ANADİLLERİMİZ TÜRKİYEDİR

MEVLÜD ORUÇ

Çoğulcu Demokrasi Meclisi / Hatay Samandağ 

Ezberletilen resmi tekçi tekerlemelerin aksine, tekçi felsefe, tekçi ideoloji, tekçi yapı ve tekçilik üzerine inşa edilen uygulamalar bölücüdür ve bölücülük üretiyor. Türkiye’nin, her alandaki bütünlüğünün,  sağlıklı bir zeminde geleceğe taşınması için, bölücülük üreten tekçi anlayıştan vaz geçilmelidir. Tekçilik ve bütünleşme ters orantılıdır. Ne kadar tekçilik o kadar bütünleşememe, ne kadar çoğulculuk o kadar bütünleşmedir. Tek devlet, tek yurt, tek bayrak, çoğulcu demokrasi zemininde birleştiricidir. Fakat tek dil, tek din, tek mezhep vb tek tekçi toplum mühendisliği, tarih boyunca karşıtlık ve dağınıklık yaratmıştır.  Nasıl ki Türkçe, Türkiye gerçekliği ve “Ortak Dili” ise, anadillerimizde, Türkiye bütünlüğünün gerçekliği ve ayrılmaz parçalarıdır. Anadillerimiz, kültürel zenginliğimiz, 85 milyon insanı bir birine bağlayan ve “bu memleket bizim” yapan bağlardır. Anadillerimize düşmanlık, kültürel çoğulcu bir bütünlük olan 85 milyonu besleyen köklere zarar veriyor. Asimilasyon süreci, bütünleyici ağı erozyona uğratıyor. Asimilasyon süreci, batı merkezli kültürel işgale karşı, 85 milyonun bağışıklık sistemini tahrip ediyor. Anadillerimiz “dışarlak” değil, dâhili bir zenginlik, dâhili bir bağ, dâhili damarlardır. Anadillerimiz zengin Türkiye kültür harmonisinin bağlamıdır. Fakat maalesef, anadillerimize yönelik yok sayma, asimilasyon, bütün hızı ile devam ediyor.

BU KADAR CAHİLLİK

“Sakallı Celal’e” atfedilen, “Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkündür” sözünü doğrularcasına, cehalet üreten bir eğitim sistemimiz var. Eğitim ve öğretim sistemi, başta anadil eğitimi olmak üzere, eğitim ve öğretim özürlüsüdür.  Eğitim sisteminin eğitim özürlü olduğunun büyük ispatı, kendi yaptığı sınav sonuçlarında, sıfıra düşmesinden bellidir. Bütün bu cahilliğine rağmen, eğitim sisteminin, Türkiye kültürel bütünlüğünün bağları olan, anadillerimizi kapsam dışı bırakması yine cahil refleksidir. En büyük cahilliği, anadillerimiz ile ilgili çektiği “sıfır sınıflardan” belli oluyor.  Bir ilçenin veya ilin,  önemli kesiminin, anadili Türkçe olmamasına rağmen, okullarında, seçmeli de olsa anadilde, “sıfır sınıf” olması, normal bir süreç olmadığı açıktır. Okullarda anadilimizde “sıfır sınıf”, ancak uygulamada, bilgilendirmede, evraklarda sahtecilik ve tercihlerde hile ile varılacak bir sonuçtur. Okullar, anadillerimize yönelik, asimilasyon odakları ve okul idareleri de asimilasyon araçları işlevi görüyor.  Eğitim sistemi, Türkiye’nin anadil, inanç ve kültür zenginliğine, bütünlüğü besleyen ağlara karşı cahillik üretme odakları haline gelmiştir.

ANADİLİMİZ EĞİTİM DİLİ OLMALIDIR

En doğal hakkımız olan, anadillerimizin eğitim dili olmasının engellenmesi, anadillerimizi yok etme ve asimilasyon politikalarının sonucudur.  Anadilimizin eğitim dili olmasını en doğal hakkımızı talep ederken,  seçmeli Arapça dersinde sınıf oluşturmak için bile, okul idarelerinin engellerini aşmak zorunda kalıyoruz. Okullar ‘da seçmeli de olsa anadil (Arapça, Kürtçe, Abazaca, Adığece vd ) derslerinin tercih edilmemesi için okul idareleri ellerinden gelen her türlü kurnazlık, hile ve hukuksuzluğu yapıyorlar. Okullarda anadillerimizde sınıf açtırmama, üst yetkililerinin, okul müdürlerine tekçi tazyiki ve bazı okul müdürlerinin, üste yaranmak için, kraldan kralcı işgüzarlığıdır. Neticede yazılı olarak var olan seçmeli ders hakkı,  eğitim bürokrasisi ve okul koridorlarında yok olmaktadır. Milli eğitim camiası yerel dil, anadil ve lehçelere karşı ajite edilmiştir.  Öğrencilerin seçmesi gereken, seçmeli dersleri, okul idarelerinin, zorunlu Fix Menü,  şekilde dikte etmesi suçtur. Bu suça ortak olunmaması için Milli Eğitim Bakanlığını, MEB İl Müdürlüğünü, MEB ilçe Müdürlüklerini, Valilikleri,  Kaymakamlıkları, bütün okul müdür ve idarelerini uyarıyoruz.

10 YILLIK SUÇ ZİNCİRİ

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, 2012 yılında başlatılan, seçmeli ders uygulaması sürecinde, geride bıraktığımız 10 yıl boyunca yaşanan birçok sorun çözülmedi.  Seçmeli derslerin öğrencilere seçtirilmemesi, kalıcı uygulama haline getirildi. Yetkililerin, “Fix Menü Seçmeli Derslerin” seçtirilmesine yönelik direktif vermeleri, seçmeli ders kanununun varlık nedenini yok etmektedir. Seçmeli dersler, seçmeli olmaktan çıkmaktadır ve okul idarelerinin veya daha üst yetkililerin öğrenciye dayattığı zorunlu dersler haline gelmektedir. Okul idareleri “Öğretmen yok, sınıf yok, fiziki koşullar uygun değil” vb uyduruk gerekçelerle kendi seçtikleri dersleri seçtirmek için yönlendirme yapıyorlar. Öğrenci velileri, okul idaresinin ve öğretmenlerin şimşeklerini,  çocuklarının üzerine çekmeme kaygısı, çocuğuma zarar gelmemesi kaygısı, öğretmen ve idare ile karşı karşıya gelmeme kaygısı gibi çeşitli kaygılarla hukuksuz uygulamayı sineye çekiyor.  Seçmeli dersler olmamışa döndü, yok hükmünde olmuştur.

DERS ÜCRETİ PAZARI

Seçmeli dersleri, öğretmenlerin ders ücreti paylaşım ihtiyacına göre, bazı öğretmenlere gelir aktarma aracı olarak, öğrenci velilerine ve öğrencilere dikte etmek, kalıcı uygulama haline gelmiştir. Suç işlemek, ders seçimlerinde hile yaygın uygulama haline gelmiş, kanunu uygulamak ise istisna haline gelmiştir. Okul idarecilerinin, öğretmen yokluğunu, fiziki olumsuzlukları gerekçe göstererek, bazı derslerin seçimine büyük özen (!) göstermeleri ve canhıraş yönlendirme yapmalarının bir nedeni de, ders ücretine ilişkin menfaatlere hizmettir.  Seçmeli dersler aracılığı ile devlet okulları ücretli ders pazarı ve öğretmenler de ders satıcısı olmaktan kurtarılmalıdır. Seçmeli Derslerle ilgili olarak, ücretli ders pazarı ve paylaşımı nedeni ile anadil derslerinin elenmesi,  okulların ve Öğretmenlerin hak ettiği saygınlığı gölgelemektedir.

TEMEL ÖLÇÜ NEDİR

Seçmeli ders tercihlerinde, temel ölçüt, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri olması gerekir.  Her ders seçimi döneminde,  öğretmen durumu ve fiziki olanakların yetersizliği bahanesi ile, sadece önceden okul idaresi tarafından belirlenmiş dersleri,  zorunlu tutmak en hafif deyimle hukuksuzluktur. Seçmeli dersler Öğrencilerin hayata hazırlanması, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerinin ortaya çıkarılması, öğrencilerin gelişimlerine destek olması, öğrencilerin bilişsel duyusal, ruhsal gelişimlerine katkı sağlaması için vardır. Okul idareleri, öğrenci ve velilere, bilgilendirme yapmadan, öğrenciler adına ders seçimi yapmaları yaygın uygulamadır. Doldurulmuş formların, öğrenci velilerine imzalatması, Milli Eğitim Bakanlığının matbu formu yerine, belli bazı derslerin yazılı olduğu formlar hazırlanarak, öğrencilere dağıtılması gibi birçok hukuksuz uygulamaya gidildiği biliniyor.Mahalle muhtarlarına, Belediye Başkanlarına ve Milletvekillerine, öğrenci velileri olarak sesleniyoruz.  Okullarda Seçmeli Arapça ve diğer anadil derslerine ambargo uygulanıyor. Anadilimiz Arapça ve diğer anadil derslerine yönelik horlama ve aşağılama yapılıyor. Sayın Öğrenci Velileri, Sayın Öğrenci Velilerinin dernekleri, Sayın Öğretmen Sendikaları, Okulların seçmeli de olsa,  Arapça dersini engellemesine engel olun. Bu yıl 4, 5,6 ve 7. sınıfta okuyan öğrencilerinizin 2023-2024 eğitim öğretim yılı ( gelecek yıl) için Seçmeli Ders seçme hakkı vardır. Seçmeli dersleri seçmek öğrencinizin ve siz velilerin meşru ve yasal hakkınızdır. Bu hakkı sizin yerinize okul idarelerinin kullanmasına izin vermeyin.  2023-2024 eğitim-öğretim yılında kendi okulunuzda sınıflar açılmasını istiyorsanız, seçmeli de olsa Anadilinizde ders (Kürtçe, Arapça, Abhazca, tercih edin. MEB Seçmeli dersler matbu formundan öğrencinin yeteneğine en uygun olan dersleri işaretleyin. Okul müdürünün, idarenin veya herhangi bir öğretmenin seçmeli ders dikte etmesi yasal değildir.

HER LİSAN BİR İNSAN

“İngilizce var, anadile ne gerek var” vb sözlere kanmayın. Zaten her öğrenci okulda İngilizce öğrenmek zorundadır. Ortak dilimiz Türkçe, zorunlu Yabancı dil İngilizce ve seçmeli ders anadilimiz dersi olmak üzere, çocuklarımızın en az üç dil edinmesi okul ve hayat başarıları için önemlidir. Anadili dâhil çocuklarımız en az üç dil bilmesi, IQ zekâ, duygusal zekâ ve problem çözme becerileri daha gelişkin olmaktadır. “Bir lisan, bir insan” atasözünün ifade ettiği gibi her lisan daha çok zekâdır. Anadili dâhil daha çok dil edinen çocuklar daha geniş ufuklara, kelime dağarcığına, ifade gücüne sahip olacaktır. Bütün bunlardan dolayı anadilini bilen öğrencilerin üniversite sınavları dâhil yaşam sınavlarında başarı oranları daha yüksektir. Daha çok dil bilen ile daha az dil bilen bir değildir. Tercih edeceğiniz Seçmeli dersler arasında anadiliniz ile ilgili (Arapça, Kürtçe, Abazaca, Adığece, Azerice, Osmanlıca vb)  dersin olmasına özel önem vermeniz hem kendi çocuğunuzun ve hem de ülkemizin yararınadır. “Bu memleket bizim”,  ortak dilimiz Türkçe bizim,  anadilimiz bizim. Hatay, Adana ve Mersin bölgesinde,  anadili Arapça olan öğrencileri, Arapça dersinden uzaklaştırmak için Arapça dersi öcüleştiriliyor. Biz öğrenci velileri olarak okul idarelerini uyarıyoruz. Yetkililerin bütün okul idarelerine gerekli uyarıların yapılmasını talep ediyoruz. Öğrencilerin Seçmeli de olsa Arapça dersini tercih etme haklarını gasp etmeyin.

EN SON EKLENENLER