıyorduk
Yine, yeniden atladık
Oyun değildi bu
Can pazarıydı

Her yer kararmıştı birden
Işık arıyordum dört yandan
Işık yok yok, ışık yok

Dizgininden çıkmış
Şaşkın ölüm
Bakıyordu gözlerimize
Hangimize değer kurşun
Bilinmez

Alı yeşili soldu göğün
Seslerimizin titremesi
Birbirine karıştı

Üşüyoruz
Düşüyoruz
Küçülüyoruz
Çırpınıp çalkalanıyoruz
Durmuyor koşuyoruz
Uzanıp gidiyoruz ki
Belki biryerlere ulaşır
Birilerine rast geliriz
Belki, belki de
Duyan olur sesimizi

Gel gitme
Susamış ölüm bize
Kısık boğuk sesimiz
Duyulmuyor,
Kekremsi bir acı
Boğazımızı yakıyor

Kekemelik bizimkisi
Kelimeler un ufak
Dilimizde
İçimize akıyor kor kor
Yanıyor içim dışım
Ölüm tünedi kirpiklerimize

Uyi baba neredesin
Gel kurtar bizi bu cehennemde
Köyde misin
Tarlada iş de misin
Yolda mısın

Çıkma çıkma dışarı
Duyduk ki
“Canlarım ölürse ben neyleyim yaşamayı”
Demişsin
Düşmüşsün yollara
Gelme gelme
Sen yaşa ki
Silinmesin izimiz

Nihayet vardık
Güveli limanımıza
Sığındık amcamın arkasına
Korkudan titriyoruduk
Dışardan “Hadi yakın” sesleri
Topladı hepimizi başına
Ağlıyordu amcam
“Hiç birinizi vermem, veremem
Yeter ki onların
Kirli elleri değmesin
Temiz teninize
Dayanamam…”
Kızına döndü
“Önce senden başlarım kızım”
Say say yetmiyordu kurşunları
Hepimize
Önümüzde zaman azlığı
Korkuyorum bakmaya
Saat kaç
Yandı yanacak hanemiz
Kibrit çöpüne
Değildi öfkemiz

Uç verdi yaralar
Uyanan yok mu
Dolanıp
Dövünüp duruyor
Kadın

Gözümüz sokaklarda
Saklandığımız yerden
Göz ucuyla bakıyoruz
Kadın, yol ortasında yatan
Bir adama koşuyor
Mermiler yemiş bedenin
Cansız olduğunu anlıyor
Çığlıkları ayyuka çıkıyor
Kimsesiz kalmış
Ölünün başında
Ağıt yakan sesi
Her birimizin
Yüreğine oturuyor

Topluyor yere düşen
Acılarını bir bir
Koptu düşlerin mavisi
Sele karışıyor

Sonra
Bir tek ses kalıyor geriye
İnsanlar yalnız ölür
İçimdeki sese değiyor

Ve
Ölümü
Sonsuzluğu görüyorum

Seni nasıl yazmam
Kaç kadın
Kaç çocuk
Kaç genç
Kaç yaşlı
Kaç can geçti
Gözlerimden bilir misin?

Sırtını şehre dönen kadınları
Söyle
Nasıl yazayım
Küskün, kırık
Kurumaz yasları anaların
Kaç zaman geçti üstünden
Kaç kış
Kaç yaz
Kaç yüz yıl
Düştüğü yerden acıları
Bilir misin

Nasıl hatırlamam sesini
Gün savuşurkan geceye
Yanaklarında tane tane
Dökülen gözyaşları
Ellerinden toprak
Saçları kına kokan
Kadınları

Zaman durdu
Gün tutulması
Zindan karası
Bir sessizlik oldu
Üstü kapalı askeri bir araç
Gökten mi indi
Nasıl doluştuk anlamak zor
Onlarcayız
Ecelden kaçışan
İçindeyiz aracın
Üst üste
Tıklım tıklım
Çocuk ağlamaları
Korkulu uğultuları
Sanki kuyu dibinden
Gıcırtılı tekerlek sesleri
Tırmalıyor kulaklarımı
Bebesine ninni söyleyen
Ağlayan kadınlarla
Mırıldanarak eşlik ediyorum

Geldik köyün eteklerine
Bırakıldık
Kardeşlerimin gözlerini arıyor
Gözlerim
Koşuyor kardeşim
Karanlığı yararak
Atladım boynuna
Çakmak çakmak olmuş
Buğulu gözlerini gördüm
Gözyaşları yanan yüreğimi
Yağmur olup, söndürüyordu

Herkes ağlıyor, ağlıyordu
Yetmiş sekiz yılın kışında

Ayağa kalktı kadın
Gönlüne acılar sığdıran
Başı dikti
O gün bildim onu

Aldı eline
İpliğini iğneyi makası
Ölçtü biçti kesti yaraları
Döküleni kırılanlanı onardı
Dikti dikti dikti
Yaması ulam ulam uzadı
Elindekini kimsesiz yatanın
Üstüne örttü
Kimini duvara
Kimini ruhuna astı

Alevlerden sıyrılıp
Kınalı saçlarını
Her telini
Katillerin boynuna taktı
Atılan her taşa destan yazıp
Kanlıdere’ ye bıraktı kadın
Maraş’ ta

alevinet12

04.11.2021

EN SON EKLENENLER